İki dostun sıkı tavsiyesiyle gittiğim bir konserde beni neyin beklediğini tam anlamıyla sezinlememiştim. 2023-2024 konser sezonunun benim için son konserlerinden biri idi. Bana söylenen, dünyanın en iyi korolarından biri, Estonya Filarmoni Oda Korosu ve şefleri, aynı zamanda Koronun kurucusu olan Tönu Kaljuste ile yine Şefin kurucusu olduğu Talinn Oda Orkestrası’nın bu konseri kaçmamalıydı. Konsere bilet almakta güçlük çekmedim; ne yazık ki CSO Ada’nın büyük salonu yarı yarıya boştu.
Programda ünlü Estonyalı besteci Arvo Pärt’in eserlerinin olduğu söylenmişti. Konser afişinden başka Estonya’lı bestecilerle, Ulvi Cemal Erkin’in bir eserinin de programda olduğunu anladım. Lakin CSO ADA olarak tanımlanan tesisin hiçbir yerinde konserin program akışıyla, sanatçılarla, orkestra vs. ile ilgili bilgi bulunmamaktaydı. Aylık dağıtılan genel program içinde kısaca verilen bilgilerle yetinmek zorundaydık. Böylece ne dinleyeceğimizi bilemeden salona girmiş olduk. Yanımda oturan dinleyicilerin de program içeriğiyle ilgili bilgisi bulunmamaktaydı; sadece Koro’nun ünü onları konsere yönlendirmişti. Sonradan öğrendik ki Estonya Büyükelçiliği konser vesilesiyle davetlilerine tüm akşamla ilgili olarak kapsamlı bir konser akış programı ve müzisyenler hakkında bilgi notları dağıtmıştı.
Talinn Oda Orkestrası, adının da belirttiği gibi, oda müziği için buluşturulmuş yaylı çalgı müzisyenlerinden oluşmakta. Sonradan öğrendiğimize göre şef Tönu Kaljuste tarafından kurulmuş olan Orkestra dünyanın çok sayıda konser salonunda özellikle Estonya bestecilerinin müziğini icra ederek, büyük ün kazanmış.
Estonya Filarmoni Oda Korosu da çok ünlü; Estonya müziği topluluklarından biri olarak tüm dünyada tanınmış. Tönu Kaljuste ise sadece Estonya müziğiyle değil, geniş repertuvarıyla ünlenmiş bir şef. Arvo Pärt’in Adem’in Ağıtı (Adam’s Lament) adlı eserinin en iyi icracısı olarak Grammy Ödülünü aldığını da belirtelim.
Konserin başında Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu daimi şefi Burak Onur Erdem Estonya Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki 100 yıllık diplomatik dostluğu kutlamak amacıyla düzenlenen konser hakkında bilgiler verdi; ilk yarıda Estonya’nın büyük bestecisi Arvo Pärt’in eserlerini dinleyeceğimizi söyledikten sonra, konserin sonunda bizleri bir sürprizin beklediğini müjdeledi. Konuşmanın kısa ve öz olmasını dinleyiciler de takdir etmişlerdir.
İlk bölümde 3 Arvo Pärt eseri dinledik. Bunlardan ilki, Benjamin Britten’ın Anısına Şarkı (Cantus in Memory of Benjamin Britten) bir çan sesiyle başlıyor, son derece yoğun, hüzünlü bir yapıt. İngiliz bestecinin anısına 1977’de bestelenmiş.
İkinci yapıtta Orkestra soprano Maria Listra’ya eşlik etti. Rahip Agathon ( L’Abbé Agathon) adlı eser soprano ve yaylılar için bestelenmiş; metin Fransızca; Fransa’nın Beauvais kentinde bulunan Avrupa’nın en eski cüzzam hastanelerinden birinde keşfettiği bir metinden esinlenmiş Arvo Pärt. Keşiş Agathon ile bir cüzzamlının diyaloğunu içeriyor. Soprano Maria Listra berrak sesiyle, metnin dramatizmini çok güzel yansıttı. Eserin kendi de son derece dramatikti.
Arvo Pärt’ten dinlediğimiz son eser Adem’in Ağıtı (Adam’s Lament) 2009 yılında, Kültür Başkentleri İstanbul (2010) ve Talinn’in (2011) siparişi üzerine karışık koro ve yaylı çalgılar için bestelenmiş ve günümüzde İstanbul Festivali’ne kapatılmış olan Aya İrini Kilisesinde 2010 yılında ilk kez şef Tönu Kaljuste yönetiminde çalınmış. Metin Rus asıllı Ortodoks rahip Athos’lu Siluan’a ait. Koronun performansı nefes kesiciydi. İhtişamlı yükselişlerle, şefkatli anların yer değiştirdiğine tanık olduğumuz eser, koro tarafından müthiş bir bütünlük içinde söylendi. Çok etkileyiciydi.
İkinci yarıda ise Estonya’lı 20. Yüzyıl bestecilerinin kısa; kimi eğlenceli, kimi dingin kısa yapıtları ve Ulvi Cemal Erkin’in düzenlemesini yaptığı Feraye adlı türkü (Muğla) seslendirildi.
Türkünün seslendirilmesi sırasında bir kadın ve erkek dansçı modernleştirilmiş halk danslarıyla, bir davulcumuz da vuruşlarıyla yaylılara ve Estonya Filarmoni Oda Korosu’na katılan Devlet Çoksesli Devlet Korosu mensuplarına eşlik ettiler.
Kısa eserleri icra edilen Estonyalı besteciler Heino Eller; Eduard Tubin; Erkki-Sven Tüür; Lepo Sumera ve Veljo Tormis idi. Yapıtların hepsi birbirinden ilginçti ve icralarını hayranlıkla izledik. Lakin kanımca en etkileyici yapıtlardan biri son olarak icra edilen, Veljo Tormis’e ait (1930-2017) Demire Beddua idi (Curse Upon Iron) .
Tenor, bariton, karışık koro, yaylı çalgılar ve şaman davul için bestelenmiş. “Şaman davulu” şef Kaljuste’deydi ve Şef tok bir ses çıkaran davula tokmakla ısrarlı ve yeknesak biçimde vurmaktaydı. Koro mensubu tenor (Toomas Tohert) ile baritonun (Geir Luht) yapıttaki solo performansları şaşırtıcı, hayranlık uyandırıcı, hatta heyecan vericiydi. Tenorun zaman zaman fısıltıya dönüşen Estonca söylemi salonun büyüklüğüne rağmen kulaklara çok iyi yansıdı (3. Balkondan duyulup duyulmadığını öğrenemedik). İki şancı arasındaki paslaşma ve Koronun arka planda yankısı çok güzeldi. Fısıltıya kadar inen, bütünlüğünü kaybetmeden söyleyen Koro hayranlık uyandırıcıydı.
Israrlı alkışlar üzerine Orkestra ve Koro bir Estonya ninnisi çalarak dinleyicilere veda etti. Gerek Orkestranın, gerekse, özellikle Koronun ününün neden bu denli büyük olduğunu anlamış olduk. CSO ADA yönetimi tarafından dağıtılacak bir sayfalık bir program broşürü eserler ve yaratıcıları hakkında dinleyicilerin daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlayacak, her bir eserin anlamı farklı olacaktı. Gecenin yegâne “bemol” notası buydu.
AYŞE ÖKTEM
7 Haziran 2024, Ankara