20. yüzyılın en büyük opera bestecilerinden Giacomo Puccini’nin ölümünün 100. yılına girildiği bugünlerde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Ankaralılara besteciyi anmak için güzel bir konser sundu. İtalyan resmî yetkililerinin de desteğiyle konser için tenor Gianluca Terranova, bariton Sergio Vitale ve orkestra şefi Andrea Solinas İtalya'dan gelmişlerdi. Solinas’ı geçtiğimiz ayın başında, yine akıllarda yer eden CSO ile çok güzel bir konserde, soprano Simge Büyükedes, mezzosoprano Asude Karayavuz, tenor Luciano Ganci ve bas Riccardo Zanellato ile Verdi’nin Requiem adlı dev yapıtında dinlemiştik. Cumhuriyetimizin 100. Yılı onuruna verilmiş bir konserdi.
19 Ocak akşamı verilen konserin programında Puccini’nin 3 sevilen operasından aryalarla, yine operalarından ara müzikler (Intermezzi) ve bestecinin ilk bestesi sayılabilecek Messa di Gloria adlı yapıtı yer almaktaydı.
İlk bölümde, tenor Gianluca Terranova repertuvarın en çok seslendirilen operalarından La Bohème operasının ünlü “Che gelida manina” aryasıyla, bestecinin son eseri, Turandot operasından, 1990 Dünya Kupasında Luciano Pavarotti tarafından seslendirilmesiyle evrensel boyutta ünlenmiş “Nessun Dorma” aryasını söyledi. Terranova hafif vibratolu, parlak, güzel bir ses rengine sahip. Tipik İtalyan sesi demek yanlış olmaz.
Sadece bir arya söyleyen bariton Sergio Vitale ise bestecinin komedi türünde, bir perdelik Gianni Schicchi operasından “Era uguale la voce” aryasını söyledi. Sahneye girişiyle, yorumuyla dikkat çeken Sergio Vitale aydınlık, sıcak, güzel bir ses rengine, net bir söyleyişe sahip. Her iki şancı da büyük alkış aldılar.
Aradan sonra iki solist, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve TRT Ankara Radyosu Çoksesli Korosu eşliğinde bestecinin Messa di Gloria başlığını taşıyan Mes’ini seslendirdiler. Doğduğu, büyüdüğü Lucca şehrinde büyük San Martino Katedralinin orgunu çalma yetkisine sahip olan babasının yanında yetişmiş Giacomo Puccini. Bunun da etkisiyle daha henüz 20 yaşındayken, 1878 yılında Lucca şehrinin koruyucu Azizi San Paolino için bir Motet (kilise müziğinde bir ilahi türü) ve Credo (bir dua) besteler.
Bu iki yapıtın büyük beğeni kazanması üzerine, iki yıl sonra onları “Dört ses ve Orkestra için Mes” adını verdiği eserine dahil eder. Bu eser bestecinin yaşamında dönüm noktası olur; bundan sonra Milano Konservatuarına giderek, eğitimini sürdürmüş, Verdi’nin Aida operasını keşfetmesiyle, opera besteciliğine yönlenmiştir. Puccini daha sonra, 1839’da bestelediği Manon Lescaut operasında Mes’den Agnus Dei; Edgar operasında ise Kyrie bölümlerini kullansa bile, bir daha kilise müziği bestelemeyecektir. Mes 1880 yılında ilk kez seslendirilmesinden sonra bir daha, 1951 yılında özgün el yazmasının keşfedilmesini izleyen yıla kadar bütünüyle icra edilmeyecektir. Bugün kullanılan adını el yazmasını bulan rahip Dante del Fiorentino verecektir.
Messa di Gloria’ya dönecek olursak, yapıt beş bölümden oluşuyor. Katolik ayininin tüm bölümlerini esas alan besteci, dört sesli koro ve orkestranın yanına bir tenor ve bir baritondan oluşan iki solist katarak olağanüstü güzel bir eser yaratmış. Lirik, melodik, aynı zamanda dramatik, ileri yaşlara gelmiş bir kişiden beklenebilecek olgunluktaki bu eserin 20 yaşında genç bir bestecinin elinden çıkmış olması daha da hayranlık yaratıyor.
19 Ocak akşamı kanımızca bu eserin iki yıldızı vardı: uyumları, derinlikleri, duyarlılıkları, açık telaffuzlarıyla, koro şefi Elnara Kerimova ile çalışan TRT Ankara Radyosu Çoksesli Korosu bunlardan biriydi. Kerimova ve Koroyu bu dikkat çeken performans için güçlü biçimde kutlamak gerekir. İkinci yıldız ise Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasıydı: bu güzel, dramatik yapıtın bütün nüanslarını veren; tüm yaylıların muhteşem tınılarını “ünison” yansıtan; Koro ile çok güzel bir işbirliği içinde olan; üflemeli sazlardan gelen seslerin adetâ kusursuz olduğu bir orkestra icrasıydı. Bu mükemmel bağdaşımın sağlanmasında şef Andrea Solinas ile olan uyumun da şüphesiz büyük katkısı olmuştur. Solistlerden tenor Gianluca Terranova Gloria’da (2. Bölüm) başarılı bir performans sergiledi denebilir. Bariton Sergio Vitale Benedictus’ta (4. Bölüm) sıcak sesiyle bölüm içindeki aryayı çok güzel, yumuşak biçimde yorumladı. İki solistin, dönüşümlü biçimde Koroyla söyledikleri güzel son Bölüm (Agnus Dei) Messa di Glora’yı etkili biçimde sonlandırdı.
Gerek solistler, Orkestra, şef Andrea Solinas, gerekse Koro büyük beğeni kazandılar, alkış aldılar. Koronun çok daha fazla alkışı hak ettiğini düşünerek bu güzel anma akşamını bitirmiş olduk. Ama ilk yarıda iki ya da üç opera aryası daha dinlemeyi arzu ederdik.
AYŞE ÖKTEM
21 Ocak 2024, Ankara