2023, 20. Yüzyılın en önemli bestecilerinden, aynı zamanda klavyenin en büyük virtüozlarından birinin, “ piyanistlerin piyanisti” olarak da tanımlanan Sergei Vasilyeviç Rahmaninov’un 150. doğum yıldönümü. Rahmaninov denildi mi akla piyano için bestelenmiş güçlü eserler gelir.
İşte, bu büyük besteci/piyanisti doğum yılında anmak için beş genç Türk piyanist bir proje hazırlamış; Rahmaninov 150 adını taşıyan proje kapsamında, ülkemizin çeşitli illerinde konserler vermeyi planlamışlar.
Projenin bir bölümünü bestecinin solo piyano için eserleri; bir bölümünü iki piyano ve dört el için bestelenmiş yapıtlarının tamamı ; bir üçüncü bölümü ise dört piyano konçertosu oluşturuyor. Proje kısmen de olsa yıl içinde hayata geçirilebildi. Kısmen çünkü Ankara ve İzmir’de iptaller oldu. İcracıların onca emek verdiği çalışmaları boşa gitti, demeyeceğim; onlar için kazançtır ama hevesleri kırılmıştır, şüphesiz. Yine de gerçekleşen konserlerin yankısı hâlâ kulağımıza ulaşıyor.
Mayıs ayında, icracıların dışında alınan bir karar sonucunda iptal edilen ve "İki piyano ve dört el için yazılmış tüm eserlerden" oluşan CSO ADA (Ankara) konseri yerine, neyse ki gençleri 8 Kasım akşamı, Erimtan Müzesinin Salı Konserleri serisi kapsamında "solo piyano için yazılmış eserlerde" dinleyebildik.
Beş genç piyanist demiştik; yaş sırasına göre sıralayacak olursak, Gökhan Aybulus, Özgür Ünaldı, Başar Can Kıvrak, Kandemir Basmacıoğlu ve Cem Babacan, eskilerin tabiriyle, Rus ekolünün rahle-i tedrisinden geçmiş piyanistler. Projeleri Rahmaninov 150 çerçevesinde o akşam Erimtan Müzesi’nde büyük bestecinin solo piyano için yapıtları programdaydı ve piyanist Gökhan Aybulus, Proje hakkında bilgi verdikten sonra, eserleri bestelenme sırasına göre çalacaklarını açıkladı. Her bir müzisyen seçtiği eser grubu hakkında da kısa bilgiler verdi.
İlk icracı Cem Babacan (d. 1988) idi. 16 eser sayılı altı Moments Musicaux ( Müzikal Anlar) arasından dördünü (No. 1-4 ) dinleyicilere sunan Babacan, bestecinin genç yaşında bestelediği oldukça ezgisel olan ve teknik hâkimiyet isteyen bu küçük yapıtları beklediğimiz gibi, teknik ustalıkla çaldı.
Başar Can Kıvrak (d.1985) bestecinin 1901-1903 seneleri arasında bestelediği Op. 23 ve 1910 yılında bestelediği Op. 32 sayılı Prelüd’lerinden seçmeler (Op. 23 No. 4.7.10 ve Op. 32 No. 8.10.12) ile Op. 3 No. 2 en ünlü diyebileceğimiz Prelüdünü çaldı. Rahmaninov’un iyi bilinen; yorumcuların resital programlarına sıklıkla dâhil ettikleri bu küçük eserler Başar Can Kıvrak’ın yorumuyla, piyanoya şarkı söyleten (No.4); aynı zamanda parlak, zarif mücevherlere ( no. 7, 8) dönüştüler.
Gökhan Aybulus (d. 1982 ) 1911 yılında bestelenmiş, tamamı altı tane olan Op. 33 Etudes Tableaux’dan ( Resimsel Etüdler) dördünü (No. 1.3.7.8) seçmişti. Rahmaninov’un hayalinde canlandırdığı tabloların müzikal anlatımı olarak yansıttığı eserler olduğunu anlatan Aybulus, hem güç (no. 3), hem karmaşık karşıtlıklar (No. 8), hem yalın ve armonik zenginlikler içeren (no. 7) bu Etüd’lerin icrasıyla her zamanki gibi virtüozitesini sergiledi.
Özgür Ünaldı dinleyicilerine bestecinin iki sonatından 2 numaralı, Op. 36 Sonatı’nı sundu. Rahmaninov, olgunluk dönemine denk gelen bu eseri 1913 yılında bestelemiş; 18 yıl sonra, 1931’de yeniden ele alarak, kısaltmış. Özgür Ünaldı sonatın kısaltılmış 1931 yılı sürümünü bizlere sundu. Piyano repertuvarının tepe noktalarında yer alan, romantik güzelliğinin yanı sıra, teknik karmaşıklığıyla da dikkat çeken yapıt , icracının virtüozluğuna da dayanıyor. Özgür Ünaldı’nın eserden bekleneni çok güzel karşıladığını vurgulamak gerekiyor.
Bestecinin piyano için yazdığı son eser, Corelli’nin bir teması üzerine Varyasyonlar, programın da son icra edilen yapıtıydı. Kandemir Basmacıoğlu bir Tema, 20 Varyasyon ve Coda’dan oluşan, bestecinin 1931 tarihli yapıtını berrak ve usta bir anlatımla bizlere dinletti.
Beş genç piyanistin özenle ve üzerinde düşünerek hazırladığı Rahmaninov 150 Projesi sayesinde salondaki bazı dinleyicilerin Sergei Vasilyeviç Rahmaninov’un hiç dinlemedikleri yapıtlarını keşfetmenin keyfiyle oradan ayrıldıklarından eminiz. Eserlerin icrasından kısaca söz ederken piyanistler için kullandığımız ortak sözcük ustalıktı; her birinden “usta” olarak söz etmenin abartılı olmadığını düşünmekteyiz. Büyük bestecinin ruhuna girebilmiş, derinliğini anlayarak icra ettikleri bu seçkin, güzel eserleri müzikseverlere sunmaları ayrı bir övgüye değer.
AYŞE ÖKTEM
11 Kasım 2023, Ankara