Bazı soru(n)lar var ki tarih boyunca tartışılır. İnceyazında bu izlekler etkili biçimde işlenmiştir. Tarihte “zor”un rolü, yönü, işlevi… Fransız Devriminin Tanrılar Susamışlardı adıyla romanını yazan Anatole France’ın (1844-1924) 2024 yılında, doğumunun 180., ölümünün 100. yılındayız. France’ın Fransız Devriminden çok zaman geçmeden yaşadığı görülüyor. İzlenimler için durulmuş en uygun dönem olduğu bile söylenebilir.
Fransız Devrimi ana dönem olarak 1789-1799 yılları arasını kapsar. Birçok dönemi vardır. Monarşi yıkılıp cumhuriyet kurulur. 1793 ile 1794 yılları Terör Dönemi olarak bilinir. Bu giyotin demektir. 40.000 kişiden bile söz eden kaynak var giyotine gönderilen. (Krallık adil miydi? Olabilir mi? Bu sayıyı kat kat aşan idamlar, ağır cezalar uygulanmıştır. Bir farkla ki onlar balta kullanıyordu!). Hapislik neredeyse yoktur; ya giyotin ya serbest bırakılmak. İngiltere on binlerce asker göndermiştir. Kralın, krallığın devrilmesinin kendi iktidarını da sallayacağını bilir. Aynı zamanda Avusturya ile savaş durumundadır Fransa…
Günden güne değişebilen güç dengeleri içinde yönetimi ele geçiren devrimci öbek diğerlerini giyotine gönderir. İşin çığırından çıktığını yadsımak da olanaksız. Ne ki şu da gerçek ki devrimciler yenilgiye uğradığı anda onların da anında öldürüleceği kesin. Bu denli basit değil tabii. Yürekten yurtseverler, yüzyılların zulmü canlarına tak etmiş. Dönüşü yok. O günlerde hiçbir devrimci, Jakoben tarih yazdığını, ulus devletlerin dönemini başlattıklarını, görece ilerici, özgür bir dünyanın kapılarını açtığını bilemez. Çok sonra tarih anlamlı yerine oturttu Devrimi. İlginçtir o Devrimde de karşıtlar arasında federasyon, ayrılık isteyen güçler var.
Tanrılar Susamışlardı söylenbilimden (mitoloji) ve Devrim kişiliklerinden, düşünürlerden çokça yararlanır. Resim sanatı üzerinde özellikle durur Anatole France. Evariste Gamelin gelişme vaat eden bir ressamdır. Söylenbilimdeki Elektra izleğinin tablosu üzerinde çalışmaktadır. Bir zaman sonra eski aristokrat bir kadının desteğiyle Devrim mahkemesi jürisinde görev yapmaya başlar. Devrimden yana müthiş katılaşır. Kardeşi Julie’yi, sevdiğiyle kaçtığı için defterden silmiştir. Resim taciri düzenbaz birinin kızı Elodie’ye sevdalanır. Elodie sevgisine karşılık verir.
Brotteaux kuklalar yaparak geçimini sağlayan bir eski maliyeci aristokrattır. Çok iyi yüreklidir. Kuklaları başını yakacak, başı alınacaktır. Peder Longuemarre bağlı olduğu tarikatın bilinmemesine, karıştırılmasına müthiş bozulan, inancından milim sapmayan din adamıdır. Giyotinde başı kesilir. Kuklacının tavanarasındaki kiralık yerinde birlikte yaşamaya, dayanışmaya başlarlar. Köktenci Evariste Gamelin’in sonu da ayrı olabilir miydi? Maximilyan Robespierre, kardeş Robespierre, Danton, Rene François Dumas, Antoine Quentin Fouquier… Tümünün başı alınır.
1800’lü yılların başına gelindiğinde yine Fransız Devrimcisi kisvesi altında, İmparator Napolyon Bonapart dönemi, Devrimin sömürgeciliğin gerekçesi kılındığı, sözde uygarlık, devrim değerleri götürüldüğü yıllar oldu.
Anatole France nesneldir. Tarihe yazınsal tanıklığın bir sarsılmaz örneğidir Tanrılar Susamışlardı.
GÜNAY GÜNER
23 Mayıs 2024, Ankara