Dinleyicinin devamlı ve dikkatli olanının gözünden bazı ayrıntılar kaçmaz. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserlerinin devamlı dinleyicilerinden bazıları, beni fuayede çevirip soruyorlar: “ Önde oturan kızlar ortadan kayboldu. Kaç haftadır çalmıyorlar, neden acaba?” “Kızlar”dan kastettikleri “konzertmeister” yani başkemancı sandalyesinin bulunduğu ön rahledeki Jülide Yalçın ile Menevşe Civelek Aydoğdu'ydu. Üç hafta üstüste konzertmeister yardımcısı Bilgehan Erten bu sandalyede oturdu, son konserde ise Bilgehan yoktu, 2. Keman Grup Şefi Tangör Ertaş konzertmeister yazıldı.
Konzertmeisterler Jülide Yalçın ve Menevşe Aydoğdu
Sorunun cevabını uzun süredir bilmekle birlikte, bir türlü içimden yazmak gelmemişti. Ama okurlarımdan bu konuda gelen sorular arttıkça, bir yandan da “Mısır'daki Sağır Sultan” tarafından bile “kulaktan kulağa” oyununda olduğu gibi konunun deforme biçimde ve dedikodu yanıyla duyulduğunu gördükçe, artık yazmanın farz olduğunu düşündüm.
HİKÂYENİN GEÇMİŞİ
Önce ayrıntıya girmeden, konuyu başlangıcından bugüne özetleyeyim:
CSO'nun kendi içindeki yükselme sınavları yıllar boyu yapılamamıştı. 2011 yılında konzertmeister yardımcılığı sınavı yapılarak, Bilgehan Erten, Menevşe Civelek Aydoğdu ve Jülide Yalçın bu ünvanı aldılar. Konzertmeister sandalyesine de münavebeli olarak oturmaya başladılar.
Konzertmeister Yardımcısı Bilgehan Erten
Gerekli dört yıllık süre dolunca, konzertmeister sınavı açıldı ancak yardımcılardan Erten ve Aydoğdu'nun bildirdikleri mazeret nedeniyle ertelendi. Daha sonra belirlenen tarih için sınav, bir kez daha aynı nedenle ertelendi. Daha sonra belirlenen sınav tarihinde katılacaklardan biri gene mazeret bildirince, yönetim bakanlıktan görüş sordu ve makam onayı alınmış sınavın ertelenemeyeceği cevabı geldi. O dönemde CSO Müdürü Flüt Grup Şefi Aycan Sancar'dı.
2014 Kasımında Julide Yalçın, günü ilan edilmiş sınava gireceğini belirtti ve tek başına girdi. O sıradaki 1. Şef Selman Ada'nın başkanlığındaki Jüriyi oluşturanların verdiği notlar pek birbirini tutmuyordu. Yalçın, kazanamadığı bildirilince, konuyu mahkeye götürdü. Mahkeme, kurduğu dinleme bilirkişi kurulunun görüşüyle, Yalçın'ın “konzertmeister” olarak atanmasını kararlaştırdı. 2015 Kasım ayında CSO Yönetimi bu kararı uyguladı ve Jülide Yalçın görevini resmen “konzertmeister” olarak sürdürmeye başladı. Mahkeme kararı süreç içinde Danıştay tarafından da onaylandı.
Üç konzertmeister kadrosundan, kalan ikisinin doldurulması için yeniden sınav yapılması sözkonusuydu. Bu süreçte Menevşe Civelek, 2016'da “Jülide Yalçın'la aramızda husumet var, benim sınavımda jüride bulunmamalı” mealinde bir dilekçe verdi. Bakanlık, Hukuk Müşavirliği'nden aldığı görüşle, Jülide Yalçın'ın jüride bulunmasında bir sakınca olmadığı yolunda yazı gönderdi. Ancak bu sınav tam olarak bilemediğim nedenlerle yapılamadı.
Menevşe Aydoğdu, 2019'da Jülide Yalçın'ın da konzertmeister sıfatıyla yer aldığı jüri önünde sınavı vererek konzertmeister ünvanını aldı. Bilgehan Erten ise, bu sınava da katılmadı.
TARTIŞMA VE YÖNETİMİN ANLATISI
15-16 Kasım 2019 tarihlerinde CSO'nun vereceği konserlerin ilk provası için 11 Kasım sabahı CSO sahnesinde orkestra bir araya geldiğinde, başkemancı sandalyesine kimin oturacağı konusunda tartışma yaşandı. Ayrıntılara girmek istemiyorum. Sonunda, ilk sandalyeye önceden gelerek oturmuş olan ve kalkmayan Menevşe Aydoğdu ile sandalyesini onun önüne koyarak tavrını belirleyen Jülide Yalçın, CSO Müdürü tarafından konser kadrosundan çıkartılıyor ve Bakanlıktan müfettiş çağrılıyor.
CSO Müdürü Altan Kalmukoğlu, yönetim kurulu üyeleri ve 1. Şef Rengim Gökmen'i ziyaretimde konuyu sorduğumda, bana anlatılan özetle şudur:
“Jülide Yalçın'ın mahkeme kararında sadece konzertmeister ifadesi var, birinci konzertmeister olduğu belirtilmiyor. Menevşe Civelek de, kendi sınav notunun Jülide Yalçın'dan yüksek olduğunu belirterek, kendisinin 1. konzertmeister olması gerektiğini iddia ediyor. Verilmiş dilekçeler var. Jülide Yalçın ise konserlerde Menevşe Civelek'in soluna oturmayacağını söylüyor. Buna biz karar veremeyiz. Provada da olay çıkınca müfettiş çağırdık. Müfettiş, soruşturma sonuna kadar ikisinin de çalmamasının uygun olacağını söyledi.”
Bakanlık, Teftiş Kurulu'ndan bir başmüfettiş hanımefendiyi görevlendiriyor, müfettiş gelip kendisine tahsis edilen odada, gerekli gördüğü kişileri, teknik kurul üyesi olan grup şef ve yardımcılarını çağırıp ifade ve görüşlerini almaya başlıyor. Jülide Yalçın, ifadesini yazılı olarak vereceğini belirtiyor, ancak yazılı metni vermeye fırsat kalmadan, ertesi gün müfettiş Jülide Yalçın'ı 657 sayılı Devlet Memurları Kanununu uygulayarak “açığa alıyor”, elinden kemanı alınıyor ve soruşturma sonuçlanıncaya kadar maaşının üçte ikisinin kesileceği, binaya giremeyeceği, memuriyet haklarını kullanamayacağı kendisine verilen yazı ile tebliğ ediliyor!
Müfettiş , Menevşe Aydoğdu'yu da Teftiş Kurulu'na ifadesini almak üzere davet ediyor, o yazılı ifadesini teslim ediyor, ardından CSO'da kendisine “açığa alınma” yazısı tebliğ ediliyor.
İşte, fuayede bana “Nerede bu kızlar, neden kaç konserdir yoklar?” diye okurlarımın yöneltiği sorunun yanıtı özetle budur.
YASA VE YÖNETMELİKLER AÇISINDAN DURUM NE?
Ancak, konuyu, ilişkilerden, duygulardan, dedikodulardan, iddialardan sıyrılarak yürürlükteki “yasa ve yönetmelikler” açısından irdelemekte fayda var. Zaten bana CSO yönetiminin yukarda özetini verdiğim anlatısı, akla hemen “Peki, CSO yönetiminin yetkisi yok mu ki, hemen müfettiş çağrılıyor?” sorusunu getirir türden.
Oturdum, Anayasayı, CSO'nun yürürlükteki 6940 sayılı kuruluş yasasını ve bu yasanın 19. maddesine göre yürürlüğe girmiş geçerli CSO Yönetmeliği'ni ayrıntılarıyla inceledim, yâni dersime çalıştım. Aklıma gelen soruların, metinler üzerindeki incelemem sonucu hazırladığım cevaplarını yazıyorum:
- CSO üyeleri 657 sayılı Devlet Memurları Yasasına mı tabidir?
-Hayır. CSO üyeleri 6940 sayılı kuruluş kanunu ve kanunun 19. maddesine dayalı olarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Yönetmeliği hükümlerine tabidirler. Bu durum, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun kapsam başlıklı 1. maddesinde açıkça belirtilmektedir.
- Peki, bunun bir güvencesi var mı?
-Evet. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 38. maddesi, suç ve cezaların kanunla düzenleneceğini, cezaların, ancak işlendiği sırada bağlı bulunulan kanun hükümleriyle verilebileceğini hukuksal güvenceye bağlamıştır. Bu hukuksal gerçekler karşısında, CSO üyelerinin 657 sayılı yasa hükümlerine dayanarak cezalandırılmaları, açığa alınmaları hukuksal değildir.
- Yâni, CSO'nun her iki konzertmeisterinin, müfettiş tarafından açığa alınması yasalara ve yönetmeliğe uygun değil mi?
- Öyle görünüyor. Yasa ve yönetmelik hükümleri incelenmeden, üstelik savunmaları alınıp soruşturma tamamlanmadan, açığa alma gibi bir ağır işlem uygulanmış. Yönetmelik hükümlerine göre, yapılması gereken bir işlem var ise, bu işlemin CSO Yönetim Kurulunca yapılması gerekiyor. Böyle bir durum karşısında Yönetmeliğin 128, 129, 130, 131, 132, 133. maddeleri gereğince, yetki CSO yönetiminindir. CSO üyelerinin sahnede oturuşlarında, kıdemlerinin dikkate alınması zorunluluğu CSO Yönetmeliğinin 72. Maddesinde açıkça belirtiliyor. Değişik kişilerce, içine duygu katılarak değişik biçimlerde anlatılan söz konusu olayda verilecek ceza, en fazla Yönetmeliğin 54. Maddesinde belirtilen, provanın disiplinini bozma olarak tarif edilen suça karşı “uyarma” cezasıdır, müfettişi çağırma ve açığa alma değil. Ama CSO yönetimi görevini yapıp yetkisini kullanacağına müfettiş çağırma yoluna gitmiş. Gelen müfettiş de yasalar ve yönetmelik uyarınca kendi yetkisi olmadığı halde, işlem yapıp iki konzertmeisteri de açığa almış. Bunun da müfettiş açısından bir suç oluşturup oluşturmadığı, oluşturuyorsa hangi suçu oluşturduğu basit bir hukuksal inceleme sonucu ortaya çıkar.
-Peki, Mahkeme kararında sadece konzertmeister denilmesi, 1. konzertmeister denilmemesi, CSO yönetimince iddia edildiği gibi bir eksiklik midir?
-Hayır, bu bir eksiklik değildir, zaten mahkeme bunu diyemez. Mahkemenin kararında böyle bir sıralama yapması sözkonusu olamaz. Çünkü, kendini CSO'nun yerine koymuş olur o zaman. Kimin birinci, kimin ikinci olacağı, kimin nereye oturacağı zaten yönetmelikte açık bir biçimde belirtiliyor. CSO Yönetmeliğinin 68, 69 ve 70. maddeleri konzertmeisterin konser ve provalarda nasıl oturacağını düzenlemiştir. Bu düzenlemeye göre 1. Konzertmeisteri 2' ncinin soluna oturtamazsınız. Keza 3. Konzertmeister başta oturduğu zaman da 1. veya 2. yi onun soluna oturtamazsınız. Yürürlükteki yönetmelik böyle diyor. Kimsenin ben otururum, oturmam demesi, veya geçmişte oturmuş olması önemli değil. CSO Yönetimi, Yönetmeliğinin bu hükümlerini gözönüne almamış ve uygulamamış. Ayrıca gene yönetmelik hükmü gereği, sezon başında yapılması gereken, konzertmeisterlerin münavebe takvimi de hazırlanmamış. Yönetmelik gereği olan bu uygulamalar yapılmış olsaydı, işin bu noktaya gelmesi baştan engellenmiş olurdu.
- Konzertmeisterlik ünvanını sonradan kazanan sanatçının, “Benim sınav notum daha yüksek, ben birinci oturmalıyım” iddiası geçerli olabilir mi?
- Konuya duygusal olarak bakmayacaksak, geçerli olamaz. Eğer aynı sınavda daha yüksek notu alsaydı, otomatikman birinci konzertmeister olurdu. Ama bir konzertmeister görevdeyken, aradan dört yıl geçtikten sonra girdiği sınavda aldığı not, oturulacak pozisyonu etkilemez. Kimin daha iyi olduğu yönündeki söylem ve iddialara bakılmaz. Belirleyici olan, yönetmeliğe ve genel hukuka göre kıdemdir. Yasa ve yönetmelik de halen geçerlidir, uygulamadadır. Bunlara uymak bir görevdir.
ÖNCE İLAN, SONRA VAZGEÇMİŞLER...
Burada başka bir olguya da dikkati çekmek gerek. CSO Yönetim Kurulu, aslında 1. Konzertmeisterin Jülide Yalçın, 2. Konzertmeisterin ise Menevşe Aydoğdu olduğunu kabul ve ilân etmiş! Nedense, sonradan bunu unutup, veya başka bir nedenle değişik uygulamalara gitmiş ve ortaya tartışmalar, nahoş durumlar çıkmasına neden olmuş.
Nerede ve nasıl ilân ettiğini sorarsanız, 3-4 Ekim 2019 tarihinde 1. Şef Rengim Gökmen yönetiminde verilen ve sezon açılışı konserinin program kitapçığında açıkça yazarak... Orkestra listesinde Jülide Yalçın (1. Konzertmeister), Menevşe Aydoğdu (2. Konzertmeister) diye yazıyor. Program kitapçıklarını saklayan müzikseverler açıp bakabilirler.
Konzertmeisterliğin CSO ve diğer devlet orkestralarındaki konum ve önemini öğrenmek, anlamak, vurgulamak için yönetmeliğe bakmak yeterli. 6940 Sayılı Yasa ve CSO Yönetmeliği incelenirse Konzermeisterlik müessesesinin, yetki, sorumluluk ve işlev yönüyle CSO kurumunun en önemli koltuğu olduğu görülür. Konzertmeisterler, sanatçı adaylarının kuruma alınışında ve tüm kademe sınavlarında birinci derecede yetkili ve sorumludurlar. Şefler değişir ama konzertmeisterler yıllarca çeşitli sınavları vererek geldikleri makamda sürekli görev yaparlar.
CSO'YU BEKLEYEN TEHLİKE
Şimdiki mevcut durumda Orkestrayı bir tehlike bekliyor. O da, Maliye'den vizeleri çıkmış, Kültür ve Turizm Bakanı'nın imzası sonucu yıl sonundan önce CSO'ya gönderilmesi beklenen kadrolar için sınav açılmasını sağlayacak yazıdan sonra oluşturulacak jüride, CSO'nun iki konzertmeisterinin de yer almaması olasılığıdır. Açığa alma uygulaması devam ettirilirse, sonuç da böyle olacaktır. Böyle bir durum ortaya çıkarsa, sınava başta İzmir olmak üzere başka orkestraların konzertmeisterleri davet edilecektir ki, bunun geçmişte açtığı ve hala onarılamayan yaraları bilinmektedir. CSO'nun konzertmeistleri arkalarında çalacak olan gençlerin seçiminde mutlaka yönetmelik gereği söz sahibi olmalıdır. Aksi taktirde sınav sonuçları, CSO üyelerinin de çoğunun içine sinmez. Bunun için de mevcut açıkta tutma uygulamasının süratle kaldırılması gerekmektedir.
Ardından da 2020 Mart ayında Orkestra yönetim kurulu üyelerinin seçimi var. İki konzertmeisteri de devre dışı bırakarak sınav jürilerinin oluşturulması, Mart'ta CSO Genel Kurulunun olağan toplantısında konzertmeisterler katılamadan yeni yönetim kurulunun seçilmesi yoluna gidilirse, bu CSO'da daha büyük kargaşa ve hukuksuzluğa yol açabilir. Gerek Bakanlığın, gerekse mevcut CSO yönetiminin, iki konzertmeister hakkında uygulanagelmekte olan hukuka aykırı işlemin süratle ortadan kaldırılması için gereğini yapması en doğru yol olarak gözükmektedir.
Bu işlemin böyle sürdürülmesi ve beklenenin gerçekleşmesi durumunda, pek çok kişinin görevi ihmal, görevi suistimal gibi suçlamalarla değişik hukuksal yaptırımlarla karşı karşıya gelmesi sözkonusu olacaktır, ki hiçbirimizin gönlü böyle bir durumun ortaya çıkmasını istememektedir.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
23 Aralık 2019, Ankara
Not: Bu yazı, herhangi bir sanatçıya veya yönetime taraf ya da karşı olmak için değil, önemli sanat kurumumuz CSO'nun kurumsal çıkarları doğrultusunda, sadece anayasa, yasa ve yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. ŞK
İLGİLİ YASA, YÖNETMELİK MADDELERİ VE LİNKLERİ:
Anayasa Madde 38: Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. https://www.yasalar.org/anayasa/madde-38/
***
DEVLET MEMURLARI KANUNU Kanun Numarası : 657
https://www.memurlar.net/common/news/documents/13271/412017_657.htm
Kapsam:
Madde 1 – (Değişik: 30/5/1974 - KHK-12/1 md.; Aynen kabul 15/5/1975 - 1897/1 md.)
Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İda-releri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanun-larla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır.
(Değişik: 19/2/1980 - 2261/5 md.) Anayasa Mahkemesi üye ve yedek üyeleri ile raportörleri; hakimlik ve savcılık mesleklerinde veya bu mesleklerden sayılan görevlerde bulunanlar, Danıştay ve Sayıştay meslek mansupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, Üniversitelerin, İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademilerinin, Devlet Güzel Sanatlar Akademilerinin, Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün öğretim üye ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri, Genelkurmay Mehtaran Bölüğü Sanatkarları, Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera va Balesi ve Belediye Opera ve tiyatroları ile şehir ve belediye konservatuvar ve orkestralarının sanatkar memurları, uzman memurları, uygula-tıcı uzman memurları ve stajyerleri; Spor-Toto Teşkilatında çalışan personel; subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile Emniyet Teşkilatı mensupları özel kanunları hükümlerine tabidir.
***
RİYASETİCUMHUR SENFONİ ORKESTRASI KURULUŞU HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 6940 Kabul Tarihi : 25/3/1957
Madde 19 – Orkestranın sanat ve idare işlerine, çalışma tarz ve zamanlarına, yönetim kurulunun seçimine ve görevlerine, tatil aylarında tertip edilecek konser faaliyetlerine, hizmete alınışa ve çıkarılışa, terfie ve tecziyeye, 12 nci madde mucibince ödenecek solist tazminatına ve bu kanunda zikredilmiyen diğer hususlara ait esaslar, Maarif Vekaletince (Kültür ve Turizm Bakanlığı) yapılacak bir talimatname (yönetmelik) ile belirtilir
***
CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI YÖNETMELİĞİ
Resmi Gazete Tarihi: 28.01.1970 Resmi Gazete Sayısı: 13411
https://guzelsanatlar.ktb.gov.tr/TR-3330/cumhurbaskanligi-senfoni-orkestrasi-yonetmeligi.html
Madde 5 - ŞEF: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının Yönetim ve Disiplin işleri dışında kalan teknik mahiyette ve sanatla ilgili işler Orkestra Şefinin sorumluluğu ve yönetimi altında yürütülür. Şef Yönetim Kurulunun ve Teknik Kurulun başkanıdır. Lüzum görüldüğü zamanlarda mutad toplantıların dışında her iki kurulu da toplantıya çağırabilir. Şef orkestranın sanat seviyesini yükseltmek, bunun için gereken raporları hazırlamak, orkestranın repertuarını genişletecek eserleri programlara koymak, provaları ve konserleri tam bir disiplin içinde ve azami konsantrasyon sağlayarak en verimli şekilde yürütmekle görevlidir. Yabancı şeflerin konuşmaları Yönetim Kurulunca tespit edilen bir kişi tarafından Türkçe'ye çevrilir. Şefin "görevine her hangi bir şekilde hiç kimse müdahalede bulunamaz.
Madde 6 - Şef, her konserin programında görevli üyeleri Yönetim Kurulu ile birlikte tespit eder. Günlük yoklama cetvellerini kontrol eder ve imzalar.
Madde 28 - ORKESTRA MÜDÜRÜ: Orkestra Yönetim Kurulunca kararlaştırılan her türlü idari işler, Orkestra Müdürünün sorumluluğu altında yürütülür. Şef bulunmadığı zamanlarda Orkestra Müdürü yönetim Kuruluna başkanlık eder.
Madde 29 - Orkestra Müdürü, idari işlerin yürütülmesinden Yönetim Kuruluna karşı sorumludur. Yönetim Kurulu kararları dışında yapmak zorunda kaldığı işleri ilk toplantıda Yönetim Kuruluna bildirir.
Madde 30 - Yönetim Kurulunun gündemini Orkestra Müdürü veya Yardımcısı düzenler.
Madde 54 - Konser ve provanın sükunetini, disiplini ve adabım bozacak fiil ve hareketlerde bulunulmaz; prova ve konser esnasında münakaşa edilmez, konuşulmaz, gürültü edilmez, gülünmez, görev dışı işlerle meşgul olunmaz. Üyeler birbirlerini rahatsız edemezler ve birbirlerinin işlerine müdahalede bulunamazlar. Üyeler konser esnasında dinleyicilerle ilişki gösterisinde bulunamazlar.
Madde 60 - Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri çalışma programlarına göre kendilerine verilen görevlere muntazaman devama mecburdurlar. Üyelerin devamı günlük cetvellerle tespit edilir. Günlük devam' cetvellerini çalışmalar sonunda orkestra. şefi ve konsertmaister inceleyerek imzalar. Günlük devam cetvellerine göre de (Hastalık, izin münavebe hallerini belirten) aylık devam cetvelleri tutulur.
Madde 63 - Münavebe, ancak, eserlerin kadrosu imkan verdiği ve gruplarda bu iş için yeterli eleman bulunduğu hallerde mümkündür. Münavebenin şekli ve uygulanması Orkestra Şefi ile. Orkestra Yöne¬tim Kurulunca tespit edilir. İzin sebebi ile görevine gelmeyen üyeler münavebe haklarını kullanmış sayılırlar.
Madde 64 - Konsertmaisterlerin münavebesi orkestra şefi ve Yönetim Kurulu tarafından yıllık programlara göre tespit edilir.
Madde 68 - 1. konsertmaister orkestrada 1. kemanların başında ve sağda oturur. Her üç konsertmaisterin görevli olduğu çalışmalarda 2. konsertmaister 1. konsertmaisterin solunda, 3. konsertmaister 1. konsertmaisterin arkasında otururlar, 3. konsertmaisterin solunda münavebe ile konsertmaister muavinlerinden biri oturur. Onların arkasında ise diğer konsertmaister muavinleri otururlar.
Madde 69 - 2. konsertmaister başta çaldığı zaman 3. konsertma¬ister 2. konsertmaisterin solunda, konsertmaister muavinleri de onların arkasında otururlar.
Madde 70 - 3. konsertmaister. başta çaldığı zaman solunda konsertmaister muavinlerinden biri münavebe sırasına göre oturur. Onların arkasında diğer konsertmaister muavinIeri otururlar.
Madde 72 - yaylı çalgıların tutti üyelerinin oturuş sıraları konser "' sezonu başında, şef, şef muavinleri, l, 2, 3, konsertmaisterler ve çello solisti konsertmaister muavinleri ve diğer yaylı çalgılar grup şeflerinin müşterek yapacakları toplantıda, üyelerin dereceleri, teknik seviyeleri ve orkestradaki kıdemleri göz önünde bulundurularak yapılır.
Madde 132 - Yönetmeliğin 131 inci maddesinde yazılı suçları işleyen üyelere suçun ağırlığına göre aşağıdaki cezalardan biri verilir.
a) Uyarma: Üyeye görevinde daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi,
b) Kınama: Üyeye, görevinde ve davranışında kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesi, .
c) Ücret kesme: (Suçun ağırlığına göre bulunduğu kademedeki ücretinin kaç günlüğünün kesileceği, Yönetim Kurulunca kararlaştırılır. Her ay 30 gün itibar edilir, en fazla on günlük ücret kesilir). Bir yılda 3 defa ücret kesme cezası alan üyenin bulunduğu kademede aldığı ücret o mali yılda artırılmaz; 4 defa ücret kesme cezası alan üyenin bulunduğu kademede aldığı ücreti; Yönetim Kurulunun tayin edeceği miktarda indirilir ve o yıl kademe değiştirme sınavına giremez; 5 ve daha fazla ücret kesme cezası alan üyenin kademesi indirilir ve bir yıldan önce kademe değiştirme sınavına giremez.
d) Kısa süreli durdurma: Üyenin emekliliğine esas olan ilerlemesinin 3 veya 6 ay durdurulması;
e) Uzun süreli durdurma: Üyenin emekliliğine esas olan ilerlemesinin 1, 1,5 veya iki yıl durdurulması,
f) Geçici olarak görevden çıkarmak: Üyeyi kadrosu saklı kalmak suretiyle bir aydan altı aya kadar aylıksız olarak geçici süreyle görevden çıkarmak,
g) Üyelikten çıkarmak: Üyenin bir daha Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına atanmamak üzere işinden çıkarılması.
Madde 133 - Aynı suçun tekrarı cezayı ağırlaştırma sebebi olur.
Madde 134 - Yönetmeliğin 132 nci maddesinin a ve b bentlerinde yazılı disiplin cezalan Yönetim Kurulu kararı ile verilir.
Madde 135 - Yönetmeliğin 132 nci maddesi C bendinde yazılı disiplin cezaları Yönetim Kurulu tarafından kararlaştırılır Milli Eğitim Bakanlığı'nın (KTBakanlığı) onayına sunulur.
***