Kurumların gelişmelerine katkıda bulunmuş, kendi içlerinden yetişmiş mensuplarının, ölümlerinden sonra, en azından “köşeli” yıldonümlerinde anılmalarına, unutulmamalarına yönelik etkinlik düzenlemeleri önemlidir. Bu bağlamda, Hacettepe Senfoni Orkestrası, son yıllarda genel müzik yönetmeni Burak Tüzün'ün gayretiyle, hem yitik, hem de yaşayan Ankara Devlet Konservatuvarlı bestecilerin eserlerinin seslendirilmesini sağlıyor. Bunlardan birine daha, 17 Ocak 2019 akşamı tanıklık ettik. HSO, şef Sunay Muratov yönetiminde, ölümünün 20. yılında Necil Kâzım Akses'in (1908-1999) 2. Senfoni'sini seslendirdi. Konser, tümüyle besteciye adanmıştı.
Bu konser, saptayabildiğim kadarıyla eserin ülkemizde üçüncü kez seslendirilişiydi. İlk seslendiriliş, eserin tamamlandığı yıl olan 1978'de de Gürer Aykal yönetiminde Ankara Oda Orkestrası'nca Ankara Radyosu'nda yapılmıştı. Yurtdışında ise, dinleyici önünde 1997'de Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta M.N. Mommadov yönetiminde Orkestra Saz 2. Senfoniyi seslendirmiş, şef Mommadov yapıtı “20. Yüzyılın yeniliklerine açılan bir pencere” olarak nitelendirmişti. 2013'de Orkestra Akademik Başkent'in şef Ertuğ Korkmaz yönetiminde Ankara Festivali'nde yaptığı seslendirmeden altı yıl sonra, bu kez HSO senfoniyi gündeme aldı.
Yaylı çalgılar için yazılmış olan eserin en önemli özelliği, bestecinin genel yaklaşımı olan geleneksel müziğin makam, biçim ve ritmlerini, karışık teknikler kullanarak soyutlamasına, bu kez raslamsal (aleatorik) tekniği de eklemesidir. Solo çalgılar tema sunarken, viyolalar ve viyolonseller raslamsal biçimde fon oluşturur. Bu raslamsal serimlerin sadece başlama ve bitişleri belirlidir, nasıl çalınacakları icracılara bırakılmıştır. Bu tekniği sıklıkla kullanan bestecimiz ise İlhan Usmanbaş'tır (d. 1921). Bazı orkestra eserlerinde bu tekniği kontrollü olarak kullanan bir diğer bestecimiz ise Cengiz Tanç'tır. ( 1933-1997)
Akses, 2. Senfoni'de geleneksel makamlardan Bestenigâr'ın soyutlamasına yer vermiş, makamın özelliklerini ezgilerde hissettirirken, müziği tonal ve atonal karışımı bir soyutlamayla dinleyiciye sunmayı amaçlamıştır. Besteci esere, viyolonsel, viyola, keman ve kontrbas sololarla renk katmıştır.
HSO'nun icrasında bu sololarda Viyolada Yeliz Özkaya, çelloda Kerem Ekber, kemanda Burcu Zorlu ve kontrabasta Cem Güney Yıldırım'in soloları, yapıtın güzelliğinin sergilenmesine önemli katkıda bulundu. İcra güzelliği bakımından özellikle kontrbas soloda Cem Güney Yıldırım dikkatimi çekti. Yıldırım, enstrümanını âdeta bir çello gibi kullanarak pürüzsüz ve berrak bir tını elde etti. Konser sonunda kendisini kutlayıp sorduğumda Alper Müfettişoğlu'nun öğrencisi olduğunu öğrendim.
Orkestraların ve oda müziği toplulukları Akses'in yapıtlarına neden daha çok eğilmezler? Yanıt bir “Türkiye gerçeği”ni barındırır. Akses'in yazısının seslendirilmesi zordur, çok prova ve iyi çalışma gerektirir!
HSO, bu konserinde ilk yarıda, seslendirilmesi de, dinlenmesi de, Akses'e nazaran daha kolay olan Antonio Vivaldi'nin (1678-1741) Keman ve Viyolonsel için iki Konçertosunu dinleyiciye sundu. Solistler, HSO'nun kadrolu üyeleri kemancı Seda Baykara ile viyolonselci Pınar Turan'dı. Böylece barok dönemle başlayan konser, çağdaşla tamamlanmış oldu.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
17 Ocak 2019