Tarihsel gerçekler bazen hiç beklenmedik anda ve yerde insanın karşısına çıkıverir. Önemli olan, karşınıza çıkanın hangi gerçek olduğunun bilincinde ve ayırdında olabilmek, doğru bilgiyi de paylaşabilmektir.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın 12 Ocak 2017 akşamı, Beyrut doğumlu Amerikan vatandaşı Ermeni şef Corc Pehlivanyan (George Pehlivanian) yönetiminde verdiği konserde, böyle tarihsel bir gerçek, “sürpriz” biçimde karşımıza çıkıverdi. Daha önce açıklanan ve piyanist bulunamaması nedeniyle bir eseri değiştirilen haftanın programında yer almayan bir eserle açıldı konser. Besteci olarak şef Corc Pehlivanyan'ın adı altında “Gomidas Dans Süitleri” açılış eseri olarak el programına konulmuştu ancak eserle ilgili tek satır bilgi yoktu!
KİMDİR BU GOMİDAS?
Konseri dinleyen, Cuma akşamı gidecek olan ve konuya ilgi duyacaklar için biraz Gomidas ve bu eserle ilgili bilgi vermekte yarar var. Gomidas Vartaped (1869-1935) , esas adı Soğomon Soğomonyan olan, Kütahya doğumlu bir Anadolu Ermenisidir. Bu ad kendisine kilise tarafından, 17. yüzyılda yaşamış papaz Komitas'a atfen verilmiştir. Din eğitimi almış ve “vartaped”liğe kadar yükselmiş, aynı zamanda babasından gelen damarı izleyerek halk müziğiyle ilgilenmiş, daha sonra bu alanda da eğitim alarak kendini geliştirmiş, derlemeci, besteci, etno-müzikolog niteliklerini kazanmıştır. Anadolu'da binlerce Türk, Ermeni ve Kürt halk şarkısını, oyun havalarını derleyerek notaya almıştır. Bir bakıma Dimitri Kantemir'in geleneksel saray müziği için yaptığını, halk müziği alanında yapmıştır. Bunlardan bin ikiyüz kadarı günümüze olabilmiştir.
1896-99 arasında bursla gönderildiği Almanya'da ileri müzik eğitimi almış, 1911'de İzmir Ermeni Kilisesi'nde çocuk korosunu kurup yönetmiş, 1912'de günümüzde Ermeni kiliselerinde her pazar seslendirilen çoksesli pazar ayinini bestelemiş, 1912-15 arası Türk Ocakları'nda müzik dersleri vermiştir.
ÇANKIRI TUTSAKLIĞI
Anadolu'da 1915'de tehcir sırasında meydana gelen mukatele (karşılıklı kıyım) sırasında, gözaltına alınarak Çankırı'da toplama kampına yerleştirilen 234 Osmanlı Ermeni aydınından biri olan Gomidas, arkadaşı Halide Edip'in (Adıvar) araya girmesiyle Talat Paşa'nın emri üzerine Ankara'ya nakledilmiş, ardından İstanbul'da hastaneye yatırılmış, iyileşemeyince bu kez Paris'e gönderilmiştir. 1935'e kadar yaşamı Paris'te zaman zaman yattığı çeşitli akıl hastanelerinde geçer. 1935'deki ölümünden sonra Ermenistan'da Erivan'da toprağa verilir.
Gomidas, Ermenistan'ın büyük halk kahramanı olarak kabul edilmektedir. Adı pek çok okula, konservatuvara, parklara, meydanlara verilmiş, heykelleri dikilmiştir. Fransızlar da Paris'te bir heykelini dikmişlerdir. Daha bilgi çok ama bu kadarı yeterli sanırım.
Gomidas'ın Ermeni halk müziğinden derlediklerinin bazıları Ermeni besteciler tarafından değişik formlarda işlenmiştir. Bunlardan dördü yaylı dördül biçimine getirilmiş, Coc Pehlivanyan da bu dört parçayı, yaylı orkestra için düzenlemiş bir bakıma yeniden bestelemiş ve “Gomidas Dans Süitleri” başlığını vererek üzerine imzasını atmış!
İşte CSO'daki konser yaklaşık 15 dakika süren bu “sürpriz”le açıldı. Anadolu ve Kafkas renkleri de taşıyan dört parçayı Pehlivanyan çoşkuyla yönetirken, orkestra hiç yabancısı olmadığı bu havaları tebessümle seslendirdi.
Nasıl bizim orkestra şeflerimizin bazıları, davet edildikleri yurtdışı konserlerde, kendi bestecilerimizden bir eser programa koymak istiyorlarsa, Pehlivanyan da aynısını yapmıştı.
Gomidas'ın derlemelerinden kaynaklı müzikleri dinlemek isteyenler için Kalan Müzik'ten çıkmış “Yerkaran” başlıklı CD'yi önerebilirim. Üstelik derlediği ezanlardan yararlanarak yazdığı ezan da bu CD'de yer alıyor.
JABLONSKİ VE PEHLİVANYAN
Konserin sürpriz uvertürü yazıda hayli yer tuttu. Gelelim Polonyalı baba, İsveçli anneden olma, biyografisinde özenle “Londra'da ailesi ve kedisiyle yaşadığını” belirten piyanist Peter Jablonski'ye...
Bizim orkestraların davet listelerinde bulunan Jablonski'yi (d.1971) daha önce seslendirdiği konçertolarda keyifle dinlemiştik. Bu kez Rahmaninov'un “Paganini'nin Bir Temi Üzerine Rapsodi”sinde, nedense aynı zevki alamadım. Müzikte ilk başarılarını vurmalı çalgılarda elde etmiş olan Jablonski'nin seslendirdiği eseri, kısa bir süre önce Bilkent Senfoni'de anıtsal piyanist İdil Biret'ten dinlemiş olmanın da etkisi olmalı.
Konserin ikinci yarısında, orkestranın repertuarında vazgeçilmez yeri olan ve sıklıkla gündeme gelen Beethoven'in 5. Senfoni'sini dinledik. Pehlivanyan “Kader Senfonisi”ni, bellekten yönetti. Tempoları hayli dinamik aldı. Başkemancı sandalyesinde Jülide Yalçın Dittgen'in oturduğu Orkestraya çoşku ve enerjisini iyi aktardı. Kendisine verilen çiçeği de, bu hafta çello grubunun başında olan Pervin Sungar'a sundu.
İki haftadır gözlediğim kadarıyla, orkestra Pehlivanyan'dan memnun göründü. Bakalım Paris'te yerleşik bu şefi, önümüzdeki sezon da CSO'nun podyumunda görebilecek miyiz?
Şefik Kahramankaptan
12 Ocak 2017