Bilkent binasına girerken tüm yüzler asıktı, patlamanın üzerinden kısa bir süre geçmişti ve zayiat hakkında sağlıklı bilgi yoktu. Bilkent 30. Yıl Festivali'nin ikinci konseri de, kent içinden hareket eden dinleyici servislerinin patlama nedeniyle değişik güzergah kullanması nedeniyle 15 dakika geç başladı.
Festivalin bu ikinci konserinde günümüz Bilkent'inin iki yüzünden örnekler dinleyecektik. İlk yarı öğrencilere, ikinci yarı usta-hocalara ayrılmıştı.
Önce viyolonsel öğrencisi İdil Bursa (d.2004) sahneye çıktı. Eşlikçisi, lisans öğrencisi, son dönemde pek çok yaylıcıya özveriyle eşlik yapan Cem Türkay'dı.
İkili J. Haydn'ın (1732-1809) Do Majör Viyolonsel Konçertosu'nun Moderato tempodaki birinci bölümünü seslendirdi. Ardından D. Popper'in (1843-1913) Op.68 Macar Rapsodisi geldi.
YETENEKLİ ÇOCUK İDİL BURSA
İdil'i ilk kez geçen yıl ADK-Der'in Viyolonsel Yarışması'nda izlemiştim. Kendisinden 8-10 yaş büyük çellistleri sollayıp finale, yani son 6'ya kalmıştı. Finalde son üçe kalması pek mümkün değildi doğal olarak, çünkü hepsi yaş ve çalışma süresi olarak kendisinden hayli büyüktü. Ama jürinin bir “özel ödül” vermesini beklemiştim doğrusu. Bu nedenle İdil'in 17 Şubat gecesi gösterdiği güçlü etkinlik beni şaşırtmadı. Belli ki hocası Artur Rahmatulla ile verimli çalışmasını sürdürmüştü. Yarım boy çellosundan elde ettiği ton, doğru ses çıkarma oranı takdire değerdi. Macar Rapsodisi'ndeki parmak cambazlıklarını beceriyle yaptı. Henüz 6. sınıf öğrencisi olan İdil, önemli bir yetenek ve sistemli çalışmasını sürdürürse, ilerde adını daha çok duyacağız.
ILGIN TOP'UN İSTİKRARLI YÜKSELİŞİ
İrina Nikotina'nın 10. sınıftaki öğrencisi kemancı Ilgın Top, sahneye yüksek moralle çıkmış olmalıydı. Çünkü başarılar üst üste geliyordu. İki hafta önce Keman Günleri'nde iyi seslendirmeler yapmış, ardından gittiği Belçika'daki Grimaud Yarışması'nda birincilik derecesini Japon kemancı ile paylaşmıştı. Ilgın Top, önce Romen besteci G. Enescu'nun (1881-1955) Ballade'ını seslendirdi.
F. Waxman'ın (1906-1967) teknik ve müzikal olarak tam virtüozite isteyen “Carmen Fantasie”sinde ise tüm hünerini gösterdi. Ilgın Top iki yıldır istikrarlı bir çıkış sürdüren, geleceğinin parlak olmasını dilediğimiz bir kemancı. Konser akşamı, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın seçmelerini kazanmış olduğu haberini aldı. Nisan'da orada Carmen Fantasie'yi bu kez orkestra eşliğinde çalacak.
UYUMLU ÇİFT: SERDAR-ZERİN RASUL
Konserin ikinci yarısında BSO'nun viyolonsel grubunun şef yardımcısı ve öğretim görevlisi Serdar Rasul ile eşi piyanist Zerin Rasul'u dinledik. 1993'den bu yana Bilkent'te olanÖzbek çift önce L. V. Beethoven'in (1770-1827) Op.69 dizisinden 3 No'lu La Majör Viyolonsel-Piyano Sonatını seslendirdi.
Orkestrada çeşitli sololarını dinlediğimiz Serdar Rasul'un oda müziği etkinliğinin de üst düzey olduğuna böylece tanıklık etmiş olduk. İyi yay tekniği ve müzikal yorumu, yumuşak tonuyla eserin ruhuna indi. Piyanoda Zerin Rasul'un iyi zamanlamasının katkısıyla mükemmel birliktelik gözledik. Çift dinletiyi, F. Chopin'in solo piyano dışında yazdığı az sayıdaki eserlerden biri olan “Polonaise Brillante” ile noktaladı.
Kaliteli, gelecek için umut veren bir konseri dinlemenin hazzı ile patlama ve yitiklerin yarattığı burukluğun birbirine karıştığı bir ruh haliyle ayrıldık salondan...