Malum, bugünlerde Mozart çalmak (ya da çalmamak), dinlemek (ya da dinlememek) pek moda! Hâtta kimi sanatçımıza “Niye Mozart çalmadın?” diye hesap soranlar bile var. Öyle veya böyle, bilinen o ki, bunların hepsi geçer, ama Mozart kalır.
Mozart üzerinden faşist-demokrat tartışması daha ortaya çıkmadan önce yapılmış pek çok programda, her zaman olduğu gibi bolca Mozart eseri yer alıyor. 22 Ocak 2019 gecesi de, Erimtan Salı Konserleri'nde, CSO Başkemancısı Jülide Yalçın ile seçkin oda müziği piyanisti Elif Önal'dan iyi bir Mozart sonat icrası dinledik. Mozart'ın atlı arabayla annesi eşliğinde çıktığı Avrupa turu sırasında Münih”te yazmaya başladığı altı sonatlık dizinin ilki olan, iki bölümden oluşan No: 18 K301 sol majör sonatın ezgiselliğiyle birlikte dikkati çeken bir özelliği de keman-piyanonun konuşmasındaki denge ve piyanoya da önemli rol verilmiş olmasıdır.
İkilinin, konser salonunda yaptıkları ön provalarda işi ne denli ayrıntıyla ciddî tuttuklarının kanıtı, piyanonun kapağını yarım açık tutarak resitali vermeleriydi. Böylece keman ile piyanonun dengesi gayet iyi oturmuş, yer yer piyano sesinin baskın çıkmasının önüne geçilmişti.
Norveçli besteci Edvard Grieg'in 3 Nolu Op.45 sonatı tüm güzelliğine karşın çok fazla tanınmaz. Bu sonat Suna Kan'ın repertuarında önemli bir yer tutardı, rahmetli Ferhunde Erkin ve Gülay Uğurata eşliğinde resitallerinde yer vermişti. Jülide Yalçın da ABD'de yaptığı master sonrası doktora çalışmasını Suna Kan'la yapmış bir sanatçı. Sonatın ikinci bölümünün girişi solo piyanodur. Bu soloyu Elif Önal, berrak biçimde iyi bir tuşeyle seslendirdi.
“Dinlenesi Sonatlar”dan sonra, birer bölümlük üç virtüoz parça sıralandı. Brahms Do minör Scherzo, M de Falla'nın İspanyol Dansları'ndan La Vida Breve ve Wieniawski'den Re majör Polonaise Brillante..
Kesintisiz 55 dakika süren ve arasız icra edilen program için Jülide Yalçın, bizlere bir “sürpriz” yapmıştı. Üzerinde özel dikilmiş bir frak vardı. Boylu bir sanatçı olan, CSO konserlerinde genellikle düz pabuçları tercih eden Jülide Yalçın, frak altına hafif topuklu pabuçlar giymişti. Bu giysi, kemancımıza biraz erkeksi bir hava vermişti ama iki güzel sonata da yakışmıştı.
Jülide, Brahms Scherzo'yu çaldıktan sonra yeni nota sayfasını açmak üzere sehpaya eğildiğinde, gülerek “ Erkeklerin işi zormuş” demekten kendini alamadı.
İki iyi müzisyen, iyi kotarılmış bir resital programı ve tatmin edici icra... Dinleyici salondan memnun ayrıldı.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
22 Ocak 2019