Kültür üreten biyopsişik ve sosyal bir varlık olan insanoğlu, eğer düşüncede ve yaratıda hazıra konmakla yetiniyorsa, insanlık görevlerinden uzaklaşıyor demektir. Çünkü insan olmanın tanımında eskiyle yetinmek değil, yeniyi yaratmak vardır.
Yurdumuzda, yarım kalmış aydınlanma hareketi sonucunda, özellikle son 40 yıldan bu yana, karanlık güçler, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleriyle siyasal erkini perçinlemiştir. Onların dozerle açtığı geriye dönüş yolu, şimdi asfaltlanmaktadır: Toplumun bütün altyapı ve üstyapı kurumları, dış güçlerin isteği doğrultusunda ve onlarla işbirliği içinde, karanlık güçler tarafından ortaçağa yönelmiş bulunmaktadır. Böyle bir durumda, geriye dönüş özlemiyle davranan gerici güçlerin sayıca büyüyerek dilediği uygulamalara girişmesine şaşacak ne var?
Söz konusu “manzara-i umumiye” karşısında, ileri insanlıktan yana kurum ve çevrelere, özellikle de sanatçılara düşen sorumluluklar açıktır: Ortak hedeflerde birleşmek! Bizi başarıya götürecek olan, bütün zinde güçleri aynı pistonun arkasında toplayabilmek kavrayışıdır. Etkin bir düşünce ve yaratıcılık seferberliğine ancak bu sayede girişilebilir.
*
Yukarıda belirttiğim seferberlik, hem uzun erimli hem de kısa erimli amaçlar için geçerlidir. Bizi başarıya götürecek yol, güç birliği uygulamasıdır.
Özellikle düşünce ve sanat etkinliklerinin düzenlenmesinde, birbirine yakınlık duyan kuruluşların tabanlarını, daha açık deyişle üyelerini ve duygudaşlarını bir araya getirmenin sayısız yararları var. En başta, toplumda yeterince yerleşmemiş olan “birliktelik geleneği”ni, sanat etkinlikleri yoluyla yeşertebiliriz. Bu tür kolektif çalışmaların meyveleri olgunlaştıkça sanat alanındaki yaygınlaşma ve benimsenme oranı yükselecektir. Düşünce ve sanat kuruluşlarını bir araya getiren birlik-bütünlük kavrayışı, gençliğimizin önüne yurt çapında yepyeni, aydınlık bir hava getirecek, onlar da bu temiz havayı solumaya başlayacaktır.
İyimser olalım. Geriye gidiş karşısında görev bilinciyle davranır ve bu konuda dayanışma içine girersek, tarih boyunca yaşandığı gibi, “ileri”nin “geri” karşısında başarı kazanması kaçınılmaz olacaktır.