İzmir’deki Folkart Galeri, “Türk resminin köşe taşları” başlığı altında, 19. Yüzyıldan günümüze, başka deyişle “150 yıldan bu yana”, 150 dolayında ressamımızın eserlerinden oluşan olağanüstü bir sergi açtı. 19. Yüzyıldan Şeker Ahmet Paşa, Osman Hamdi, Hoca Ali Rıza ve Bahriyeli İsmail Hakkı’dan tutun, yeni dönemin ressamları Ömer Uluç, Duran Karaca, Fethi Arda ve Söbütay Özer’e kadar… Bildiğiniz gibi, bu çok değerli sanatçılarımızın hepsi çoktan göçüp gitti.
Anlaşılacağı gibi, sergide yer alan ressamlar için ilk ölçüt, artık yaşamdan ayrılmış olması. Böylece Folkart sergisiyle bunca önemli ressamımızı anmış da oluyoruz… Ama okurlarım öncelikle bilmeli ki, açılan böyle bir serginin adı, her şeyden önce “Değerbilirlik”tir.
Folkart Galeri ayrıca, sergideki resimlerden oluşan, “Türk resminin köşe taşları” başlığı altında üst düzey bir kitap yayımlamış. “Büyüğün de büyüğü” diyebileceğim boyutlarda, kalın mat kuşe kâğıda renkli basılmış, dev gibi, müthiş bir albüm!
“Kim başardı bu rüya gibi işi?” diye siz sormadan söyleyeyim: Proje yönetmenliğini ve editörlüğünü Fahri Özdemir üstlenmiş, küratörlüğünü İlkay S. Deniz yapmış, ressam biyografilerini ise Refik Durbaş hazırlamış.
Albümün giriş yazısı, “Köşe Taşlarıyla Resim Tarihi” başlığıyla Doğan Hızlan dostumuzun. Evrim Altuğ’un yazısı ise, “Burası Türkiye tuvalleri, şimdi renkleri veriyoruz” başlığı altında, değerbilirliğin hesabını veren uzunca bir inceleme. Bu iki yazı da kitapta yer alan ressamların biyografileri gibi, Türkçe ve İngilizce olarak iki dilde sunulmuş. İngilizceye çeviriler Tolga Korkut’un.
Her yönüyle parmak ısırtan böyle bir sergiye ve onun albümüne emek verenleri kutlarken serginin 24 Mart’tan başlayarak 28 Mayıs 2017’ye kadar İzmir Bayraklı’daki Folkart Towers B Kule’deki Folkart Galeri’de yurttaşlarımıza açık olduğunu belirteyim.
Gönül ister ki, Türk resmi yoluyla ülkemizi tanıtan böyle bir sergi, yurdun birçok kentine götürülmekle kalmasın, yurt dışında da sergilenebilsin: Öncelikle savaşın yaşanmadığı bütün İslam ülkelerinde, sonra da Avrupa’da, Amerika’da, Çin’de, Japonya’da ve Avustralya’da… Çünkü bu tür yaratıcı işler, Türkiye için çok yönlü anlamlar taşıyor.
Söz konusu önerime ilgililer ne der, bilemiyorum.
Ahmet Say
26 Mart 2017