Aytaç Yalman adını okurlarımız hatırlar: Silahlı Kuvvetlerimizde 2000 yılında Jandarma Genel Komutanı olan Orgeneral Yalman, 2002 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilmişti. Oysa okurlarımız onu müzik ve edebiyat sanatlarındaki çalışmalarıyla tanır. Opera ve oratoryo librettoları, müzikaller ve belgeseller yazan Yalman, değerli bir aydınımız, kitapları ve sahne eserleriyle müzik sanatımıza da katkılar veren bir sanatçımızdır. Altı kitabı, on sahne eseri, iki belgeseli ve 1283 Harbiyeli Mustafa Kemal adlı bir tiyatro eseri vardır. Yenilerde yayımlanan geniş oylumlu Beş Bin Yıllık Kültürümüzün Sesi Müzik başlıklı kitabının “Sunuş” yazısını ise değerli tarihçimiz İlber Ortaylı yazmış, değerlendirmesini şu cümleyle noktalamıştır:
“Yalman Paşanın bu gayret ve yorumlarını saygıyla karşılamamak mümkün değil ve onun bu takdirinin ilgiyle izleneceğinden eminim.”
Şehit müzik öğretmeni Aybüke Yalçın’ın hatırasına armağan edilen kitabın “Giriş” yazısında ise Yalman, şöyle diyor:
“Müzik, insana duyup düşündüklerini seslerle anlatma olanakları veren evrensel bir dildir. Bu dilin anlaşılır olması için, birbirini izleyerek akıp giden seslerin anlam taşıması gerekir. Müziğin anlamı, insanın hayat karşısındaki duygu ve düşüncelerini, izlenim, tasarım ve dileklerini anlatmasıdır; içini dökmesidir. Müzik, işte bundan dolayı ortak bir dil özelliği kazanmıştır. Değişik kıtalardaki değişik toplumların insanları, bu nedenle müzik dilinde buluşabilmiş, müzikle anlaşabilmiştir. Müzik, bir “üst dil”dir. Günümüzde yaygınlaşmaya başlayan Dünya müziği kavramının da özünde, bütün halkların müzik yoluyla birbirini anlayabilmesi, birbiriyle iletişim kurabilmesi gerçeği yatar. İster Okyanusya’nın bir adasında olsun, ister bir Güney Amerika ülkesinde, insanlar müzikle birbirine el uzatır. Özellikle ülkemizin içinde bulunduğu kaotik ortamda ortak bir payda ve hoşgörü iklimi yaratmanın yolu sanattır. Özellikle müziktir. İnsanlık tarihi, müziğin gücünü gösteren örneklerle doludur. Bunu kitabın ilerleyen bölümlerinde okuma imkânı bulacaksınız.”
355 sayfadan oluşan kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde şu başlıklar yer alıyor:
1. Zengin kültürümüz içinde müziğin rolü ve önemi.
2. Osmanlı öncesi Türk kültürü ve müziği.
3. Çok sesli klasik batı müziği.
4. Atatürk’ün kültür ve sanat politikası, özellikle müziğe bakışı.
5. Cumhuriyet dönemi Türk müziği (genel).
6. Türk halk müziği.
7. Türk sanat müziği (Klasik Türk müziği).
8. Çok sesli batı müziği (Klasik batı müziği).
9. Popüler müzik ve caz.
10. Askeri müzik ve marşlar.
11. Atatürk’ün müziğe yaptığı hizmetler.
12. Sonuç.
Kitabın ikinci bölümünde ise şu başlıklar bulunuyor:
13. Altı asır boyunca üç kıtadan süzülüp gelen kültürümüzün sesi: Müzik (Müzikal drama).
14. Faydalanılan kaynaklar.
Bütün müzikçilerimiz ve müziksever aydınlarımızın yararlanacağı bu önemli kitabı, ülkemizde müzik sanatının gelişimine bir katkı olarak gördüğümüzü belirtmek isterim.
AHMET SAY