Aslında bu yazıma açıklamalı bir başlık koymam gerekirdi. Uzun olmasına aldırmadan şöyle bir başlık koymalıydım:
Gitarın yurdumuzda taşıdığı önem ve bu çalgının
daha da yaygınlaşarak kökleşmesi yolunda yapılan değerli bir şenlik
Ve yazıma şu cümleyle girmeliydim:
Ankara’da Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nin düzenlediği gitar şenliğini o derece önemsiyorum ki, her yıl yaklaşık bir hafta süren bu etkinlikler ortadan kalkacak olsa, herhalde yurdumuzun müzik yaşamı kararacak gibime gelirdi.
Öyleyse burada, Türkiye Klasik Gitar Buluşması adı altında her yıl yapılan etkinlikleri neden bu kadar önemsediğimi açıklamalıyım:
“Gitar” adlı telli çalgı, yurdumuzda son 30-40 yıldan bu yana, yaygın biçimde kullanılan ve yaygınlığı giderek artan bir çalgı konumundadır. Avrupa müzik kültürünün geliştirdiği gitar, Türkiye’de bağlama ve ud gibi, hem halk müziğimizde hem de geleneksel sanat müziğimizde yaygın biçimde kullanılan iki telli çalgının akrabasıdır. Dünyanın hemen bütün ülkelerinde yaygınlaşmış olan bu çalgı, üç temel müzik türünün üçünde de, yani, klasik, geleneksel ve popüler müzik türlerinde yer alır. Ses genişliği üç buçuk oktav olan gitarın kökeninde, ilkçağın Babil ve Mısır uygarlıklarında kullanılan telli çalgılar ile daha sonra Antik Yunan’da kullanılan Kithara vardır. O, bir “Akdeniz çalgısı” özelliğinde görünmesine karşın, İspanya üzerinden Avrupa’da yaygınlaşmış, giderek bütün dünyada benimsenmiştir.
Kendine özgü sıcak ses rengi ve kolay taşınabilir olmasıyla profesyonel ve amatör bütün müzikçilerin ilgi gösterdiği altı telli bir çalgı olan gitara dünyada gösterilen sevginin ve onu benimsemenin hangi ölçüde geniş olduğunu anlamak için, bu çalgının çeşitli dillerdeki karşılığının ne denli benzer olduğunu görmek yeterlidir: Bu çalgıya Arapça gitarah, İspanyolca guitarra, Fransızca guitare, Almanca gitarre, İngilizce guitar, Türkçe gitar denir.
Türkiye’de gitar, önceleri genellikle eğitim müziğinde kullanılmış, Ziya Aydıntan’ın (1905-1982) çalışmalarıyla bu alanda yaygınlık kazanmıştır. Bestecilerimiz 1980’li yıllardan başlayarak gitar için eserler yazmıştır. Uluslararası değeriyle tanınan gitarcımız Ahmet Kanneci’nin açtığı yoldan bestecilerimiz, halk müziği gereçlerinden de yararlanarak gitar için eserler yazmışlardır. 1987 yılında “Bilkent Gitar Üçlüsü” adıyla Kürşad Terci, Kağan Korad ve Soner Egesel’den oluşan klasik gitar triosu, yurtdışı turnelerin yanı sıra, “Anadolu Konserleri” başlığı altında yurdun dört bucağında konserler vererek gitarın yurt yüzeyinde yaygınlaşmasında pay sahibi olmuştur. Günümüzde gitar müziğinin duayenleri olarak Kürşad Terci İzmir’de, Bekir Küçükay İstanbul’da, Kağan Korad Ankara’da eğitsel etkinliğini sürdürmektedir. Ahmet Kanneci ise H.Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Gitar Anasanat Dalı’nın başkanlığını yapmaktadır.
Bu yıl, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nin dekanı konumuyla gitarcımız Kağan Korad, “10. Türkiye Klasik Gitar Buluşması”nı başarıyla gerçekleştirmiştir. Konserleri, ustalık dersleri, “Siu Nim Tao” formundaki çalışmaları ve gitar demonstrasyonlarıyla bu geniş etkinliğin gördüğü ilgiden de anlaşılacağı gibi, yurdumuzda klasik gitar müziği çok sevilen bir sanat dalı olarak yaygınlığını pekiştirmektedir. Başta Kağan Korad olmak üzere, 10. Türkiye Gitar Buluşması’na emeği geçen bütün gitarcılarımızı ve sanatçı dostlarımızı kutluyorum.