Kimi insanlar canıyla, teniyle ozandır; üstlerinde iğreti duran, yapay, her an kaçıp gidecekmişçesine naylon bir kimlik değildir ozanlıkları. (Günümüz ne değin böyleleriyle, olumsuz örneklerle dolu, yazık…)
İşte acısıyla, gönlündeki, yüreğindeki yangı(n) ile ozandır A.Adnan Azar. “Ozandır” diye yazdığımın ayrımındayım; yapıtlarıyla yaşıyor, söyleşiyor bizimle. 10 Ocak 2014’te, erken ama çok erken ayrılışımıza inanmak neredeyse olanaksız… Şiir-yazı-türkü Sevgili Azar için, bizim için arkadaşlardı aynı zamanda. Birbirimizle vardık. Behçet Aysan, Eren Aysan, Metin Altıok, Işık Kansu, Ferruh Tunç, Ali Cengizkan, Ahmet Telli, Özcan Karabulut, Ercan Kesal, Attila Aşut, Hakan Savlı…
Sivas Kıyımı Adnan Azar Ağabeyi de çok etkilemişti. Öylesi güzel bir insan için tersi olanaklı mı. Yaşam sevincini söndürdüğü gibi, yaşamla bağlarını gitgide kopardı bu kıyım. Usulca yandı o da… “Rüzgâr İstasyonu”ndan ne geçerdi ki; karakış yelinden gayrı.
Şiiriyle görmenin güzelliği iç içedir.
yılın en iyi şiirlerinden
biri
bu akşam yeniden gösterilecek
diye yazar.
Ne güzeldir sinemayla düşünmek…
Azar’ın çalışma odası ile odanın baktığı o küçük bahçe beni çok etkilemiştir; birbirini tamamlar, bütünler gibidir. Hüzün neden hiç eksilmez?
Ve Azar’ın türkülerle olan sevgi ilişkisini de önemserim. Keşke birlikte de çalıp söyleyebilseydik.
Bilmiyorum katılır mısınız, Adanan Azar’ı Ankara’sız düşünemiyorum. Bu kenti varsıllaştıranlardandı, kesin.
Yine Azar gibi genç yaşta yaşamını yitiren Ressam-Yazar Mehmet Günsür’ün “İçeriye Bakan Kim?” adlı öykü kitabını öylesine beğeniyle, etkilenerek okur ki hiç tanışmadığı Günsür’e yakınlık duyar, sevgi duyar Adnan Azar. Aydın duyarlığı, ozan duyarlığı, inceliği için ne güzel bir örnektir.
Ozan A.Adnan Azar’ın anısı her zaman bizimle olacak.