Soğuk kış günleri gelince, kar yağışları başlayınca, kar tanelerinin dans edercesine toprağa düşmeleri ilginç görüntüler oluşturur. Bu kar taneleri acaba bir bale eserinde de yer alabilirler mi? Alman yazar Ernst Theodore Amadeus Hoffmann 1815 yılında Der Nussknacker und der Maus König (Fındıkkıran ve Fareler Kıralı) adlı öyküsünü yazdığı zaman bu öykünün değişik çevirilerinin ve uyarlamalarının olacağını herhalde düşünmemiştir. Bu öykü, bale diline de çevrilmiş ve bu şekilde yalnızca okuyucularla değil, izleyicilerle de buluşmuştur. Aslında Hoffmann’ın öyküsü kasvetlidir ama ünlü Fransız yazar Alexander Dumas (père) bu öyküyü 1844 yılında ele aldığı zaman, öyküye sevimli bir masal boyutu getirererk kasvetli havasını yumuşatmıştır. 1846 da ise İngiltere’de Chapman ve Hall bu eserin bir baskısını yaparlar ve öyküyü birçok yönüyle İngilizleştirirler ama nedense yayınevi ne Hoffmann’a ne de Dumas’ya atıfta bulunurlar.
Genelde Fındıkıran ‘ın adı geçince akla hemen Kış Mevsimi’nin (Kuzey Yarımküre’de) Noel ve Yeni Yıl kutlamaları, partiler, hediyeler, büyük bir çam ağacı, şekerlemeler, çörekler gelir. Hiç kimse önce Fareler Kralı’nı ve öyküdeki Fareler Kralı ile olan çatışmayı düşünmez. Her masalda olduğu gibi bu masalda da mutlu sondan önce bazı korkulu dakikalar, terslikler yaşanır. Özellikle çocukları çok heyecanlandıran bu öykü, koreografları da etkilemiştir. Koreograflar eserin kopuk yapısına tepki göstermişler, kendileri de eklemeler, değişiklikler yapmışlardır. Birçok koreograf karakterlere daha anlamlı boyutlar getirmiştir. Eser bir festival, bir kutlama eseridir. Canlıdır, sihir doludur, bale toplulukları için çarpıcıdır. Çok sayıda dansçı dans etme olanağı kazandığı gibi, çocuklar da sahneye çıkar. Bu nedenle, Fındıkkıran balesi, birçok bale topluluğunun repertuvarından çıkmaz ve özellikle Aralık ayında Noel ve Yeni Yıl kutlamaları sırasında sahnelenir.
Bu ünlü bale ilk olarak, 18 Aralık 1892 tarihinde, St Petersburg’ da Mariinsky Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir. Ne yazık ki bu ilk temsil beğeni kazanmamıştır. Devrin ünlü tasarımcısı ve ressamı Alexander Benois, Rus Balesi Üzerine Anılar adlı eserinde bu balenin beklenilen başarıyı göstermediğini üzülerek anlatır. Kendisi de balenin dekor ve kostümlerini beğenmemiştir. Eserin yaratılmasında dört ünlü isim vardır. O sıralar St.Petersburg’daki Krallık Tiyatroları’nın yönetmeni Ivan Vsevolojsky’dir. Bale yönetmeni ünlü koreograf Petipa’dır. İkinci yönetmen ise Lev Ivanov’dur. Besteci ise Tchaikovsky’dir.
Dumas’nın Fındıkkıran öyküsünün iyi bir bale olabileceğini Vsevolojky ortaya atmıştır ve Petipa’dan bir bale yaratmasını istemiştir. Petipa, balenin sahnelenmesinden çok önce çalışmalarına başlar, notlar tutar, planlar yapar. Hareketler, karakterler, kostümler üzerine ayrıntılı olarak çalışır fakat çalışmalarını büyük bir hevesle gerçekleştirmez. Vsevolojsky görkemli sahneler istemektedir. Petipa da içine sinmese bile bu doğrultuda değişiklikler yapar. Bu bilgileri Tchaikovsky’e de verir. Petipa ile Uyuyan Güzel balesini de yaratmış olan Tchaikovsky Fındıkkıran kurgusunu beğenmez ve eserden mutlu değildir. Petipa ise 1892 yılında daha eserin provaları başlamadan hastalanır. Balenin sahneye konması Ivanov’a kalır. Ivanov ise Petipa’ya sadık kalmak ile Tchaikovsky’nin müziğini kendi algılayışı ile yorumlamak arasında bocalar. Ivanov’un üstün bir müzik anlayışı vardır. Ancak, ne Tchaikovsky’e ne de Petipa’ya herhangi bir değişiklik önerisi getirme cesaretini gösteremez. Hatta anılarında “kendini beğenme, kendini başkalarından üstün görme, mütevazi ol” diye yazarak kendini frenlemeye çalışır. Yine de, Ivanov Tchaikovsky’nin müziğine hakkını vererek “Kar Taneleri” dansını yaratır ki, Petipa’nın koreografik çalışmasından çok farklı olarak Tchaikovsky’nin müziğini görüntüye getirir. Ivanov sayesinde kar taneleri bir bale eserinde yer almış olurlar.
Ivanov’un diğer katkısı ise “Şekerleme Perisi’nin Dansı” dır. “Şekerleme Perisi’nin Dansı” nda ilk defa çelesta (çan sesi çıkaran vurmalı müzik aleti) kullanılır. Tchaikovsky 1891 yılının Mart ayında Amerika’ya giderken Paris’e uğramıştır ve Auguste Mustel’in icadı olan çelesta’nın müziğini duyunca bu çalgı aletini “Şekerleme Perisi’nin Dansı” için kullanmıştır.
Bu bale üzerinde birçok koreograf çalışmıştır ve hepsi de bir şekilde baleye yeni yorumlar getirmek istemiştir. Bu koreograflar arasında Gosrky, Vainonen, Sergeyev, Dame Ninette de Valois, Rene Blum, Grigorovitch, Cranko, Nureyev, Neumeier, Baryshnikov, Spoerli gibi ünlü koreograflar vardır.
Türkiye’de ise ilk defa, 1968-1969 Sezonunda, Ankara Devlet Opera ve Balesi bu baleyi izleyicilerle buluşturmuştur. Baleyi Dame Ninette de Valois sahneye koymuş, koreografik düzenlemesini Richard Glasstone, Ivanov’un özgün koreografisine bağlı kalarak yapmıştır. Kostümleri Osman Şengezer, dekoru Acar Başkurt hazılamıştır. Bu ilk sahnelenişte Meriç Sümen, Jale Kazbek Şekerleme Perisi’ni; Oytun Turfanda, Sait Sökmen Prens’i canlandırmışlar; Clara rolünde Deniz Olgay, Şadan Ergüler (Aydemir) dans etmişlerdir. Aynı bale Ankara Devlet Opera Balesi tarafından 1982-1983 Sezonunda yeniden sahnelenmiş. Bu sefer baleyi Olga Sokolova yaratmıştır. Kar Taneleri Sahnesi ve ünlü Pas de Deux (İkili Dans) Vainonen koreografisi kullanılarak düzenlenmiştir. Değişik temsillerde Clara rolünü Gülay Sargın, Zeynep Sunal, Serpil Bengier paylaşırken, Fındıkkıran Prensini Özkan Aslan, Ercan Kazbek, Fahrettin Güven dans etmişlerdir.
19 Aralık 1998 tarihinde ise Andre Prokovsky, Ankara Devlet Balesi için 2 perdelik bir bale sahnelemiştir. Prokovsky’nin en büyük katkısı gerçek dünya ile düş dünyasına olan geçişi daha anlamlı ve devamlı bir şekilde sunmasıdır. Birinci Perde’de Clara, Noel partisinin heyecanıyla uykuya dalar ve rüyasında Şekerleme Ülkesi’ne gider ve bu şekilde balenin İkinci Perdesi’ndeki bütün sahnelerde Clara vardır; bazen kendisi bile danslara katılır. Eserin sonunda Clara yine evindedir ve izleyiciler onun rüyası ile bu sihirli dünyaya gidip gelirler. 1988 deki Fındıkkıran’ın dekor ve kostümlerini Alexander Vassiliev yapmıştı. Clara’nın rüyasında bir balonla gerçek dünyadan Şekerleme Ülkesi’ne geçişi ilginç bir görüntü oluşturmuştu. Bu yorumda Prokovsky esere Louise ve nişanlısı olarak iki karakter getirmiş ve Louise’i Karlar Kraliçesi’ne ve de Şekerleme Perisi’ne ; nişanlısını da Prens’e dönüştürmüştü. Bu yorumda Louise’i/Karlar Kraliçesi’ni/Şekerleme Perisi’ni Arzu Dirin, Elif Fırat, Sanem Ergüler; Nişanlı’yı/Prens’i Armağan Davran, Volkan Ersoy, Bahri Gürcan, Berk Sarıbay, Serkan Ceylan canlandırmışlardı. Clara’yı Zeren Topçu oynamıştı. Fındıkkıran’ı Serhat Güdül, Berk Sarıbay, Serkan Ceylan görüntüye getirmişlerdi. Dr. Drosselmeyer rolunde Volkan Ersoy, Hakan Odabaşı, Serkan Ceylan sahneye çıkmışlardı. ADOB’un yanında İstanbul, İzmir, Antalya Devlet Opera ve Bale Toplulukları da bu baleyi sahnelemişler, 2015 yılında ise Samsun Devlet Opera ve Balesi de bu baleyi izleyicilerle buluşturuyor.
Hoffmann’ın düş, sihir, büyü dünyasını gerçek dünyayla kaynaştırması, çocuklarla yetişkinleri karşı karşıya getirmesi, bale dilinde de dünyanın dört bir yanında defalarca ve çeşitli yorumlarla izleyicileri büyülemeye devam ederken kar taneleri de bale dünyasına girmiş oluyor.
10 Ocak 2015
Doç. Dr. Necla Çıkıgil