Ankara Devlet Opera Balesi 29 Nisan 2023 tarihinde Don Kişot balesini izleyicilerle buluşturdu. 29 Nisan aynı zamanda balenin Shakespeare'i olarak anılan Jean-Georges Noverre'in (1727 - 1810) doğum günü olduğu için 1982 yılından beri "Dünya Dans Günü" olarak kutlanan bir gün. Noverre de öykülü balelerin çok yaygın olduğu bir dönemde, 1768 yılında bir Don Kişot balesi yaratmış (Koegler 163). Miguel de Cervantes Saavedra'nın (1541 - 1616) Don Kişot romanı 18. yüzyıldan beri birçok koreografı etkilemiş ve çeşitli Don Kişot baleleri yaratılmış ama en ünlü Don Kişot balesi 26 Aralık 1869 tarihinde ünlü koreograf Marius Petipa'nın (1818 - 1910), Ludwig Minkus'un (1827 - 1907) müziğiyle Moskova'da Bolşoy Tiyatrosunda sahnelediği eserdir (Koegler 163).
Türkiye'de ilk olarak Don Kişot balesi (3 perde olarak), 11 Aralık 1975 tarihinde Ankara Devlet Opera Balesi tarafından izleyicilerle buluşmuştu. Aynı bale 19 yıl aradan sonra yine 3 perde olarak 20 Ekim 1994 tarihinde Ankara'da tekrar sahnelenmiş, 31 Mart 2005 tarihinde ise 2 perde olarak bu sefer Mehmet Balkan'ın koreografisi ile yine Ankara'da izleyicilere sunulmştu. Bu bale değişik sezonlarda İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin Bale Toplulukları tarafından da sahnelenmiş.
29 Nisan 2023 tarihinde Ankara'da sahnelenen 2 perdelik Don Kişot balesini, 2015-2016 Sezonu'ndan beri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Bale Baş Koreografı olan ve Don Kişot balesini İstanbul'da da sahneye koymuş olan Ayşem Sunal Savaşkurt (Petipa koreografisi ile) sahneye koydu. Orkestrayı, Deniz Olivera Erdinç yönetti. (Dönüşümlü olarak Tolga Atalay Ün de orkestrayı yönetecek)
Ayşem Sunal ve topluluk selamda.
Eserin sahnelenişinde verimli ve yaratıcı bir takım çalışmasının gerçekleştiği hemen anlaşılıyor. Eserin dekorları Özgür Usta'ya ait. Kostümler Serdar Başbuğ ve Tülay Şimşek tarafından hazırlanmış. Işık düzenlemesi Bülent Arslan tarafından yapılmış. Eserin sahnelenmesindeki diğer önemli kişiler ise Eser Sorumluları : Almula Özlem - Elif Fırat, Bale Notatörü: Aslı Öngören, Kondüvitler: Işınsu Yapıcı - Zeren Topçu, Repetitörler : Zeynep Öngün - Bahri Gürcan - Hakan Odabaşı - Ayşegül Ünver - Eren Keleş - Almula Özlem - Elif Fırat (Don Kişot Balesi, 29 Nisan 2023 temsil notları).
Repetitörlerin esere olan katkıları gerçekten hemen dikkati çekiyordu çünkü bu değerli sanatçılar değişik sezonlarda sergilenen Don Kişot balelerinde başarıyla solist olarak dans etmişler, çeşitli rollleri üstlenmişlerdi ve bu deneyimlerini yeni dansçılara aktararak etkileyici bir 29 Nisan balesi yaratmışlardı. Repetitörler arasında Zeynep Sunal Öngün, küçük bir çocuk iken 1975 - 1976 Sezonunda Türkiye'de ilk defa sahnelenmiş olan Don Kişot balesinde "Amurçik" rolünde sahneye çıkarak bu baleyle daha o zamanlar tanışmıştı (ADOB 1975-1976 Sezonu Don Kişot program kitapçığı 15). Eseri sahneye koyan Ayşem Sunal ise defalarca bu balede Kitri rolünde dans etmişti.
Balede en etkileyici özellik dansçıların bir arada biribirleriyle devamlı etkileşim halinde dans etmeleriydi. Solistler dans ederken bile sahnenin arka planında kalan dansçılar onlara destek oluyor, devamlı onları izliyorlardı. Ara sıra el çırpıyorlar, ara sıra "Olé" sesleriyle danslara katılıyorlardı. Corps de ballet dansçılarının da dağınıklık göstermeden dans etmeleri etkileyiciydi.
Bu balenin kalabalık bir kadrosu vardır. Dansçılara değişik rollerde dans etme olanağı da çıkar.
Ayşem Sunal'ın bu kalabalığa bir düzen getirdiği görülüyordu.
Eser başlamadan önce sahneye iki dans sanatçısı gelerek (Beril Baştürk, Ege Sarıoğlu) ellerindeki metinleri okudular. Bir açıklama yapılmadığı için bu metinlerin neden okunduğu tam anlaşılamadı ama 29 Nisan "Dünya Dans Günü" olduğu için belli ki bu güne ait bir bildiri okunuyordu. Bildiri de Liping Yang adlı dansçı ve koreografa ait idi (Çıkıgil 1).
Bale başladığı zaman bir değirmenin arkasında bazı İspanyolca yazılar dikkati çekiyordu. Sahnenin sağ tarafında ise Don Kişot masasında düşüncelere dalmış olarak kitaplarının sayfalarını çevirmekteydi. Masasının dibinde yerde Sancho Panza mışıl mışıl uyuyordu (Belki de rüyasında, balenin ilerleyen sahnelerinden birinde çalacağı kocaman mavi balığı görüyordu). Değirmenin arkasındaki yazılar ise Don Kişot'un ağzından Cervantes'in sözleriydi. Sözcükler Cervantes'in de görüşlerini anlatırken Don Kişot'un da neleri arzuladığını belirtiyordu:
En görülemeyecek rüyayı görmek
En yenilmez düşmanla savaşmak
En gözüpeklerin bile gitmediği yollara düşmek
En ulaşılamaz yıldıza ulaşmak
İşte benim yazgım (Don Kişot)
Don Kişot'u canlandıran Hakan Odabaşı, Don Kişot'u saygın bir soylu olarak görüntüye getirdi ve bu Don Kişot saygınlığını hiç kaybetmedi, bir alay konusu olmadı (başındaki miğferine, kocaman mızrağına rağmen, hatta fırtınalı gecede şimşekler çakarken değirmenlere saldırdığı zaman bile...). Balenin sonunda da birbirlerine kavuşamayan aşıkları bir araya getirerek herkesin mutlu olduğu bir düğün töreninde belki de "ulaşılamaz yıldıza" ulaşmış oldu. Ona nazaran gerçekçi olması gereken Sancho Panza daha komik durumlara düşerek bir güldürü ögesi olmuştu.
Balede değişik tablolar var ama bir tablodan diğer tabloya geçişler hem anlamlı hem de karışıklığa yol açmıyor. Olayların akışını bozmuyor.
Sultan Menteşe- grand jete
Balenin ana karakterlerinden Kitri rolünde daha önceleri de büyük bale eserlerinde baş rolde dans etmiş olan Sultan Menteşe daha kendinden emin, rolüyle barışık, ve etkileyici bir dansçılık sergiledi. Kitri'nin ünlü "grand jeté" leri, "piroutte" leri", parmak ucundaki "varyasyon" ları Sultan Menteşe için olağan hareketlerdi.
Kıtri- Sultan Menteşe
Kitri'nin nerdeyse her sahnede dans etmesi gerekiyor. Bir ara Rüya Sahnesi'ne geçmeden önceki sahneden çıkıp tekrar sahneye gelmesi gerekiyor. Bu arada Rüya Sahnesi'ndeki kostümü için başında bir taç ile sahneye gelip sahneden çıktı. O arada Rüya Sahnesi kostümünü giymesi gerekiyor. Bütün bunlar dansçı için heyecanlı saniyeler. Kitri rolü bu bakımdan zorlu bir roldür ama Sultan Menteşe için kesinlikle zorlayıcı olmamıştı.
Kıtri ve Basil- Sultan Menteşe ve İlhan Durgut
Basil rolünde İlhan Durgut bu rolde efsaneleşmiş ünlü dansçılara yakın bir dansçılık sergiledi.
Basil karakteri için de dönmeli, zıplamalı, havada dönmeli hareketler dansçıyı sınama hareketleridir. İlhan Durgut başarıyla bu hareketleri görüntüye getirirken beğeni topladı. İki dansçının birlikte sergiledikleri "pad de deux" ler de başarılıydı.
Diğer başarılı ikili dans sergileyen çift ise Mercedes rolünde Serapsu Gürman ve Espada rolünde Berkay Saraçoğlu ikilisiydi. Her iki dansçı tek danslarında da aynı başarıyı sergiledi.
Rüya sahnesi
Serapsu Gürman gerçekten etkileyici bir İspanyol olmuştu. Amor rolünde Lara Veli, İki Arkadaş olarak Güleycan Kocabey ve Deniz Derelioğlu (ki her iki dansçı Rüya Sahnesi'nde de dans ediyorlar), Rüya Kraliçesi Beril Baştürk etkileyici danslarıyla dikkatleri çekiyorlardı.
4 Toreador olarak Murat Romaner, Kutay Yaşar, Buğrahan Alnıaçık, Ege Sarıoğlu her zamanki sağlam dansçılıklarını bu sefer daha enerji dolu olarak sergilediler. Aynı şekilde 4 İspanyol, Ezgi Odabaşı, Bleda Özlem, Aslıhan Baysak, Özge Uyal da canlı, neşeli bir dansçılık sundular.
Eserin güldürü ögelerini başarıyla sergileyen Uluç Aytan (Sancho Panza), Hüseyin Acar (Gamache), ve Tarkan Serengül (Kitri'nin babası Hancı Lorenzo) dengeli bir oyunculukla, abartıya kaçmadan, dans sahnelerine ayrı bir canlılık katıyorlardı.
Çingene Kampı sahnesinde Çeri Başı Kadir Okurer de her zamanki sağlam dansçılığını sunarken o da dikkati çeken bir enerjiyle zıplamalı ve dönmeli hareketlerini görüntüye getirdi. Kadir Okurer zıplamalı hareketlerine devamlı olarak yer çekimine meydan okur ve havadaki hareketleri hemen sona ermez.
Çingene Kadın olarak Ezgi Durgut da bu ateşli, ihtiraslı kadını esnek bel hareketleriyle başarılı bir şekilde canlandırdı.
Rüya Sahnesi'nde 12 kızın bir arada aksama göstermeksizin başarılı bir şekilde dans edişleri gerçekten etkileyici idi. Bu dans için özenle çalışılmış olduğu hemen anlaşılıyordu.
Balede rol olan gerçekten başarılı dansçılar var. Bu sahnelenişin en önemli özelliği ise bütün dansçıların gerçekten zevk alarak ve büyük bir özveriyle dans etmeleriydi. Dansçıların hepsi birbirleriyle devamlı etkileşim halindeydiler ve tempo hiç aksamadan ve duraklama göstermeden eserin sonuna kadar (ki eser epey uzundur) aynı kaldı.
Son sahne: Sultan Menteşe ve İlhan Durgut
Eserin dekoru, ışık tasarımı, kostümlerdeki renk kullanımı ve kostümlerin kesimleri, kostümlerle dekorun da birbirlerini tamamlayışı, dekorun dans edilen alanları engellememesi gerçekten dikkati çekiyordu.
Don Kişot'un "yazgısı" "en ulaşılamaz yıldıza ulaşmak" belki bu Don Kişot balesinde Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçıları tarafından görüntüye getirilmiş oluyordu.
NECLA ÇIKIGİL
4 Mayıs 2023, Ankara
KAYNAKLAR
Çıkıgil, Necla,
"2023 Yılında Dünya Dans Günü", Sanattan Yansımalar, 30 Nisan 2023, 1.
https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/necla-cikigil/2023-yilinda-dunya-dans-gunu/2987/
Don Kişot Balesi, 29 Nisan 2023 temsil notları.
Don Kişot Program Kitapçığı, Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Yayınları, 1975 - 1976 Sezonu , No. 3, 1-32.
Koegler, Horst,
The Concise Dictionary of Ballet, Londra: Oxford University Press, 1977.