Ankara MDT'nin Sahnelediği İnsan adlı Modern Dans
Ankara MDT, kurulduğu 1992 yılından beri sergilediği başarılı modern dans çalışmalarına bir yenisini ekledi. 2 perdelik İnsan adlı yeni eser 18 Ocak 2025 tarihinde izleyicilerle buluştu.
"İnsan" teması balede, operada, tiyatroda, romanlarda, bestelerde, şiirlerde, tablolarda, filmlerde, video-oyunlarında devamlı olarak işlenen, değişik yaklaşımlarla görüntüye getirilen hala da bellekleri kurcalayan bir tema. Gizemini sürdüren "insan"ı nörolojik çalışmalar, bilimsel araştırmalar, yapay zeka bile tam olarak, en berrak ve kesin bir şekilde açıklayamıyor. "İnsan" öyle bir makroorganizma ki, devamlı değişiyor, gelişiyor, duygusal fırtınalar yaşıyor, aynı anda gülüyor ağlıyor, yaratıyor, yarattığını yok ediyor, acılar içinde kıvranıyor, hiç duyguları yokmuş gibi başkalarını acıtıyor, coşuyor, aşık oluyor, çok mutlu oluyor, yine de mutsuzluklar yaratıyor, savaşıyor, öldürüyor, tüketiyor, kirletiyor, kirleniyor, devamlı arınma duygusu içinde de arınma yolları arıyor.
Böyle olunca, birçok koreograf için "insan" sonsuz bir ilham kaynağı. Türk Bale Tarihi'nin çok genç yaşta hayatını kaybetmiş olan ünlü koreografı, Duygu Aykal (22 Nisan 1943 - 8 Ocak 1988), yarattığı birçok koreografik çalışmada "insan" ı işlemiştir. Hatta bazı eserlerinin adı "insan" dır. 1978 - İnsan...İnsan, 1981 İnsankıran, 1985 İnsancık adlı çalışmalarında devamlı olarak gizemini koruyan, etrafını şaşırtan, kendi de şaşıran "insan"ı beden diliyle görüntüye getirmiştir. Duygu Aykal'ın İnsancık adlı eserinin program kitapçığındaki sözlerini hatırlamakta yarar var:
"İnsan varoluşundan beri yaratma duygusu ile yaşamıştır. Kendini dahi yok edecek bulgulara tutsak olan insan, daha etkinini, daha görkemlisini yaratabilmek için çalışır, uğraşır, didinir. İnsanlık için yaratmıştır, insanlık adına çalışmıştır. Dünyamızın güçsüz varlığı insan, ancak güçlü olabildiği ölçüde yaşayabilecektir. Bilinçaltı düşünceleri, kromozomları bu güdü ile doludur. Doğası gereği yaratır, ta lendini yok edinceye kadar" (Duygu Aykal, Yoz Döngü - İnsancık Program Kitapçığı, 5).
18 Ocak 2025 2 perdelik İnsan temsili, 8 Ocak'ta 27 yıl önce kaybettiğimiz Duygu Aykal'ı hatırlatırken, Ankara MDT sanatçılarının modern dans çalışmalarındaki başarılarını da bir kere daha görüntüye getirdi.
Koreograf James Sutherland ve dansçılar selamda
Eseri konuk koreograf, James Sutherland yarattı. Sutherland, Ankara DOB dansçıları için Mavi adlı bir çalışma da yapmıştı. 26 Şubat 2000 tarihinde (İlk Temsil), Millenium'da Dans adlı programda, Sutherland Bach Müziği kullanarak yarattığı 1 perdelik Mavi'de 21. yüzyıl insanının kaygılarını, sevinçlerini, esprilerini 9 dansçı (Arzu Dirin, Ayşegül Aydemir, Ekin Ege, Sanem Ergüler, Elif Fırat ,Emre Onuk, Serhat Güdül, Berk Sarıbay, Serkan Ceylan) ile görüntüye getirmişti (Millenium'da Dans Program Kitapçığı 16).
18 Ocak 2025 tarihindeki 2 perdelik İnsan temsiline ait aydınlatıcı ve ayrıntılı bilgi Pınar Aydın O'Dwyer'in yazısında da okunabilir (O'Dwyer 1).
Havuz genel prova öncesi hazırlanırken
İnsan temsilinde hemen dikkati çeken durum, sahne tasarımı olmuştu. Aykut Öz'ün tasarımı sahneyi iyice derinleştirmiş ve dans alanını genişletmişti. Sahnenin iki yanında ve arkasındaki büyük siyah panolar çok geniş bir sahne yaratmıştı. Arkadaki siyah bir perde de ana sahne ile ön sahneyi bölüyordu. Orkestra çukuru da siyahla kaplanmıştı ve bu kısımda bir su havuzu dikkati çekiyordu. (Genel provada, bu su havuzunun hazırlanmasının bayağı zaman aldığı ve önemli olduğu dikkati çekiyordu)
Sahnenin sağ kenarında da içi yarı su dolu 3 silindir cam kap yerleştirilmişti. Bu küçük çok derin olmayan dikdörtgen havuza 3 dansçı gelerek kayıtsızca sularla oynuyorlar ve diğer dansçılar da yavaş yavaş sahnenin arka tarafında beliriyorlar.
Su, renksiz, kokusuz, saydam bir sıvı. Sanki önemsiz gibi ama su olmadan hayat da olmuyor. Üç su kabının üzerinde de devamlı ışık var ve bu 3 kap sahnenin arkasına götürüldüğü zaman da aynı ışık devamlı üzerlerinde oluyor.
Işık tasarımı Bülent Arslan ve Durmuş Ercan tarafından hazırlanmış . Bu geniş sahnede zaman zaman belirli bir dansçının üzerinde ışık odaklanması oluyor, sanki bir tablo oluşuyor, o nokta kararınca sahnenin başka bir köşesinde başka bir ışık odaklanması ile yeni dans tablosu beliriveriyor ve hem iklili hem solo danslar için sanki ayrı bir ışık koreografisi oluşuyor. Bu şekilde bu geniş sahnede, devamlı bir hareket var ve tablolar birbirini tamamlıyor.
1. perdede dansçılar kostümlü. Dansçıların hareketlerini engellemeyen, vücut çizgilerini çarpıtmayan başarılı kostümleri Aydan Çınar hazırlamış. Uzun saçlı dansçıların saçları bile dans hareketlerini aksatmıyor dansçılara ayrı bir uzantı sağlıyor. Hareketler, yerde hatta su içinde bile karmaşa yaratmadan sergileniyor.
Sutherland, dansçı vücudunu iyice esnek, şekilden şekile girebilen hale getirerek dans adımlarını sıralamış. Bir an içinde vücut takla atıyormuş gibi görünürken dümdüz olup geriliyor veya gergin bir vücut yere düşecekmiş gibiyken birdenbire yumuşak bir şekilde yere uzanıyor. Toplu danslarda bile, 13 dansçının hareketleri biribirlerini tamamlayarak sergileniyorlar. Bu arada ışık kullanımı yine başarılı bir şekilde dansçıları izliyor ve sahne derinlik kazanıyor. Dansçılar zaman zaman uyum içindeyken birdenbire bir kargaşa içine girebiliyorlar. El ve kol hareketleri hemen dikkati çekiyor. Bir an için bir bedenden birçok kol ve el görüntüye geliveriyor.
Bu perdede insana ait bazı cümleler yüksek sesle birbirini izliyor. Bunlardan en acıtıcı olanı "İnsan kaostur". Bu herşeyi yaratabilen insan "kaos"un da mimarı. Yalnızca kendi "kaos"unu yaratmıyor, başka canlılar, hatta evren için bile "kaos" oluştuyor.
2. perdede eserin posterindeki su içindeki yüz, sahnenin tavanından sarkan küçük bir perdeye yansıtılıyor. "Uyusunda büyüsün" ninnisi duyuluyor. Bu perdede ikili danslar daha fazla kullanılmış. Bu danslarda da dansçıların, esnekliği, yumuşaklığı ve kontrollü, dengeli hareketleri hemen dikkati çekiyor. Dansçılar yerde de yuvarlansalar, sahnede yürüseler de birbirleriyle olan hareketleri berrak ve temiz bir şekilde sergileniyor. Yavaş yavaş Maurice Ravel'in (1875 - 1937) Bolero'su da duyuluyor. Dansçılar artık kostümlerinden sıyrılmışlardır. Sahnenin ön kısmındaki su havuzu da onların dans alanı olacaktır. Belki de bir arınma dansı olacaktır. Hayat veren su, onları arınmış bir şeklide tekrar canlandıracaktır. Su hareketlenince, müzik eşliğinde damlacıklar bile bir koreografik düzeni görüntüye getiriyor. Yer yer, dansçılar iyice suyun içine giriyorlar (su çok derin değil) ve hareketleri su içinde de devam ediyor. Zaman zaman ışık aniden kesiliyor, kısa bir kararmadan sonra dansçılar tekrar görüntüye geliyorlar.
Sahne arkasında temsil sonrası dansçıların mutluluğu
"Su" birçok koreografın ve yönetmenin faydalandığı bir sahne ögesi. "Sahnede su" koreograflara yeni boyut yaratma imkanı tanıyor. "Su" yu en etkileyici şekilde kullanan koreograf Pina Bausch (1940 - 2009), çeşitli dans projelerinde hem "su" hem "kum" ögelerini sahneye getirmiştir ve dans hareketlerine "su" hareketleri de eklenmiştir (Çıkıgil 1). Bir başka koreograf Sascha Waltz 2005 yılında yarattığı Dido ve Aeneas adlı koreografik operasında, sahnenin arka kısmında yer alan bir su tankında dansçılarını yüzdürür. Sahnenin ön kısmında başka dansçılar yüzen dansçılarla birilikte dans ederler. Suyun içindeki dansçılar ise tanktan çıkıp kurulanırlar, giyinirler ve diğer dansçılara katılırlar. Sasha Waltz aynı koreografik operayı 2013 - 2014 Sezonu'nda, 2014 Bale Festivali'nde Münich'te Bayerisches Staatsballet için de sahnelemiştir (Bayerisches Staatsballett, Dido & Aeneas program kitapçığı 1 - 5).
Sutherland da İnsan modern dans çalışmasında "su" ögesini kullanarak, “insan"ı ve onun suya olan bağımlılığını, dönüp dolaşıp "su"ya gelişini, onun sayesinde canlı kalabileceğini, onunla arınabileceğini hem sahnede hem "su" içinde dans diliyle görüntüye getirmiş.
Eserin müziği ve ses tasarımı, Davidson Jaconello'ya ait (Davidson Jaconello web sitesi). Kendi de dansçı olan ses tasarımcısı Jaconello, hem Türk motifli müzikler kullanmış hem de Ravel'in Bolero'sunu değerlendirmiş. Bolero da birçok koreografın yararlandığı bir beste. Bu flütle başlayan, sonra diğer müzik aletlerinin de katıllmasıyla ve en sonunda bütün orkestranın hipnotize eden kreşendosuyla sona eren beste ilk olarak 1928 yılında Bronislava Nijinska (1891 - 1972) tarafından kullanılmış ve eser Ida Rubinstein Bale Topluluğu için sahnelenmiş. 20.yüzyıl koreografları arasında belleklerde en çok yer eden Bolero, 1961 Maurice Béjart (1927 - 2007) koreografik çalışmasıdır (Koegler 80).
Türkiye'de de, 1996 - 1997 Sezonu'nda, İstanbul DOB, Farklı Adımlar'ı sahnelerken, 4 koreografın değişik çalışmalarını kullanır ve bu çalışmaların biri Geyvan McMillen'in (1941 - 2024) Bolero adlı modern balesidir. McMillen, Rilke'nin Duino Ağıtları'nın onuncusundaki dizelerden etkilenerek eserini "kadınlar"a adar ve Ravel'in Bolero'suna farklı bir yaklaşım getirir ("İDOB Farklı Adımlar'ı sahneye koydu", Milliyet Sanat Tanıtım Yazısı , 26).
Bir başka Türk koreografı, Uğur Seyrek (1953 - ) ise 1997 yılında Bolero adlı hem neo-klasik bale hem modern dans olan eserini yaratır ve eser kadın-erkek ilişkisine odaklanır (Uğur Seyrek wikipedia).
"İnsan" kafaları devamlı olarak kurcalayan gizemiyle gelecekte de birçok sanat eserinin konusu olacak. Bu kırıcı, yıkıcı "insan" yine de yaratacak, yenilenecek, yücelecek ve dans sanatı da bu gelişmeleri değişik dönemlerde görüntüye getirecek. Ravel'in belleklerden silinmeyen Bolero'su da koreografları etkilemeye devam edecek.
Sutherland'ın İnsan koreografik çalışması gerçekten hem sahne tasarımı, hem ışık kullanımı, hem kostümler, hem müzik-ses kullanımı bakımından etkileyici bir temsile dönüşmüştü. Dansçıların sağlam teknikleri, esnek ama kontrollü vücutları, hiç aksama göstermeyen dans hareketleri "insan"ın şaşırtıcı ama umut verici dünyasını başarılı bir şekilde görüntüye getirdi.
Temsil sonuda, sahne arkasındaki coşku, neşe, enerji görülmeye değerdi.
Gill Caldicott (ortada) ve ADOB Müdürü M. Karakelle (ak sakallı) temsil sonrası
18 Ocak 2025 İnsan temsili British Council tarafından desteklenmiş. British Council Türkiye Direktörü Gill Caldicott da eser sonunda dansçıları tebrik için arka sahneye gelmişti. Tebrikler bitmek bilmiyordu.
Eserin hazırlanmasındaki elemanlar ve eserde dans eden 13 dansçının adları Pınar Aydın O'Dwyer'in yazısında verilmiş. Bu eserde rolleri olan herkesi defalarca kutlamak gerekir.
Necla Çıkıgil
23 Ocak 2025, Ankara
KAYNAKLAR
Aykal, Duygu, İnsancık, Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Yayınalrı
Yoz Döngü - İnsancık, Program Kitapçığı, 1984 - 1985 Sezonu, Sayı:5, 1-10.
Bayerisches Staatsballet, 2013 - 2014 Sezonu, Dido&Aenas Program Kiatapçığı,1-5.
Çıkıgil, Necla, "Pina Bausch'un Dans Tiyatrosu", Sanattan Yansımalar, 25 Mayıs 2016, 1.
https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/necla-cikigil/pina-bausch-un-dans-tiyatrosu/1034/ (Kullanım tarihi: 23 Ocak 2025)
Davidson, Jaconello web sitesi
https://www.davidsonjaconello.com/ (Kullanım tarihi: 23 Ocak 2025)
"İDOB Farklı Adımlar'ı Sahneye Koydu- Belki de gerçekten farklı",(Tanıtım Yazısı) Milliyet Sanat, Sayı:395, 1 Kasım 1996, 26.
Koegler, Horst, The Concise Oxfrod Dicitonary of Ballet, Londra, 1977.
Millenium'da Dans Program Kitapçığı, 1999 - 2000 Sezonu, 1 - 72.
O'Dwyer, Pınar Aydın, "İnsan'ın Böylesine Coşku Uyandırıcı Tarifi", Sanattan
Yansımalar, 23 Ocak 2025, 1.
https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/pinar-aydin-o-dwyer/insan-in-boylesine-cosku-uyandirici-tarifi/3476/ (Kullanım tarihi: 23 Ocak 2025)
Uğur Seyrek, wikipedia
https://tr.wikipedia.org/wiki/U%C4%9Fur_Seyrek (Kullanım tarihi: 23 Ocak 2025)
Fotografların Kaynakları:
Selam ve Sahne Arkası : Necla Çıkıgil
İnsan fotoları : AnkaraDOB websitesi