Solo Çağdaş Dans Festivali ilk olarak 2018 yılında, 29 Haziran, 30 Haziran, 1 Temmuz tarihlerinde Ankara CerModern'de düzenlenmişti. Türkiye'den 10 sanatçının katıldığı bu festivalde 25 dansçı yaratıcı çalışmalarını sergilemişti (Hürriyet,2018 2).
2023 yılında ise, 6. Solo Çağdaş Dans Festivali yine Ankara'da CERMODERN de 25, 26, 27 Ağustos 2023 tarihlerinde yapıldı. 1. Festival'de, özgün danslarıyla beğeni toplamış olan Deniz Alp, Özgür Adam İnanç, Galip Emre, 2023 yılında CerModern tarafından düzenlenen 6. Festival'in danışma ekibini oluşturmuşlar (Hürriyet, 2023 2).
Atölye Çalışması, 26 Ağustos 2023 Foto: Necla Çıkıgil
26 Ağustos 2023 tarihinde Solo Çağdaş Dans Festivali, Vietnamlı Tu Hoang'ın "Atölye Çalışması" ile başladı. 80' e yakın katılımcıların arasında, Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi Konservatuvarlarının Modern Dans Bölümü öğrencileri, modern dansa ilgi duyan dans öğrencileri ve özel ilgi alanlarının modern dans olduğu bireyler ilginç beden çalışmaları (hatta ses çalışmaları) yaptılar. Bu çalışmalar hem yerde, hem ayakta gerçekleşti.
"Atölye Çalışması"ndan sonra, yapımcı, belgeselci ve yazar Muzaffer Evci "Türkiye'de Dans Sosyolojisi" adlı konuşması ile dinleyicilere bu konu hakkında düşündürücü ve aydınlatıcı bilgiler verdi. Bunu yaparken Yeni Bilim Bağlantısallık Yeni Kültür Yaşamdaşlık” yazarı ünlü beyin cerrahı Prof. Türker Kılıç'ın "bağlantısal bütünsellik", "bağlantısal ağ" kavramlarına; sosyoloji profesörü Prof.Ünal Nalbantoğlu'nun (1947-2011) dans sosyolojisi konusunda öncülük edebilecek fikirlerinin yer aldığı "Türkiye'de Bir Dans Sosyolojisi için Peşrev" adlı makalesine; koreograf, dans-tiyatro-tasarım alanlarında proje üreticisi, akademisyen Handan Ergiydiren Doğan'ın çalışmalarına; MDTİstanbul dans sanatçısı, MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Modern Dans Bölümü eğitimcisi Beril Şensöz'ün dans ile buluşmasına; değinerek bir "dans sosyolojisi"nde ne gibi "bağlantısal ağlar" oluşabileceğini vurguladı.
Konuşmadan sonra 20:30 'da "solo" dans gösterileri başladı. Genel olarak "solo" danslarda ya dansçılar sahnede yürüdüler, ya yer hareketleri yaptılar, eğilip bükülen, uzayıp kısalan esnek vücutlarını sergilediler. Festival'in ana teması “Düşünen Beden”i değişik hareket düzenlemeleri ve beden diliyle görüntüye getirdiler. Programda yer alan 6 çalışmanın süreleri 7 dakika ile 15 dakika ile sınırlanmıştı.
İlk dans gösterisi Portekizli Bruno Duarte'nin Inverno (Kış) ile başladı. Duarte, Inverno'da bol bol kol hareketleri olan bir dansçılık sergiledi. Inverno, 2019 yılında bir dans-videosu için çalışılmış. Dansçılığını yanında Duarte'nin, Dans Eğitimi dalında Yüksek Lisans ve Dans dalında Lisans dereceleri de var. Bu ödüllü koreograf-dansçı birçok atölye çalışmaları da gerçekleştirmiş (Quorum Ballet 1).
İkinci dans gösterisi, Fransız Kültür Derneği'nin destekleriyle Festival'e katılmış olan dansçı ve koreograf Estelle Bezombers tarafından yaratılmış. İlk defa 2022 de sahnelenmiş olan L'horizon est fait de petits Cailloux (Ufuk Küçük Çakıl Taşlarından Oluşur) adlı çalışmada dansçı bireyin kendi varoluşuna verdiği anlam ile içinde bulunduğu günlük yaşam arasındaki ilişkiyi araştırmaktaydı. Vücut bu ilişkiyi görüntüye getirmekteydi. Estelle Bezombers, ritmik jimnastik de çalışmış.
Bu dansçının ilginç bir özelliği de dans çalışmaları yanında 2020 yılında Centrale de Lyon Mühendislik Okulu'ndan da mezun oluşu. (Institut Français Bilgilendirme Metni 1).
Dansçı, büyük beyaz çiçekli bir elbise ile sahnede yürüyor, ara sıra da eğilip ayaklarını tutarak hızlı hızlı yürüyor. Zaman zaman tek bacağını yukarı kaldırıyor. Esnek vücut hareketlerindeki kontrol, ritmik jimnastik gösterisine de dönüşebiliyor.
Üçüncü dans gösterisi, Obsess (Takıntılı Olmak) Venüs Tepe'ye aitti. Venüs Tepe 10 dakikalık solo dansında beden ve beyin ikilisinin aslında ikili olmadığını, aksine bu ikilinin bir bütün olarak dans dili geliştirdiği ve bu dil aracılığıyla bireyin kendini kanıtlama sürecini sergiledi. Festivalin Düşünen Beden temasını da esnek, kıvrak, enerji dolu hareketleriyle görüntüye getirdi.
Venüs Tepe'den sonra, Neil Höhener Take a Seat (Gel Otur) adlı çalışmasında bir bedensel-zihinsel yolculuğu dans diliyle görüntüye getirdi. 26 Ağustos gecesi daha dolunay tam olarak oluşmamıs olsa da gökyüzünde parlayan bir ay vardı. Dansçı bu parlayan aya benzeyen bir maske ile tamamladığı kısa etekliği ile sahneye geldiği zaman kafalarda birçok soru oluştu. Kimdi bu birey? Arka planda da İngilizce bir dialog aracılığıyla bireye sorular yöneltiliyordu. O da tam yanıt veremiyordu. Karışık duygular ve düşünceler içindeydi. Yine de yoluna devam etmek zorundaydı. Bir ara yüzündeki maskeyi başının arkasına geçirip aynı bedende yeni bir kimlik oluşturarak dans etti. Yaşadığı ikilemi vücut diliyle görüntüye getirirken etkileyici, düşündürücü bir dans sergiliyordu.
Mexico City 'de doğmuş ve İsviçre'de büyümüş olan Neil Höhener'in Zürich Sanat Üniversitesi'nden Çağdaş Dans dalında Lisans derecesi de var. Höhener, Take a Seat (Gel Otur) solo dans çalışmasını 2022 de yaratmış ve bu çalışmayı çeşitli festivallerde de sergilemiş (Neil Höhener-Bio 1).
Neil Höhener'den sonra Mimar Sinan Üniversitesi Modern Dans Bölümü'nden 2008 yılında mezun olan dansçı Yeşim Coşkun, Filtresiz adlı çalışmasıyla sosyal medyanın yarattığı yüzeysel ilişkilerden sıyrılmak isteyen bireyi dans diliyle sergiledi. Yeri en az kullanan dansçı sosyal medyanın yüzeysel yüklemeleri altında kendine bile yabancılaşmış, yalnızlaşmış bireyi vücut diliyle, özellikle el ve kol hareketleriyle görüntüye getirdi.
Programdaki son çalışma, Rosalie Wanka'nın Pink Lady (Pembe Bayan) adlı çalışması ilk olarak 2021 yılında HIER=JETZT Festivali'nde Münih'te sergilenmiş. 2022 yılında, Torino'da Solocoreografico Festivali'nde de Pink Lady en iyi dans çalışması ödülünü akmış. Pink Lady'nin müzikleri A Don Afredo Gobbi/Eduardo Rovira Bang Bang/Nancy Sinatra parçalarından oluşuyor (Pink Lady 1).
Rosalie Wanka, sahneye geldiği zaman yürüyerek sahnenin sağ-alt köşesindeki "Thonet" iskemlenin arkasına gider. Beyaz gömleği, pantalonu ve kırmızılı topuklu ayakkabıları hemen dikkati çeker. Önce bir "tango kadını" olarak dans eder. Tango adımlarıyla, yarı-akrobatik yer hareketlerini kullanarak kendisine dayatılan kimlikleri görüntüye getirir. Yarı ciddi yarı alaycı bir şekilde yavaş yavaş topuklu ayakkabılar bir tarafa atılır. Sonra pantolondan kurtulur ve "pembe" iç çamaşırı meydana çıkar. Bu arada derli toplu olan sarı saçları da dağılmıştır. Rosalie Wanka da "beden-beyin" ikilisini bir arada sergiliyor. Dans diliyle kimliğini sorguluyor. Bireye dayatılmış rolleri ve mesuliyetleri görüntüye getirmek için doğaçlamadan da yararlanıyor. Bu roller arasındaki "git-gel" trafiğini hareketleriyle vurguluyor.
Hemen hemen bütün danslarda karmaşık kimlikler sorgulaması, kapana kısılıp kalmamak için çabalar, Düşünen Beden'den bile kurtulup yeni bir beden anlayışı sergileme; dans diliyle, beden diliyle izleyicilere sunuluyor.
2023 yılında, Solo Çağdaş Dans Festivali'nin 6. sı da başarıyla gerçekleştirilmiş oldu. Yeni dansçılar, değişik yaklaşımlarıyla, dans dilinin gelişmelerini de sergilemiş oldular. Dansçılar arasında dans dalında Akademik Çalışmalar yapmış olanlar, değişik disiplinlerde de başarı göstermiş olanlar da dikkati çekiyordu.
Necla Çıkıgil
28 Ağustos 2023, Ankara
KAYNAKLAR
"Ankara Sahnesinde Solo Performans", Hürriyet, 29 Mayıs 2018, 2.
"Solo Dans Şöleni", Hürriyet, 27 Ağustos 2023, 2.
Web Siteleri:
Institut Français Bilgilendirme Metni
ifturquie.org/fr/etkinlik/6-solo-cagdas-dans-festivali-estelle-bezombes
Neil Höhener neilhohener.com/bio
Quorum Ballet quorumballet.com/team/bruno-duarte-qp
Rosalie Wanka rosaliewanka.com/pink-lady
Festival 25 ve 27.8.2023 izlenimleri için bkz: https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/pinar-aydin-o-dwyer/dusunen-beden-dusunduren-beden/3052/