Değerli dost, sanat hamisi Mehmet Başman'ı geçtiğimiz sonbaharda sonsuzluğa yolcu ederken, anısına fabrikada düzenlenen toplantıda, büyük oğlu Ali Başman, “Babamızın bize bıraktığı işleri aynen sürdüreceğiz” diye bir taahhütte bulunmuştu. Önce 6 Aralık 2016'da Başman'sız ilk onur ödülü altın madalyası seçim ve sunum töreni yapıldı, madalya değerli bestecimiz Turgay Erdener'e sunuldu. Sırada 4 Nisan 2017 gecesi başlayan 34. Uluslararası Ankara Müzik Festivali vardı. Ülkenin içinde bulunduğu siyasal ve ekonomik koşullar, Ankara için destekçi bulmanın zorluğu, Mehmet Başman'ın olmayışının yarattığı boşluğun ve onun doğrudan kimi ilişkilerinin yeniden kurulmasının zaman alması gibi olumsuzluklar nedeniyle programı hayli geç kesinleştirilebilmesine karşın. 34. Festival, görkemli denilebilecek bir açılış konseriyle başladı.
Açılış konuşmasını şef kürsüsünden yapan SCAMV Başkanı Ali Başman hem tüm destekçilere hem de özel olarak bu açılış konseri için gerekli desteği veren Şef Rengim Gökmen, CSO ve DÇS Korosu'na özellikle teşekkür etti. Bu Ali Başman'ın festivallerde ikinci kez yaptığı açış konuşmasıydı. Bir kez de babasının rahatsızlığı nedeniyle vekaleten kürsüye çıkmıştı.
Bu konser programının oluşmasında, Devlet Çoksesli Korosu'nun önemli işlevi oldu. Arjantinli besteci Luis Bacalov’un Tango ritmli dinsel müzik özelliğini taşıyan “Misa Tango” sunu repertuarlarına almışlar, bu eserle festivalde yer almak istemişlerdi. Eserin CSO ile yapılabileceği konusunda orkestra yönetimi ve şef Rengim Gökmen'in sıcak yaklaşımıyla, konserin ilk yarısı için Ahmet Adnan Saygun'un Ayin Raksı ile N. Rimski Korsakov'un İspanyol Kapriçyosu seçilince, ortaya dinleyicinin beğenisini kazanan, ayrıca öz-biçim ilişkisi de içeren bu parlak program çıktı.
2017 Saygun'un 110. doğum yılıydı. Hem Saygun'un yapıtı, hem de Bacalov'un Misa Tango'su mistik özellikler taşıyordu. Misa Tango, bu Arjantin kökenli müzik ve dansın ritmik özelliklerini taşısa ve iki bölümü “neşeli” bir ezgiselliğe sahip olsa da, bütününde hüzünlü bir ağıttı. Yapıtı Mehmet Başman'ın ardından bir ağıt gibi kabul ederek dinledik.
Eserde şef Cem'i Can Deliorman'ın hazırladığı Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu'yla birlikte solist olarak, Mezzo Soprano Asude Karayavuz, Bariton Caner Akgün ve Bandoneoncu Tolga Salman yeraldı. Koro ve solistler yapıtı 30 Mart akşamı Deliorman yönetimindeki Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası'yla seslendirmişlerdi. Beş gün sonra da CSO'yla Ankara prömiyerini festival açılışında yapmış oldular. Bariton Caner Akgün, Bursa'dan sonra Ankara'da Aydın Gün anısına Opera'da verilen konserde de söylemişti, Misa Tango'da daha içtenlikli, doğal bir seslendirme çıkarttı. Mezzozoprano Asuda Karayavuz, her zamanki düzeyinde, yapıtı içselleştirmiş olarak söylerken, Tolga Salman, çalgısına egemenliğini bu konserde de gösterdi. Orkestranın çello solisti Oğuzhan Kavruk'la dördüncü bölüm girişindeki düetleri çok başarılıydı. Yapıtın sonunda büyük alkış karşısında Gökmen bis olarak yapıtın ikinci bölüm Gloria'yı tekrar çaldırarak dinleyiciyi ödüllendirdi.
Şef Rengim Gökmen, son bölümün hemen önünde Sanctus ile Agnus Dei'nin arasında dinleyiciye dönerek, Mehmet Başman'la ilgili kısa bir konuşma yaptı, Misa Tango'yu Başman'a adadıklarını söyledi. İyi yönetim ve seslendirmeye karşın, bu konuşmanın yerini yadırgadığımı söylemeliyim. Konuşma ya yapıt seslendirilmeden önce olmalıydı, ya da seslendirmenin sonunda...
Açılışa 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, İnönü Vakfı Başkanı Özden İnönü Toker, besteciler Muaammer Sun, Turgay Erdener, Hasan Uçarsu, piyanist Gülsin Onay, şef Gürer Aykal ve çok sayıda müzisyen ile sanatsever katıldı.
Onur üyeliklerini Sabancı Vakfı ile Kavaklıdere Şirketler Grubu'nun yaptığı Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nin güçlükleri aşarak 35. yılda daha zengin biçimde dinleyiciyle buluşması için, iş âleminin biraz daha duyarlılık göstermesi gerekiyor.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
4 Nisan 2017