Tam 51 yıllık geçmişe sahip Başkent Oda Orkestrası'nın hangi konserine denk düşürüp gitsem, karşıma farklı müzisyenler çıkar. Esas mesleği müzisyenlik olmayan amatör çalgıcılardan oluşan bu topluluğa kimi zaman profesyonel orkestracılar, emekli müzikçiler, müzik öğretmenleri, öğrenciler gönüllü olarak katılır. 1964'ten beri değişik adlar altında çalışırken, 1982'de rahmetli Mithat Fenmen'in önerisiyle Başkent Oda Orkestrası adını alan topluluk, fırsat ve yer buldukça toplanıp çalışır , konser verir. Parlak dönemini Ömer Can'ın başkemancılık yaptığı ve Ankara Operası'nın destek verdiği dönemde yaşamıştır. En önemli özelliklerinden biri de yetişmekte olan genç şeflere deneyim kazanma fırsatı vermesidir.
Başkent Oda Orkestrası, sezonun son konserini 2 Haziran günü saat 14.30'da, Ankara Çankaya Güzel Sanatlar Lisesi'nin konferans salonunda, Şerif Can Ünver şefliğinde verdi. Solist, Bilkent MSSF'de Gülnara Aziz'le master çalışmasını sürdüren piyanist Evin Küpeli Tan'dı. Başkemancı sandalyesinde, eşi, Orkestra Akademik Başkent kemancılarından Yağız Tan oturuyordu. Birinci çello da, gene OAB'ten Aslı Dinçer'di.
Orkestraya şöyle bir göz atınca, kıdemli üyeler Danıştay'dan emekli hukukçu kemancı Yuva Ertan ile CSO'dan emekli olalı neredeyse 14 yıl olan viyolacı Olcay Sağdıç, Gazili müzik öğretmeni Nuran Karayel'in çalmakta olduklarını gördüm. MÜZED Orkestrası'ndan üyeler, Bilkent'ten bazı öğrenciler, çeşitli orkestralardan emekliler, Orkestra Akademik Başkent'ten gönüllülerle toparlanmıştı bu kez orkestra... Aralarında CSO kontrbasçılarından Oğuz Uçarcı gibi profesyoneller olsa da tam “amatör” ruhla ve “imece” usulü verilen bir konserdi bu. Dinleyiciler, okulun öğrencileriydi. Güzel Sanatlar Lisesi'nde, yerel ve geleneksel çalgılara verilen ağırlık giderek artıyor. Ellerinde kanun, bağlama, ud, okula gidip gelen çocukları görüyorum. Konserde de okulun hem evrensel, hem yerel çalgı sınıflarında okuyan öğrenciler dinleyiciydi. Bir ara, hemen arkamdaki sırada uyuyan öğrencileri gördüm. Sordum, bağlama sınıfındaymışlar! Halbuki, tüm müzik türlerine ilgi duymaları, dinlemeleri, öğrenmeleri gerekir. Arif Sağ orkestra eşliğinde bağlama konçertosu çalıyor olsaydı acaba gene uyurlar mıydı?
Şef Şerif Can Ünver, Orkestra Akademik Başkent'in çello grubu üyesidir. Bir dönemin parlak kemancısı, Devlet Sanatçısı Tunç Ünver'in oğludur. Kendisini şef olarak ilk kez izledim. Soğukkanlı, dikkatli, abartısız bir yaklaşım içinde gördüm. Mozart'ın Kv. 488 La Majör Konçertosu'nda ilk bölümün başında orkestra, şefin komutlarına uymakla birlikte dağınık, sallantılı bir görüntü verdi ancak kısa sürede toparlandı. Piyanist Evin Küpeli Tan, konçertoyu akademik biçimde seslendirdi.İkinci eser, j. Haydn'ın mi minör 44. Senfonisiydi.
Konser sonunda Olcay Sağdıç'ın eşi, Devlet Sanatçısı unvanlı, “muhabir”liğini hep ön planda tutmuş fotoğraf sanatçımız Ozan Sağdıç, bu konsere katılanların toplu fotoğrafını alırken, ben de birkaç kare çekiverdim.
Yarım yüzyılı devirmiş Başkent Oda Orkestrası'nın mutlaka yaşaması, yaşatılması lazım. Elbet destek verecek kurumlar çıkacaktır. İmece usulü konserlere devam dileğimizle...