Bir süredir, resmi prosedür tamamlanmadığı için kendime sakladığım bilgiyi, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM'de Bütçe Komisyonu'nda soruları cevaplandırırken açıkladı. Artık bu kısa açıklamanın ardında ne tür bir çalışmanın olduğunu ve CSO'nun ne zaman sınava çıkmak üzere hazırlık içinde olduğunu yazmamda bir sakınca kalmadı.
Memurlar.net sitesinde yer alan habere göre, CSO'nun kadro eksikliğine de değinen Ersoy, "36 kişilik kadrolarında eksiklik vardı, ayrılanlar olmuş. Çalışmayı onların talebi üzerine başlattık. Hızlı şekilde sınavla CSO eksik kadrolarını tamamlayacak" dedi.
Çeşitli defalar yazdıklarımı kısaca özetlemem lazım. CSO'nun emeklilik ve benzeri nedenlerle boşalan kadrolarının sayısı 44. En son müzisyen alımı 12 sene önce açılan sınavla yapılmıştı, 12 yıldır eksikler “takviye” diye nitelendirdiğimiz başka orkestralardan, konservatuvarlardan getirtilen müzisyenlerle karşılanıyordu. Öyle ki, trombonda olduğu gibi bazı çalgı gruplarında sadece bir kişi kalmıştı. Bazı eserler programa alındığı halde, eksik kadrolara yeterli takviye bulunamadığı için eser iptal edildiği, geniş kadrolu eserin daha küçük kadrolu ile değiştirildiği oldu. Benzeri eksikler ve sadece CSO için değil, diğer 5 devlet orkestrası için de geçerli.
Peki, yıllardır, orkestranın Bakanlık kademesindeki ilk muhatabı olan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün yıllardır bildiği bu “hayal” nasıl birdenbire “gerçekleşme” yoluna girdi? Sorunun yanıtı, CSO'nun bu sezon 10 Ekim'de 2019-20 Sezonu Resmi Açılış Konseri'nde gizli. Bu konser, “Külliye” diye adlandırılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı Yerleşkesi içinde yer alan Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Şef Rengim Gökmen, solistler Güher-Süher Pekinel kardeşlerdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konseri baştan sona izledi, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da oradaydı.*
Konser tamamlandıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, solistler ve CSO yöneticileriyle kuliste sohbet etti. Bir ihtiyaçları olup olmadığını sordu, doğrusu bu “gollük pas”ı şef Rengim Gökmen ile CSO Müdürü Altan Kalmukoğlu değerlendirmekte güçlük çekmediler. Gökmen sözü açtı, Kalmukoğlu sonunu getirdi. En önemli ihtiyaçlarının kadro ve özlük haklarıyla ilgili olduğunu anlattılar. Cumhurbaşkanı, Albayrak ve Ersoy'a, “Bu konuyu hemen çözelim” talimatını verdi. Çünkü ilgili bu iki bakandı. Ersoy, Maliye'ye kadroların doldurulması için talep yazısını yazacak, Maliye de “vize” verecekti.
Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, CSO Müdürü ile konuya ilişkin bir toplantı yaparak ayrıntılı bilgiyi aldı, 36 kadro alınması konusunda karar kılındı. Ancak Maliye bürokratlarının kadroları yorumlama şekli çok teknikti. Örneğin bir çalgı dalında grup şefini, o çalgının üyesi olarak değil, grup şefi kadrosu olarak görüyordu. Bu nedenle “vize verilen” kadro sayısı 33 olarak ortaya çıktı.
Henüz Maliye'nin vize yazısı CSO müdürlüğüne ulaşmadı. Sanırım “yolda”dır. Çünkü Kültür Bakanı Ersoy'un Bütçe Komisyonu'ndaki “1 Ocak'tan itibaren bizim bütçede maaşlar, bu şekilde programlandı" ifadesi dikkate alındığında, CSO'nun yeni kadrolarla 2020'ye girmesi için sadece 1.5 ay kalmış durumda. Vize yazısı gelir gelmez, CSO sınav açmak için tarih belirleyerek, jürileri oluşturmak için Bakanlığa onay yazısı yazacak. Onay gelince de sınav ilanına çıkacak. Bürokrasinin mevcut hızı dikkate alındığında, sınavların Aralık ayı son haftası civarında yapılabileceği tahmin ediliyor.
Aslında CSO'ya sıklıkla takviye gidenler başta olmak üzere, “fısıltı gazetesi” yoluyla yayılmış olan bu haberin hayli heyecan yarattığını söylemek için kâhin olmaya gerek yok. İstanbul'daki yılın belli dönemlerinde toplanan Tekfen, Ankara'nın köklenen oda orkestrası Orkestra Akademik Başkent başta olmak üzere pek çok müzisyen CSO'ya girebilmek için yapılacak sınav ilanını dört gözle bekliyor.
Peki hangi dallarda sınav açılacak? 8 keman, 4 viyola, 4 kontrbas olmak üzere yaylı gruplarında en az 16 kadro açılması lazım. Üflemelilerde birer tane fagot, trompet, korno, 2 klarnet, 2 obua, 3 trombon ve 2 vurmalı çalgıcı kadrosu gerek. Bunlar, yıllardır neredeyse her konser CSO'yu izleyen bir yazar olarak benim gözleyip hesapladıklarım. Ben de kesin durumu görebilmek için, tıpkı müzisyenler için sınav ilanının yayımlanmasını bekliyorum!
CSO'nun Türkiye'nin “yüz akı” bir kurumudur. Nasıl Ankara Devlet Konservatuvarı diğerlerinin “anası” konumundaysa, CSO da sırasıyla İstanbul, İzmir, Bursa Bölge, Çukurova ve Antalya Devlet Senfoni Orkestraları'nın önünde, “amiral gemisi” durumundadır. Bu kadro tahsisi uygulamasının, süratle bu orkestralar için de, özellikle Bursa, Çukurova ve Antalya öncelikli olarak yapılması dileğimizdir. Bunlara ayrılacak kaynak devede kulaktır. Yeter ki, Kültür ve Turizm Bakanı, doğru bilgilendirilsin.
Şimdi, “içtenlikle” Cumhurbaşkanına, Kültür ve Turizm ile Hazine ve Maliye Bakanlarına, CSO'nun sorunları “doğru adreste” dillendiren yönetimine teşekkür ediyorum. Darısı öteki orkestraların başına diyorum.
ŞEFIK KAHRAMANKAPTAN
15 Kasım 2019
*Sakın, “Böyle anlatıyorsun, sende mi oradaydın?” diye sormayın. Konserin verildiği mekânın adında “Millet” sözcüğü var ama ben bu ulusun bir bireyi, 50 yıllık gazeteci, 40 yıllık sanat ve müzik yazarı, geçmişte CSO'nun çeşitli iç ve dış turnelerinde yer almış biri olarak, Saray tarafından davet edilmediğim ve orada düzenlenen sanat etkinliklerine “bilet satılmadığı” için orada değildim.