Senfonik eserlerde orkestranın olmazsa olmazlarından korno, doğru ses çıkarmanın en zor olduğu çalgıdır. Brahms'dan Rahmaninov'a pek çok bestecinin eserlerinde solo görevleri de verilen bu çalgı önemli dudak ustalığı ister. Dolayisiyle, bir bakıma saatli bomba gibidir! Bir bakarsınız, en usta bildiğiniz kornocu bile, bir yerde entonasyonu elden kaçırıvermiş!
İşte böylesine zor bir enstrümanı, 30 Ocak 2016 akşamı, BSO eşliğinde dördü bir arada ve solist konumunda dinledik. Konuk kornocuların ikisi, uluslararası alanda tanınmış Radek Baborak ile Chezy Nir, diğer ikisi ise Almanya'da kalma olanakları önlerindeyken yurda dönmeyi tercih eden iki Türk kornocu Sertan Sancar ile Tunca Doğu'ydu.
İtalyan asıllı Amerikalı şef, Alan Gilbert ile Kurt Masur'un tilmizi Case Scaglione, önce G. F. Telemann'ın (1681-1767) , Keman ve Üç Korno İçin Re majör Konçertosu'nda, orkestradan seçilmiş küçük barok topluluğu yönetti. Bu konserde başkemancı sandalyesinde oturan, yıllardır BSO'nun yükünü taşıyanlardan biri olan İrina Nikotina, solocu olarak iyi bir etkinlik gösterdi. Özellikle eserin ağır bölümündeki uzun solosunda solistik özelliklerini sergiledi.
Çembalo'da konuk sanatçı Rüstem Rahmedov, geçen hafta piyanoda olduğu gibi başarılı bir etkinlik çıkardı. Üç kornocu Baborak, Nir ve Doğu, barok dönemin “concerto grosso” biçimindeki bu hızlı-ağır-hızlı tempolara sahip eserinde , bir sonraki Schumann eserinde gösterecekleri başarının işaretlerini verdiler.
Robert Schumann'ın (1810-1856) Fa majör Konser Parçası'nda üçlüye Sertan Sancar da katıldı. Barok dönem üzerinden yaklaşık 150 yıl geçmişti ve kornonun yapısı da değişime uğramıştı. Schumann da, bu enstrümandaki yeni olanakları sonuna kadar zorlayan bir parça yazmıştı. Ama Baborak ve üç arkadaşı, ustalıklarını göstererek temiz bir seslendirme çıkardılar. Bu konser parçasında, orkestrada da iki korno yer alıyordu.
Bilkent Senfoni Orkestrası'nın ikisi kadrolu, diğer ikisi sürekli takviye gelen hayli uyumlu bir korno grubu vardır. 30 Ocak 2016 akşamı, bu grubu konserin ikinci yarısında, P. İ. Çaykovski'nin, girişi dört kornonun seslendirdiği “kader” temasıyla başlayan 4. Senfoni'de dinledik. Şef Case Scaglione'nin hazırık sırasında hayli özendiği belliydi. Esere çok enerjik bir yorum getirdi.
Fagotta Ozan Evruk, obuada Selçuk Akyol, trompette Julian Lupu, klarnette Leonid Volkov'un kaliteli soloları, senfoninin bütüncül seslendirmesinden fışkıran çiçekler gibiydi. New York Filarmoni'nin yardımcı şefi olan Scaglione, memnuniyetini tüm grup şeflerine ayrı ayrı teşekkür ederek gösterdi. Selam sırasında özellikle şefin ödüllendirdiği üflemeli grupların yüzü gülüyordu. Gelecek sezonda soyadı Sicilyalı çağrışımı yapan ve uluslararası menecerlik kuruluşu Harrison-Parrot sanatçısı olan bu genç şefi yeniden görmek benim için şaşırtıcı olmayacak.