Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, sezon konserleri bakımından âdeta bir rekora koşuyor. Aldığı kadroların ve buralara sınavla gelen genç müzisyenlerin hakkını veriyor. Bir yılda 52 hafta var ama CSO müzisyenlerinin konser sayısı 140 dolayında.
Haftalık cuma konserlerinin yanısıra, CSO’nun genç müzisyenleri pazartesi akşamları da Mavi Salon’da oda müziği yapıyorlar. Bazen de daha kalabalık kadroyla oda topluluğu olarak dinleyici karşısına çıkıyorlar. Böylece deneyimlerini arttırmış oluyorlar. 22 Ocak 2024 Pazartesi bir “Barok Akşamı” ile kapalı gişe bir konserle dinleyiciyle buluştular.
CSO’da barok denilince öncelikle akla Ebru ve Emre Tamer kardeşler gelir. İkisi de Ankara Devlet Konservatuvarı mezunudur ve müzisyen bir ailenin çocuklarıdır. Emre (d.1969), yüksek çalışmalarını yaptığı Almanya’da kariyerini sürdürmeye başlamış, Ebru yüksek lisansını tamamladıktan sonra kabul edildiği CSO’da 1. Derece Kemancılığa yükselmiştir. Emre, Darmstad Devlet Senfoni Orkestrası’nın başkemancı yardımcılığını yaparken, bir yandan da kendi kurduğu Darmstad Barok Solistleri topluluğu ile konserler vermektedir. Tamer Kardeşler’e, devlet orkestraları iki-üç sezonda bir programlarında yer veriyorlar. Darmstad Barok Solistleri’ne ise daha çok festivaller istemde bulunuyorlar.
Emre Tamer bu konser için dengeli, az bilinen ama barok hakkında yeterince fikir verecek geç dönem Barok yapıtlardan bir program hazırlamıştı. 512 kişilik salonu dolduran genç ağırlıklı dinleyici açısından öğretici bir programdı. Ayrıca Barok dönemin bestecilerini de Almanya, İtalya ve İngiltere’den seçerek, Avrupa’nın neredeyse tümünü temsil eden bir konser hazırlamıştı. Vurmalı çalgı katkısı alan hareketli parçaları da ihmal etmemişti.
İtalyan besteciler Evarista Felice Dall’abaco (1675-1742), Domenico Gallo ((1730 - 1768), Alman besteciler Cristoph Graupner ( 1683 – 1760), Georg Philipp Teleman (1681-1767), Fransız besteci Jean Philippe Rameu (1683-1764), İngiliz besteci Henry Purcell (1659-1695) idi. Programda konservatuvar keman öğrenciliğinden dönem arkadaşı Can Atilla’nın (d.1969) yazıp Tamer’e adadığı Barok Stilde Keman Konçertosu’nun da Ankara ilk seslendirmesi yapıldı.
Emre Tamer, konser öncesi programla ilgili açıklamalarda bulundu ama konuşurken salonda nereye döndüyse o taraf söylenenleri anlayabildi. Cristoph Graupner’in Darmstad Kralı (derebeyi) izin vermediği için Leipzig’deki St. Thomas Kilisesi’ne kantor olamadığını, bu sayede ikinci aday durumundaki J. S. Bach’ın kantorluk görevine getirildiğini anlattı. Graupner’in çok sayıda eseri Darmstad Kitaplığı’nda korunuyormuş ve Emre de seslendirdikleri “Ciaconna”yı orada bulup çıkartmış. Boş vakitlerini kitaplıkta arkeolojik çalışmalarla geçirip eski yapıtları, özellikle de seslendirilmemişleri bulup çıkardığı biliniyor.
Ebru ve Emre Kardeşler Teleman’ın Darmstad Konçertosu diye anılan sol majör iki keman konçertosunda solistlik yaptılar. Diğer eserlerde keman solisti Emre Tamer’di ve aynı zamanda topluluğu da yönetti.
16 kişilik toplulukta, yaptıkları sololar ve eşliklerinde tam bir barok tınısı yakalayan viyolonselciler Yusuf Çelik ile Hakan Hürkan Şahin, kontrabasta Evren Şen çok başarılı oldular. Şahin’in elindeki klasik arşeyi, barok tınısına yardımcı olabilmesi için ortadan tutuşu dikkatimi çekti.
Konserin bir özelliği de CSO’nun çalgı envanterine Aralık ayında kattığı yeni çembalonun ilk kez kullanılmasıydı. Çembalo konusunda uzmanlaşmış Yıldız Çiçek Sivri Turhan’ın klavyesini kullandığı çalgının sesi, yeterli ve tınısı güzeldi. CSO artık gerek duyulan konserler için, dışardan çembalo kiralamak zorunda kalmayacak ve bu nedenle program yaparken çembalolu yapıtlardan uzak durmayacak.
Can Atilla’nın, arkadaşına adadığı Barok stildeki hızlı-yavaş-hızlı üç bölümlük konçertosunda yer yer Bach ve Vivaldi ezgilerini ve esintilerini hissettik. Seslendirmeden sonra Emre, 9. sırada oturan arkadaşını sahneye çağırdı ve kucaklaştılar.
Tüm müzisyen gruplarını bol alkış memnun eder. Dinleyici çokça alkışladı, bir bisle yetinmedi, ikincisini isteyince Purcell’in Atinalı Timon için yazdığı müziği yeniden seslendirerek konseri sonlandırdılar. Emre Tamer, topluluğun tüm çalıcılarını tek tek dolaşarak kucaklayarak kutladı. Zaten konser öncesinde de, Cuma haftalık konserini yapan müzisyenlerin ertesi günü kendisiyle 6 saatlik bir prova yaptıklarını, konser günü de prova ve genel prova ile sabahtan itibaren bir araya geldiklerini anlatarak, CSO’ya teşekkür etmişti. Biz de kendilerine teşekkür ediyoruz, bu güzel konser için.
Barok müziğin ömrünü doldurduğunu düşünenler hep yanıldılar. Özellikle Avrupa’da sırf dönem tınısını yakalamak için bağırsak teller kullanan, barok dönemden kalma saz ve arşelerin yeni replikalarını yaptıran çok sayıda grup var. Teknoloji ne denli ilerlerse ilerlesin, elektronikler müziğe girsin, eski tarzlar hep yaşayacak ve ilgi görmeye devam edecek. Yeter ki, özüne uygun olarak seslendirilsinler.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
23 Ocak 2024, Ankara