Hızlı biçimde kendini geliştiren parlak bir genç piyanist, deneyimli sağlam bir şef ve iştahlı bir orkestra buluşursa ne olur?
Bu sorunun yanıtını 22 Aralık 2017 gecesi Eskişehir'de “Parlak bir Schuman gecesi olur” biçiminde aldık.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası'nın daimi şefi Ender Sakpınar, son olarak Scottish Piyano Yarışması'nın birincisi 20 yaşındaki Can Çakmur'un, şef Alfonso Scarano ile çalışmasını özellikle istemiş ve haftayı ona göre seçmişti.
Önceki hafta İstanbul DSO'yu yöneten ve bizim Mehmet Sungur'un kayıt masasında olumlu yankılar bırakan şef Scarano'nun orkestraya dokunuşlarının olumlu sonuçlarını dinleyince, Sakpınar'ın yönlendirmesinin ne denli doğru olduğunu gördük.
Scarano, orkestrayı küçük hareketlerle yöneten, sağlam bir şef. İzleyiciye oynamıyor. Kısa bagediyle sağlam vuruşları ve abartısız sol el hareketleriyle orkestrayı âdeta kanatlandırdı.
Robert Schumann'ın eşi Clara için başlayıp sonradan iki bölüm ekleyerek konçertoya tamamladığı, duygusal, bestecinin iç dünyasındaki fırtınaları yansıtan eserini Can Çakmur üçüncü kez seslendiriyordu. Çakmur ve Scarano, özellikle ilk ve final bölümlerinde tempoyu hiç düşürmeden, orkestranın gayretli eşliğinde olumlu bir sonuç aldılar. Hayli zor final bölümünü Çakmur, hatasız çalarken, konçertonun tümünde, nüansları iyi çıkardı, genç yaşına karşın tuşesini ayarlamada ne denli ustalaştığını gösterdi.
Yoğun alkış sonrası Can, "bis" olarak F. Schubert'in La bemol Majör 2 No'lu Impromptu'su maharetle ve özündeki lirizmi yansıtarak seslendirdi. Schumann konçerto sonrasına yakışır bir eser seçmişti.
Bugüne kadarki gelişim sürecinde, müzisyen olarak kişiliğinin oluşmasında Prof. Marcella Crudeli ve Prof. Jun Kanno'nun desteğini gören Çakmur, lisans eğitimini Almanya'nın kültür kenti Weimar'daki da "Franz Liszt Hochschule für Musik"de Prof. Grigory Gruzman ile sürdürüyor, ayrıca Belçika'da Prof. Diane Andersen ile de çalışıyor. Kazandığı o kadar çok yarışma var ki, burada tekrarlamak sadece yazının uzamasına neden olacak. Meraklısı internette araştırıp tümünü görebilir.
Çakmur'un yaşının çok önünde seyreden gelişimi, ona yeni kazanımlar sağlıyor. Son örnek Scuhmann konçerto seslendirmesi oldu. Arada şef Scarano ile sohbet ederken, Can Çakmur'u önümüzdeki sezon genel müzik yönetmenliğini yaptığı Bangkok Filarmoni Orkestrası'na bu konçertoyu seslendirmek üzere davet ettiğini öğrendim. İki hafta kadar önce de ÇukurovaDSO ile Mozart seslendiren Çakmur'la ilgili şef Burak Tüzün'den duyduklarımla birleştirdiğimde, Can'ın ne kadar çok farklı şefle çalışırsa o kadar çok yeni davet alacağı sonucuna vardım. Çakmur'u kutluyor, bu gelişmeleri CSO, Bilkent gibi orkestralarımızın da dikkatine sunmak istiyorum.
Konserin ikinci yarısında da Schumann'ın Do majör 2. Senfoni'sini dinledik. Scarano'nun kısa batonu altında EBBSO, birinci sınıf bir seslendirme çıkardı. Yaylıların büyük efor harcamasını gerektiren eserde, başta orkestranın başkemancıları Mine Kurt ile Nazlı Avcı, viyolonsel grup şefi Şansu Altınok, Viyola grup şefi Pınar Basalak ve Kontrabas grup şefi Orhan Mert Keser'in önderliğindeki yaylı grupların gayretinin olumlu sonuçlarını gördük. Tahta üflemelilerin bazı soloları , arkada kalmaları nedeniyle salona yeterli gürlükte ulaşmasa da, tınısal olarak esere gerekli katkıyı yaptı.
Orkestrayı, Schumann'ın iki zorlu eserinde gösterdiği üstün etkinlik nedeniyle gönülden kutluyorum.
Konserin dinleyicileri arasında, bu orkestrayı Eskişehir'e ülkemize kazandıran Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de vardı. Konuğu İzmir'in eski belediye başkanlarından ve eski bakan Yüksel Çakmur'du. Torunu Can'ın Türkiye'deki konserlerini hiç kaçırmayan Yüksel Çakmur ile Yılmaz Büyükerşen, konseri yan yana dinlediler. Büyükerşen Can'ı ve Scarano'yu sahneye çıkıp onlara birer seramik plaket sunarak bizzat kutladı, ayakta alkışladı.
Konser sonrası Eskişehir caddelerini gençler ve ailelerin dolaştığı ışıklar içinde, pırıl pırıl, görmek de güzeldi. Arada sırada Eskişehir konserlerine uzanmak doğrusu bana çok iyi geliyor.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
22 Aralık 2017