Oda müziği ve resitaller için uygun, yepyeni bir çokamaçlı salonla karşılaştım yeni sezonun ilk konserinde. Hacettepe Üniversitesi Beytepe Yerleşkesi'nin en sonunda, çevre düzenlemesi ve ışıklandırması henüz yapılmamış tazecik Hukuk Fakültesi binasının konferans salonunda, Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası (HSO) sezonu bandoneon denilince ülkemizde akla gelen ilk isim olan Tolga Salman'ın şef ve solistliğinde açtı.
Arjantin tangosu Carlos Gardel'le Paris üzerinden dünyaya yayılırken üretimi de artmaya başlayan mini akordeon görünümlü körüklü Alman icadı bandoneon, tango müziğinin olmazsa olmazı..
Arjantinli bandoneoncu-besteci Astor Piazzola, “Nuevo Tango-Yeni Tango” tarzının kurucusu ve 20. yüzyılın önemli modernist sanatçılarından biri. Tangonun içeriğindeki romantizm ve acının derinliklerine indi, caz ve klasik müziği oluşturan ögeleri kendi yeni tango müziğinde modern bir yaklaşımla kullandı. Bu açılımı, genç besteci ve müzisyenleri etkiledi, besteleri, özgün hali ya da yapılan çeşitli uyarlamalarıyla yaygın biçimde çalınmaya başlandı.
Bandoneon ustası Tolga Salman da, hüzünle neşeyi bir arada sunan Astor Piazzola'nın açtığı “tango nouva” akımı içinde yazdığı tango ve konçertolara kendi yaptığı düzenlemelerle programı oluşturmuştu. HSO'nun yaylı gruplarından süzülmüş Ayşe Akçay'ın başkemancığında 14 kişilik bir baz oda topluluğu ve piyano eşliğinde Salman, hem ustalığını sergiledi, hem de bugüne kadar canlı olarak çalınırken bandoneon görmemiş kimi dinleyicilere enstrümanı tanıtmış oldu.
Tolga Salman'ın elindeki bandoneonun tarihsel ve duygusal değeri de var. Bu çalgı, bir dönem ülkemizin en tanınmış tango orkestrasını kuran 1947'de yitirdiğimiz Orhan Avşar' aitmiş. Çalgıyı koleksiyonunda bulunduran mimar Abdullah Ebussuudoğlu, bir İstanbul konserinde dinledikten sonra Tolga Salman'a armağan etmiş. Alman bir uzman tarafından restore edilen çalgının yapımcısı Alfred Arnold ve yapım tarihi 1932.
Tolga Salman, Piazzola'nın tango ve konçertolarını bandoneon, yaylı topluluk ve piyano için düzenlerken, kendi solistik gücü ve doğaçlama yeteneğini âdeta birer “bandoneon taksimi” gibi, Piazzola'nın özgün temalarına geçişlerdeki sololarıyla gösteriyor. Bazı düzenlemeleri çok etkileyiciydi. Örneğin Piazzola'nın dedesinin ölümü üzerine yazdığı “Adios Nonino / Elveda Büyükbaba” parçasında salona gönderdiği hüzün titreşimleri, yaylıların da duyarlı katkısıyla hedefi 12'den vurdu. Müziğe kemanla başlamış, merak ve azmiyle bandoneonda dünya ustaları arasına girmiş, sesini de Devlet Çoksesli Korosu'nda kullanan Salman, aynı programı HSO yaylılarıyla 29 Aralık'da TRT-3'den de naklen sunacak.
Biraz da bu açılış konserinden izlenimler aktarayım sizlere...
Hukuk Fakültesi'nin girişinde Konservatuvar Müdürü Metin Munzur yardımcılarıyla birlikte bekliyordu. Bu bekleyişten konsere Rektör Prof. Dr. Murat Tuncer'in de geleceği anlamını çıkardık.
Konser başladığında salonda rektör yardımcısı Prof. Dr. Şebnem Harput ile Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çağlar Özel ve HSO'nun Genel Müzik Yönetmeni şef Burak Tüzün vardı. Rektör Tuncer ve karşılayıcıları, ikinci parçanın sonuna doğru, saat 19.10'da salona girip, kapıya yakın blokta oturdular.
Konserin ilk yarısında salon, deyim yerindeyse yolgeçen hanı gibiydi. İkişerli, üçerli öğrenciler gelip kapıya yakın bloka oturuveriyorlardı. Ama anne-baba ve çocuktan oluşan üç kişilik aile gibi, önce o bloka oturup sonra konser devam ederken göğüslerini gere gere sahnenin önünden geçip, en soldaki blokta konuçlananlar da vardı!
Rektör Tuncer, konser kitapçığına yazdığı yazıda “Orkestramızın konserleri artık kampüs hayatımızın ayrılmaz bir parçası oldu” diyordu. Kitapçığın arka kapağında ise şu önemli uyarıya yer verilmişti:
“Dinleyicilerimizin konser saatinden 15 dakika önce yerlerini almalarını, konser sonuna kadar cep telefonlarını kapalı konuma getirmelerini, kapılar kapandıktan sonra, konser devam ettiği sürece, acil bir durum olmadığı sürece salona giriş çıkış yapmamalarını önemle rica ederiz.”
Ama, belki de, zaten yerleşkenin en sonunda bulunan Hukuk Fakültesi binasına geç kalanların kitapçığın arkasını okuyacak fırsatları olmamıştı! Cep telefonlarından gelen değişik ezgiler de, birkaç kez Tolga Salman'a katkıda bulundu.
Konser arasında küçük büfe dinleyicilere hizmet veriyordu. Baktım, Rektör ve Dekan da sıraya girmişler, kağıt bardakta kahvelerini alıyorlardı. Rektör Tuncer'in “Eleştirilerden yararlandık, orkestramızın bir yıllık konser programı hazır” demesi doğrusu hoşuma gitti. Baskıdan çıkıp elime ulaşınca, programla ilgili görüşlerimi de paylaşırım.
HSO'nun gelecek konseri 16 Ekim saat 19.00'da Merkez Yerleşke M Salonu'nda. Şef Burak Tüzün yönetimindeki HSO eşliğinde piyanist Demet Akkılıç Ravel konçertoyu seslendirecek.