Özel, devlet ve belediyelere ait sanat kurumlarının programlarını internetten ve gelen iletilerden izleyip inceliyorum. Pandeminin çeşitli yönlerden olumsuz etkilerine rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun hazırladığı ve uyguladığı programlar, “kucaklayıcı” niteliğiyle dikkatimi çekiyor.
Buradaki “kucaklayıcı” nitelendirmesinden kastım, müziğin her türüne, niteliksel ve nicel dengeler duyarlılıkla gözetilerek yer verilmesidir.
CRR Konser Salonu'nun Sanat Yönetmeni, orkestra şefi Cem Mansur'dur. Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilip Belediyeyi ve bağlı kurumları yeniden örgütleme çabasına girdiğinde, Cem Mansur'u orkestra şefi olarak kendine merkez olarak kullandığı Londra'dan bu göreve bizzat davet ederek getirdiğini biliyoruz.
Bir müzisyenin iyi orkestra şefi olup olmaması, onun sanat yönetmeni sıfatıyla program hazırlayıcısı niteliğini pek fazla etkilemez. Bu konuda “vuruşlarının net olup olmadığı ve müzikal sonuç elde edip etmediği” değil, nasıl bir program ortaya koyabildiğine bakılır, ya da bakılmalıdır. Bir sanat yönetmeninin uluslararası alanda müzik ve müzikçiler hakkında bilgili, bu alandaki etkinlikleri izleyen, yetişen genç müzisyenlere de fırsat verecek, önyargı sahibi olmayan, işin hem sanatsal, hem ekonomik boyutunu, çeşitliliği dikkate alarak gözetecek bir kişi olması idealdir.
Bu ölçütten hareketle programları değerlendirdiğimizde, alınan sonucun olumlu olduğunu, CRR'nin Kasım-Aralık 2021 program kitapçığının başındaki Ekrem İmamoğlu'nun yazısında yer alan şu satırlardan da anlayabiliriz:
“Bazı ülkelerde devam eden seyahat kısıtlamalarına rağmen her türlü müziği kapsayan çok nitelikli programımızın yıl sonuna kadar olan kısmını beğeninize sunmaktan mutluyuz. Cemal Reşit Rey Konser Salonu, bir yandan dünya yıldızlarını ağırlarken, diğer yandan kariyerlerinin başlarında ve gelecek vadeden sanatçılara da ev sahipliği yapıyor.”
Uygun sanatçıları ve toplulukları uygun tarihlere denk getirmek kolay bir iş değildir. Kimbilir Cem Mansur ve ekibi , programı oturtuncaya kadar ne kadar uğraşıyorlardır.
Pandemi döneminde dijital olarak düzenlenen etkinliklerle dikkati çeken CRR Konser Salonu, yaz döneminde de açıkhava konserlerini kentin değişik bölgelerine taşıyarak müziği halkın ayağına da götürdü. Ayrıca CRR Senfoni Orkestrası'nın Cem Mansur yönetimindeki kendi konserleri için seçilen programların iç dengeleri, uyumu ve bilinen eserlerin tekrarından kaçınan yapısı da dikkat çekiyor. Umuyoruz İmamoğlu, bu orkestranın toplama müzisyenlerden devamlı kadrolu müzisyenlere geçişi için de daha önce söz verdiği adımı bu görev döneminde atabilir.
Kasım-Aralık 2021 programını ve öncekileri incelediğimizde “kucaklayıcılık” niteliğinin, klasik, caz, flamenko, yeni müzik, alaturka, halk müziği ve mistik müzik anlamında uygulandığını görüyoruz.
Müzikte dünya devleri arasında yer alan Gidon Kramer'den, genç yıldız Yuri Revich'e kadar renkli bir programla karşı karşıyayız. Eskiden kısaca “ihtifal” dediğimiz 17 Aralık Şeb-i Aruz gecesi Mevlana'yı anma etkinliğinin bile ihmal edilmediğini görüyoruz.
CRR'nin programı, âdeta bir “festival” gibi. 2022'de de aynı başarı gösterilmeli ve diğer kurumlara da örnek olmalı.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
18 Kasım 2021, Kadıköy