Keman-Piyano ikilisinin yaygınlığı ve olağanlığına karşın, birliktelikleri yakışan ve pek çok yapıtın uyarlandığı ikili, flüt-klasik gitar ikilisidir. Barok dönemden 20. YY müziğine geniş bir yelpazede yapılmış uyarlamaların yanı sıra, bazı besteciler flüt-gitar ikilisi için özgün müzik yazarak verdikleri önemi göstermişlerdir.
Sadece bir konser için değil, süreklilik gösterecek bir flüt-gitar ikilisi oluşturmak için, sanatçıların aynı kentte oturmaları, hâtta aynı eğitim kurumunda akademisyenlik yapmaları önemli bir avantajdır. İşte bu avantajı Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde kullanmaya başlayan, ikisi de çalgılarında üst düzey sanatçılar olan Halit Turgay (d.1967) ile Ayşegül Koca (d. 1989), 20 Ağustos 2022 Cumartesi gecesi 2.Kaş Klasik Müzik Festivali'nin Antiphellos Açıkhava Tiyatrosu'ndaki konuklarıydı.
Tomaso Albinoni, Francesco Molino, Jacques Ibert, Heitor Villa-Lobos, Bela Bartok ve Astor Piazzola'nın yapıtlarından oluşan 60 dakikalık programı, Halit Turgay her yapıt öncesi, besteci ve eser hakkında kısa ama vurucu bilgiler vererek sundu. Program, ezgisel anlamda ön planda olan flüte karşın, gitarın da yer yer solistik özelliklerini göstereceği yapıtlar dikkate alınarak dengeli biçimde oluşturulmuştu. İki sanatçı da çalgılarındaki virtüoz özelliklerini gösterdiler. Özellikle Bela Bartok'un Romen Halk Dansları ile Heitor Villa-Lobos'un Bahaianas Brasilien- Brezilya Halk Şarkıları'ndan 5 numaranın seslendirilmiş olması, dinleyiciye halk müziklerinin nasıl klasik müziğin ezgisel temellerini oluşturduğunu anlaması açısından yararlıydı.
Jacques Ibert'in doğrudan flüt ile gitar ya da harp için 1935 yılında yazdığı “Entr'acte-Ara Müziği” ise, uyarlama ile doğrudan beste arasındaki farkın algılanması ve doğrudan bestelemenin önemi açısından iyi bir seçimdi. İkili, kaliteli bir seslendirme ile yapıtı bize ulaştırdı.
Beste denilince, değinmeden geçmemek gerek, Halit Turgay'ın da flüt için çok sayıda bestesi bulunuyor. Mersin ve Muğla için yazdığı flüt konçertoları da bunlar arasında. Kaş'da üçüncü kez konser veren Halit Turgay'dan bir de “Kaş Konçertosu” beklesek yeridir. Eşlikte en fazla baz bir oda orkestrası olmalı. Çünkü Kaş Turizm ve Kültür Derneği, kadrosu fazla orkestraları getirtmek konusunda zorlanıyor. Söz veren devlet orkestralarının, sonradan “Genel Müdürlük izin vermedi” bahanesiyle caydıklarını anımsıyoruz.
Halit Turgay, Kaş Konçertosu'nu programlı müzik biçiminde yazarsa, belki dinleyicilerin de hababam açıkhava tiyatrosuna nasıl girip çıktıklarını, ortada nasıl toslaştıklarını da betimler!
Hatta, festivalin devamlı dinleyicisi haline gelen gelen, yörenin terbiyeli klasik müziksever kedisine bile yer verir.
Festivalin ikinci gecesinde, dinleyicilerin sahneye dalıp sanatçıların önünden- arkasından tiyatroya yönelmelerini engellemek için, girişe bir bant çekilerek anfitiyatroya tırmanış için yönlendirme yapılmıştı. İki genç de tam girişte gelenleri uyarıyorlar, en azından girişi parça aralarında yapmalarını rica ediyorlardı.
Ama iş sadece girişle bitmiyordu. Bir kısım insan da, artık bu tür müzikten hoşlanmadığından mı, canı öyle istediğinden mi, merkeze dondurma yemeye gitmek için mi, bilinmez, icra sırasında tiyatrodan ayrılmak istiyorlardı. Giriş ve çıkış aynı koridordan yapıldığı için yolda toslaşıyorlardı.
İlk gecenin solisti gitarist Toprak Aktürel de bu bölüme geçerek duruma müdahale etmeye çalıştı. Hiç değilse parça aralarında, bu trafik olup bitmeliydi. Halit Turgay da, flütünü üflerken arada okuma gözlüğünün üzerinden duruma göz atmaktan geri kalmıyordu. Ama “aziz milletimizin” bir kısmının öyle bakıştan uyarıdan anlamaya pek niyetleri yoktu!
İkinci konser de “salimen” tamamlandığında plaketleri bu kez CSO'nun keman grubu üyelerinden Serdar Leblebicioğlu, düzenleyicilerden Hale Aktürel ve Zümrüt Kaçar sundular. Ses-ışık sisteminde festivalin destekçisi ankamedya'ya da özel bir plaket sunuldu.
Kutlama faslından sonra sıra geldi Antiphellos Açıkhava Tiyatrosu'ndan ayrılmaya.. Eyvah ki, eyvah! Hemen her basamakta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in fotoğraflı bayrağı bulunuyordu ama yeri aydınlatacak yeterli ışık yoktu! Yıllar önce traverten tahtalarıyla düzenlenen yoldan tiyatroya tırmanma bölümünün kenarlarına yerleştirilmiş ışıklandırma aparatlarının çoğu çalışmıyordu. Bu durum, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın mı sorumluluğundadır, belediyelerin mi? Her kimse bir el atıversin de, özellikle yaşlı kişilerin ayak burkulmalarına, düşmelerine bir son verilsin!
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
21 Ağustos 2022, Kaş