Orkestraların yaylı gruplarında yer alan müzisyenlerden sadece grup şeflerini konserlerde solo çalarken dinleme olanağı vardır. Ama hepsi teker teker solistik özelliklerini göstermek, çalgılarındaki becerilerini sergilemek ister. Bunun yolu da oda müziği etkinliklerinden geçer. CSO'nun viyolonsel grubu bu yönden hayli aktiftir. Onur Şenler, İbrahim Aydoğdu, Yaz Irmak ve Yiğit Tan'ın CSO Çello Kuartet, dört çello için düzenlenmiş çeşitli eserler çalarken, sezon sonunda emekliye ayrılacak olan Şinasi Çilden'i hep oda müziği çalışmalarında görmüşüzdür. Gruptan Erkan Özbek de, fırsat buldukça oda müziği yapar.
Erkan Özbek'i 8 Şubat Pazartesi gecesi, Türkiye Filarmoni Derneği Pazartesi Konserleri'nde piyanist Kamerhan Turan'la birlikte dinledik.
İkili, çello için değişik türde eserleri derleyen bir program hazırlamıştı. Önce F.Schubert'in (1897-1828) sadece 31 yıl süren kısacık ömrüne sığdırdığı 600'ü aşkın şarkı arasında önemli yeri olan “Der Müller und der Bach” ile “Die Forelle” ve “Serenade”ı bir bütün gibi seslendirdiler.
Programın önemli eseri, L. V. Beethoven'in ( 1770-1827), Op.5 dizisinden Fa majör 1 numaralı sonatıydı. Beethoven'in piyanoyu ön planda tutup başlı başına solocu olarak düşündüğü, ileriye dönük pek çok fikrinin ilk izlerini taşıyan bu sonatta Kamerhan Turan-Erkan Özbek ikilisi başarılı bir etkinlik çıkardılar. Özellikle Kamerhan Turan, hızlı tempodaki ikinci ve üçüncü bölümlerde Beethoven'in o kendine özgü piyano tınısını kusursuz biçimde yansıttı.
İkinci yarıda F. Mendelssohn'un (1809-1847) pek sevdiği “sözsüz şarkı”lardan Op.109'u, ardından P.İ. Çaykovski'nin (1840-1893) çellistlerin kısa parça olarak gözdelerinden biri olan “Pezzo Capriccioso”sunu çaldılar. Bitiş eseri olarak M. de Falla'dan (1876-1946) altı bölümlük “Suite Populaire Espagnole”ü seçmişlerdi. Erkan Özbek, özellikle son üç bölümde çalgısına ne denli egemen olduğunu gösterdi. İkili yoğun alkışla kendilerini kutlayan dinleyiciyi Schubert'in Serenade'ını tekrarlayarak ödüllendirdi.