Her ikisini de çocuk yaşlarından beri tanıdığım ve izlediğim, günümüzün yetişkin genç müzisyenlerinin solist olarak yer aldığı bir konsere gitmemek olmazdı.En azından çocukları görmek, form durumlarını izlemek, gelmişlerse anne- babalarını da görmek, birkaç anı tazelemek iyi olacaktı.
Şef Orhun Orhon’un üst düzey bir yaylı çalgı topluluğu haline getirdiği Orkestra Akademik Başkent, virtüoz kemancı Veriko Çumburidze ile vurmalı çalgıcı,marimba solisti Elman Mecid’e eşlik edecekti. Adını giderek İstanbul dışında da duyurmaya başlayan kadın şef Sibil Arsenyan yönetimindeki orkestra da ilginç birkaç yapıt seslendirecekti.
38. Uluslararası Ankara Müzik Festivali çerçevesinde düzenlenen konser, adı artık “Tarihi Salon” olan, şükürler olsun ki önüne sponsor adı eklenmeyen, CSO’nun eski salonundaydı. Fuaye pek kalabalık değildi, pek çok dinleyici CSO Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon’da Cemi’i Can Deliorman yönetimindeki Film Müzikleri Konserini tercih etmiş olmalıydı.
Sibil Arsenyan, kamuya açık kaynaklarda doğum tarihi belli olmayan bir şef. Tahminen 30-40 arası bantta bir yaşta…Çift ana dallı, yüksek eğitimini matematik ve şeflik üzerine yapmış, koro şefliğinden başlayıp orkestra yönetmeye uzanmış. İstanbul Ermenisi bir aileye mensup, T.C. vatandaşı, sevecen görünümlü bir müzisyen.
Konser, İstanbullu besteci Tolga Tüzün’ün (d.1971) 18 yaylı için Winter Worries / Kış Endişeleri başlıklı işiyle başladı. Arsenyan yönetimindeki yaylılar, yapıttaki huzursuz endişeyi iyi yansıttılar. Şefin, başkemancı sandalyesinde Ana Albero’nun oturduğu orkestrayla iyi bir iletişim kurduğunu gördük.
Konserin ilk solisti Veriko Çumburidze’yi (d. 1996) ilk olarak Mersin’de 5 yaşlarındayken, ardından 2004 yılında Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nca düzenlenen Gülden Turalı Keman Yarışması’nda kategorisinde birinciliği elde ederken izlemiş, hem kendisini, hem de annesi ve öğretmeni Lili ile babası obuacı David’i kutlamıştım.
Sonraki yıllarda hızla gelişen Veriko yurtdışında öğrenimini sürdürdü, 2012’de 7. Uluslararası Çaykovski Genç Müzisyenler Yarışması'nda , dört yıl sonra da prestijli 15. Uluslararası Henryk Wieniawski Keman Yarışması’da birinciliği elde ederek uluslararası dolaşımın kapılarını açtı. Şimdi Münih’te oturuyor ve gelen teklifleri seçerek değerlendirip kıtalar arasında solist dolaşıyor.
Veriko, üzerinde alaca renkleriyle dikkati çeken giysisiyle sahneye geldi. İspanyol kemancı-besteci Pablo de Sarasate’nin (1884-1908) kemancılar için virtüoz çıtalar arasında yer alan iki yapıtını seslendirecekti.
Önce Op.20 Zigeunerweisen geldi. Çingene Yolları anlamına gelen ve tamamen çigan temalarından yola çıkılarak yazılmış olan yapıtta bellekten ve etkin bir seslendirme yapan Veriko, artık gençliğiyle birlikte yorumculukta olgunluğa doğru yol aldığını gösterdi.
Yoğun alkışlar sonra sırada, bu kez bestecinin bir başka virtüoz yapıtı, Fransız besteci George Bizet’nin Carmen operasından temalar üzerine bestelediği beş bölümlük Op. 25 Carmen Fantezi vardı. Veriko, aynı teknik becerisi ve müzikalitesiyle yapıtı mükemmel çaldı. Orkestra da eşlikte Arsenyan’ın yumuşak el hareketlerine uyarak tam bir bütünlük içinde, hârika bir tını elde ediyordu.
Yapıtın sonunda salonda yer yerinden oynadı. Bölüm aralarında alkışlamayan dinleyici, tüm alkışına ıslıkları da ekleyerek büyük bir tezahürat gösterince Veriko’nun bir bis seslendirmesi kaçınılmaz olmuştu. Nicolo Pagani’nin (1782-1840) 24. Kaprisi üzerine Çeşitlemeleri seslendirerek zorluk derecesi yüksek programına virtüoz biçimde noktayı koydu.
Konserin ikinci yarısı, Yunan besteci Nikos Skalkottas’ın (1904-1949) Beş Yunan Dansı ile açıldı. Değişik ritmlerdeki bu oyun havalarını orkestranın büyük bir keyifle çaldığı dikkati çekti.
Sırada ikinci solist, Veriko’nun yaşıtı Azerbaycan Türkü Elman Mecid (d.1996) vardı. Bilkent’te müziğe piyanoyla başlayıp, vurmalı çalgı ustası babası Aydın Mecid’le devam eden Elman’ı da küçük yaşlarından itibaren izledim. Yaş kategorilerinde katıldığı yurtdışı yarışmalarda aldığı dereceler, katıldığı ustalık sınıfları derken, daha bıyıkları yeni terlerken Bilkent Senfoni’nin vurmalı çalgı grubunda takviye olarak yer alışı… Halen Hamburg Müzik ve Sahne Sanatları Akademisi’nde yüksek lisansını bitirmek üzere ve Hamburg Senfoni’den takviye müzisyen olarak sürekli davet alıyor.
Elman, Fransız besteci ve perküsyonist Emmanuel Séjourné‘nin (d. 1961), Marimba Konçertosu’nu hazırlamıştı. Marimbanın sahne önüne alınmasından sonra, üzerinde yakasız yeşil gömleğiyle sahneye çıkan Elman’ı hep kısa saçlı haliyle görmeye alıştığım için, ilk anda uzun saç ve hafif sakallı görünümüne şaşırdım.
Elman 2016’da da aynı sahneye CSO eşliğinde bir 19 Mayıs Gençlik Konseri’nde çıkmıştı.
Séjourné ‘nin Tonal, ezgisel ve romantik yapıtında maletlerini tahta tuşlar üzerinde ustalıkla gezdiren Elman, özellikle yapıtın hayli enerjik ve ritmik ögeleri fazla bölümünde elde ettiği tınılarla büyük alkış aldı. Doğal olarak dinleyici “bir daha” dedi ve Elman da bu kez solo bir parça seslendirerek sahneden ayrıldı ama yerine şef Sibil Arsenyan’ı bırakarak…
O da orkestranın bisi olarak Yunan Danslarının sonuncusu Kleftiko’yu tekrar çaldırarak konseri noktaladı. Kulise çocukları kutlamaya gittim, ayaküstü konuştuk biraz, sonra bir toplu resim çektirme faslı başladı, beni de çağırdılar, katıldım aralarına…
Müziğin evrensilliğine, hem icracılar, hem de besteciler bakımından örnek bir konserdi. Orhun Orhon’a takıldım, Anadolu, Avrupa ve Kafkas coğrafyasından ögeleri bir araya getirmişsin diye…
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
20 Nisan 2024, Ankara