Ve Atatürk'ü Müzikle Anma konserlerini 10 Kasım 2019 gecesi, H.Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı Salonunda, Hacettepe Senfoni Orkestrası'nın şef Nezih Seçkin yönetiminde TRT Ankara Radyosu Çoksesli Korosu'nun katılımıyla verdiği konserle tamamladık.
Nezih Seçkin (d. 1956) özellikle Avrupa'da geniş deneyimi olan uluslararası bir şeftir. ADK piyano ve Viyana Müzik Akademisi şeflik bölümünü bitirdikten sonra Almanya'da pek çok operaevinde şeflik yapmış, Türkiye'deki çeşitli devlet operalarının müzik direktörlüğü görevlerinde bulunmuştur. Deneyimini, programdaki eserleri dinleyiciye tanıtırken de gösterdi.
Dinleyicinin çoğunu üniversitenin Beytepe yerleşkesindeki yurtlarda kalan öğrencilerin oluşturduğunu ve onların da henüz “öğrenme aşaması”nda olduklarını dikkate almak lazım. Ama onların da biraz hızlı öğrenmesi, kitapçığın nasıl okunacağını, bölüm aralarında alkışı basmanın marifet olmadığını kavramaları lazım.
Nezih Seçkin , döneminde saçlarının rengi nedeniyle “Kızıl Rahip” diye anılan Antonio Vivaldi'nin (1678-1741) bir dinsel form olan Gloria'sını seslendirmeden önce öyle bir anlatıp, Atatürk bağlantısı kurdu ki, iki kez dinleyicinin alkışlarıyla karşılandı. Seslendirme başladıktan sonra ise, ilk bölümün sonunda salondan pat diye alkış gelince, çareyi her bölüm arasında gelen alkıştan sonra kısa bir açıklama yapmakta buldu. Bölümlerdeki Latince sözlü duaların Türkçe'deki mealini, tüm tek tanrılı dinlerin yakarışı olarak anlattı.
Gloria'nın solistleri HÜ. Ankara Devlet Konservatuvarı'nın şan eğitmeni yabancı uzman, Bulgar soprano Iva Ionova, okulun mezunlarından soprano Funda Yazıksız ile Devlet Çoksesli Korosu'nun alto üyesi Gamze Çavdar'dı. Seslendirmede viyolonsel grup şefi Kerem Ekber, obuacı Mert Özerk ile trompetçi Renato Lupu iyi tınılarıyla dikkati çektiler. Çello grubunda, CSO'dan emekli Gazili çellist Şinasi Çilden ile ADK mezunu CSO çello grup üyesi Yaz Irmak'ın yer alması güzel bir dayanışma örneğiydi.
Orkestra ve Koro, konserin son eseri olarak da Ahmet Adnan Saygun'un (1907-1991) Eski Üslupta Kantat başlıklı, Behçet Kemal Çağlar'ın “Karanlıktan Aydınlığa” başlıklı şiirini metin olarak kullandığı eseri seslendirdi. Bu kez solist olarak soprano Funda Yazıksız'a tenor Mehmet Kavil ile lisans 3 öğrencisi bas Temel Berke Tükenmez eklenmişti. Şef Seçkin, dinleyiciye “kantat”ın da eski bir dinsel müzik formu olduğunu, ancak giderek bu formun dünyevi konularda da kullanılmaya başlandığını anlatarak işi “Operada sahnede hareket var, kantatta ise yok” diye özetleyiverdi.
Şef Elnara Kerimova'nın hazırladığı TRT Ankara Radyosu Çoksesli Korosu'nun sesi salona ses yükseltme sistemiyle yansıtılıyordu. Biraz fazla yükseltilmiş olması, yer yer artikülasyonun anlaşılamamasına yol açtı. Sanki 28 kişilik değil de, daha büyük bir koro söylüyor izlenimi doğdu.
Şancı solistler arasında, sadece kantattaki reçitativleri söylemesine rağmen, Mehmet Kavil'i (d.1996) özellikle beğendim. Çok güzel ses rengini iyi bir teknikle kullanma becerisini kazanmış. ADK'da lisans son sınıfta yabancı uzman Gürcü soprano Maia Mari Chikhradze'nin öğrencisi. Diğer genç solistler de aynı hocanın ürünleri. Kavil'in, operaevlerimizin solist tenor gereksinimi karşılayacak düzeyde olduğunu söylemek mümkün, zaten İzmir Genç Solist Yarışması'nda birincilik alması, Siemens Opera Yarışması'nda finalde söylemesi, geniş jürilerin de bu sesi olumlu değerlendirdiğinin nişanesi.
FİŞEK GİBİ KEMANCI: İDİL YUNKUŞ
İki korolu eserin arasında ise, bir “Atatürk kızı”nı dinledik. Henüz 17 yaşındaki kemancı İdil Yunkuş'u(d. 2002) çocukluğunda Mersin'de yarışmalarda birkaç kez dinlemiştim. Sonraki haberlerini kapalı kanallardan edindim. Belçikalı Valon besteci Henri Vieuxtemps'ın (1820 – 1881) La minör 5. Keman Konçertosu'nu kendisine güvenli ve eserdeki yer yer haşin bölümleri güçlü biçimde seslendirdi. Yay tekniğini iyi geliştirdiğini gözlerken, konçertonun kadanslarında müzikal yaklaşımı da mükemmeldi.
İdil'in annesi Ebru, babası Selahattin Yunkuş da kemancı ve eğitmen. Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nın kurucu kadrosunda yer aldılar. İdil'in iyi bir müzik eğitimi alması için gerekli ortamı sağladılar. Bir dönem Mersin'deki efsanevi keman hocası Lili Çumburidze'yle de çalışan, uzun süre Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları projesinde yer alan, büyüdükçe Doğuş Çocuk ve TUGFO gibi önemli çocuk-gençlik orkestralarında başkemancılık ve grup şefliği de yapan İdil, şimdi Hollanda'da Lahey Kraliyet Konservatuvarı'nda Prof. Theodora Geraets'in lisans birinci sınıf öğrencisi. Rastlantıya bakın ki, konserde rektör Prof. Dr. Haluk Özen'in konukları arasında Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet de vardı.
İdil, bu çalışma temposunu sürdürürse, yolu açık görünüyor. O artık Yunkuş değil de, Uçankuş sanki...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
10 Kasım 2019, Ankara