Opera denilince ülke olarak ilk önce akla İtalya, ardından da büyük besteci Giuseppe Verdi (1813-1901) gelir. Halen yapıtları tüm dünya sahnelerinde en çok sergilenen opera bestecisi olan Verdi’nin operalarının bütüncül temsillerinin yanı sıra, seçilmiş aryaları, koroları bağımsız olarak sıklıkla seslendirilir. Pek çok senfonik orkestranın repertuarında da opera uvertürleri bulunur.
Peki Verdi’nin operalarından seçilerek yoğrulmuş temaları, değişik İtalyan bestecilerin kompozisyonlarıyla hiç bir oda topluluğundan dinlediniz mi? Doğrusu ilk kez 26 Şubat 2024 akşamı bu kompozisyonları dinleme fırsatı buldum ki, bu bir Türkiye prömiyeriydi.
“Teatro alla Scala di Milano”nun kısaca La Scala’nın orkestrasından bazı grup şeflerinin de dahil olduğu Cameristi della Scala, kurulduğu 1982’den beri repertuarlarını araştırmaya dayandıran, hiç seslendirilmemiş ya da az bilinen yapıtları toparlayıp programlar hazırlayan bir topluluk. Ankara’ya Kam Management’in organizasyonuyla gelerek CSO ADA Ankara Ana Salon’da, sahneye çıktılar.
Seslendirdikleri programa yan tarafa fotoğraf olarak koydum. CSO ADA Ankara, bu tür konserler için program basmıyor. Ben de konser öncesi programı menajerlerinden istedim. Tamamı Verdi operalarından düzenlenmiş yapıtları, iki keman bir viyola, bir viyolonsel, bir kontrabas ile birer flüt, obua, klarnet ve kornodan oluşan topluluk, solistler kemancı Francesco Manara ile çellist Massimo Polidori’ nin arkasında konuçlanmış olarak yorumladı. Şefliği yapıta göre ya kemancı, ya da çellist yapıyordu.
Yapıtların tümü, Verdi’nin yaşadığı ve operaları yarattığı dönemde bestelenmişti. Acaba neden gereksinim duymuşlardı? Aklıma takılan bu soruyu konser boyunca düşündüm ve şöyle bir yanıt buldum. Tıpkı Franz Liszt’in başta Beethoven olmak üzere bestecilerin büyük yapıtlarının değişik kentlerde dinlenebilmesi için yaptığı piyano transkripsiyonlarının bir benzerini, İtalyanlar da opera için mi yapmışlardı? Yanıtı kesin vermek mümkün olmasa da , güçlü bir ihtimal olarak görmek mümkün. Bestecilerin tümü de, ya dönemin ünlü kemancılarından, ya da çellistlerinden ve tüm bestelerini hep oda müziği toplulukları için yapmışlar. Kendileri hangi solo enstrümanı çalıyorsa, bu opera özetlerine de aynı enstrümanı solist olarak yerleştirmişler.
Toplam altı yapıttan oluşan programı büyük bir keyifle dinledim. Özellikle Luigi Mancinelli’nin Aidası ile Antonio Bazzini’nin La Traviata’sında mantığı daha iyi çözme olanağı buldum. Besteciler orkestra partileri ile bazı aryaları birlikte değerlendirerek oya gibi işlemişlerdi.
İki solist de, çalgılarına son derece egemen, müthiş çalgıcılardı. Salonda yaklaşık 1300 kişi vardı. Yoğun alkışlara karşı topluluk önce Rossini’nin Wilhelm Tell operası uvertürünü seslendirdi, ardından da Aida’dan bir başka bölüm…
Tevekkeli Cameristi della Scala’nın sanat yönetmeni Gianluca Scandola, programı “Bu tamamen sıra dışı bir çalışma ve Verdi’nin eserlerini dinlemeye alışkın olanlar için tam anlamıyla bir anomali ve de aynı zamanda benzersiz bir deneyim ” dememiş. Değerlendirmesinin abartılı olmadığı gördük. İnternette, bu bestecilerin bazı oda müziği yapıtlarını bulup dinlemek mümkün. Ama bu program tümüyle var mı, biraz vakit ayırıp araştırmak gerek.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
27 Şubat 2024, Ankara