Müzikte “elegie”, Türkçesiyle “ağıt”, üzüntünün anlatımı için yazılan besteye verilen addır. Batı dillerindeki kullanımlarının kökeni Yunanca “elegia”dan gelir, bizdeki kökeni ise “ağlamak” fiilinden. Halk müziğimizde “ağıt yakmak” diye bir kavram vardır. Çünkü ağıt, yakıcı bir üzüntünün anlatımıdır. Genellikle de ölenlerin ardından yakılır. Yöresine göre evlenip giden kızın, askere giden oğlanın ardından yakılanları da vardır.
İran'da ahlak polisince, başını yeterince örtmediği gerekçesiyle dövülerek öldürülen Mahsa Amini için Türkiye'de ağıt yakan oldu mu?
Bu sorunun yanıtını, “Evet oldu. 88 yaşındaki değerli bestecimiz Yalçın Tura bir ağıt yaktı” biçiminde verebiliriz.
Yalçın Tura (d.1934), yaylı sazlar orkestrası için 6 dakika süreli eserine “Mahsa Amini'nin Anısına Elegie-Ağıt” başlığını koydu.Şimdi bu eserini sıcağı sıcağına seslendirecek bir kahraman şef ve orkestranın çıkmasını bekliyor.
Bizdeki devlet orkestralarının günümüz ortamında, böyle siyasal duruş da gösteren yapıtları programlarına almaları “bilinen nedenlerle” kolay değil. Zaten “Bakan onayından çıkmış sezon programları”nı uyguluyorlar. Bu durumda belediyelere ve bazı üniversitelere ait orkestraların eseri seslendirmeyi isteme olasılığı daha gerçekçi duruyor. Özel kurum ve vakıfların belirli aralıklarla topladığı orkestralar da seslendirmeyi üstlenebilirler.
Şimdi merakla bekleyeceğim, Tura'nın Ağıt'ını seslendirmeye kim talip olacak diye...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
23 Ekim 2022, Kaş