Güzide basınımız (!) “Balede tayt yasaklandı” buyurdu, ortalık gene karıştı. Hâttâ, bu haberleri kaynak göstererek yabancı bir müzik yazarı kendi sitesinde konuyu “islami yönetim”e bağladı!
Haberin sosyal medya ve sitelerde veriliş tarzını gördüğüm anda kendi kendime “Bire on bahse girerim ki, gene yanlış bir algı, yanlış bir yorum” dedim. İnceleyince de durumun bu olduğunu gördüm. Haberin çıkış noktası “bazı sanatçılar”mış... Başlamışlar genel müdür Selman Ada'nın imzasıyla yayımlanmış genelgeyi tartışmaya, “bizi de bağlıyor mu?” diye!
Bizde zorunluluk olmadıkça çoğu sanatçı, çalıştığı kurumun tâbi bulunduğu “yasa”yı, yönetmelikleri okumaz! Hangi koşullar altında çalıştığını tam olarak bilmez! Kulaktan kulağa oyununda olduğu gibi yayıldıkça üzerine yorumlar eklenen söylentiler, “güzide basın”ımıza nedense “gerçekmiş” gibi yansır! Oysa yayımlanan genelgenin daha girişinde, kimleri kapsadığı tek tek ve açık seçik yazıyor! Buna rağmen, anlamayan, anlamak istemeyenler, ortalığı karıştırmaktan zevk duyanların alaycı, düzeysiz, tuhaf yorumları yayıladursun, Genel Müdürlük, “Genelge ile; Genel Müdürlüğümüz ve bağlı İl Müdürlüklerimizde görev yapan Sanatçılarımızın çalışma, prova ve temsillerde görevlerinin gerektirdiği kılık ve kıyafetleri kullanmaları konusunda yeni bir düzenleme yapılmamış ve herhangi bir sınırlama getirilmemiştir” diye açıklama yapmak zorunda kaldı.
Bu açıklamayı bile gene “tayt yasaklandı” başlığıyla verenler oldu. Doğrudur, örneğin gişe memurları tayt giyemezler, temizlikçiler penye atletle çalışamazlar! Çünkü devlet memur ve işçilerinin kıyafet yönetmeliğine aykırı. Ama “iş gerektiriyorsa” âmir, işin gerektirdiği kıyafetin giyilmesine izin verir.
Devlet Opera ve Balesi'nde kıyafet kısıtlaması bulunmayanlar sanatçılar, çalışmalarını her zamanki sürdürecekler.
Burada 1309 sayısı 1970 yılında çıkarılmış Devlet Opera ve Balesi'nin kuruluş yasasına bakmakta yarar var. 1309 sayılı yasanın 4. maddesinde tanımlandığına göre, “sanatçı memur, uygulatıcı uzman memur ve uzman memur” kapsamına kimlerin girdiğini belirtmekte herhalde yarar var:
“Madde 4 –
a) Genel Müzik Yöneticisi (Başorkestra Şefi niteliğinde), orkestra şefleri ve yardımcıları, başrejisör, rejisörler ve yardımcıları, koro sanatçıları, opera solistleri, orkestra sanatçıları, koro şefi ve yardımcıları, başkoreograf, bale başöğretmeni koreograflar, kordöbale şefi ve yardımcıları, bale öğretmenleri, bale sanatkarları, kostüm kreatörleri, Sanat Teknik Müdürü, bale notatörleri, dekoratörler, başdekoratör, şan pedagogları, başkorepetiör Devlet Opera ve Balesi sanatkar memurlarıdır.
b) Repetitörler, korepetitörler, başdramaturg ve dramaturglar, teknik müdür, başrealizatör, başışık uzmanı, başperukacı, Orkestra Müdürü (Müzisyen), suflörler, lutiyeler, kondüvitler, bale piyanistleri Devlet Opera ve Balesi uygulatıcı uzman memurlarıdır.
c. Işık uzmanları, perukacılar, realizatörler, sahne uzmanları, atelye şefleri, butaforlar, kaşörler, kostümcüler, sahne marangozları, sahne demircileri, sahne makinistleri, kopistler, sahne müdürü ve yardımcıları, akortçular, desinatörler, makyajcılar, aksesuvarcılar, sahne kunduracıları, saz tamir atelyesi şefi ve yardımcıları, opera yardımcı sınıf elemanları ile Teknik Kurul tarafından görevlerinin özelliği belirtilecek ihtisası bulunan elemanlar da Devlet Opera ve Balesi uzman memurları adını alırlar.”
Tevekkeli, bugüne kadar hiçbir genel müdüre makamında, bina içinde “kravatsız” rastlamadım!
Peki gişe memurundan muhasebeciye, işin idari bölümünde çalışan personelin uyması gerektiği hatırlatılan hususlar neler? Yönetmeliği son değişiklikler dahil aynen buraya alıyorum:
“Madde 4 – Kurum ve kuruluşlarda görevli memur, sözleşmeli personel, geçici personel ile hizmetliler ve işçilerin giyimlerinde sadelik, temizlik ve hizmete uygunluk esastır.
Madde 5 – 2 nci maddede sözü edilen personelin kılık ve kıyafette uyacakları hususlar:
a. Kadınlar; Kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise ile strech, kot ve benzeri pantolonlar giyilmez. Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz. Terlik tipi (sandalet) ayakkabı giyilmez.
b. Erkekler; Elbiseler temiz, düzgün, ütülü ve sade; ayakkabılar kapalı, temiz ve boyalı giyilir. Sandalet veya atkılı ayakkabı giyilmez. Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur. Kulak ortasından aşağıda favori bırakılmaz. Saçlar, kulağı kapatmayacak biçimde ve normal duruşta enseden gömlek yakasını aşmayacak şekilde uzatılabilir, temiz bakımlı ve taranmış olur. Hergün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez. Üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri süveterler giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip elbise giyilir. Bina içinde gömleksiz, kravatsız ve çorapsız dolaşılmaz.
c. Ancak bazı hizmetler için özel iş kıyafetleri varsa görev sırasında kurum amirinin izni ile bu kıyafet kullanılır.”
Gazetecinin görevi “duyduğunu” yazmak değil, duyduğunun doğru olup olmadığını tahkik etmek, incelemek ve sonra yazmaktır. Buraya aldığım yasa ve yönetmelik maddelerine bakmış olsalardı, herhalde “baleciye tayt yasaklandı” diye yazmazlardı! Tuhaf, tahrik edici, provakatif sosyal medya yorumcuları için diyecek bir şey yok! Onlar da böyle tatmin oluyorlar zahir!