Koreograflar zaman zaman edebiyat eserlerinden de esinlenerek bale eserleri yaratıyorlar. Ünlü oyun yazarı ve şair William Shakespeare’in (1564-1616) de birçok eseri bale diliyle izleyicilerle buluşmuş. Shakespeare oyunları arasında en çok Romeo ve Juliet oyunu koreografların ilgisini çekmiş. Değişik dönemlerde değişik yaklaşımlarla bu oyun, dans diline dönüşmüş olarak sahnelenmiş.
Besteciler de bu oyundan etkilenerek besteler yaratmışlardır. Ünlü besteciler arasında; Claus Schall (1757-1835), Hector Berlioz (1803-1869), Charles Gounod (1818-1893), Pyotr Ilych Tchaikovsky (1840-1893), Serge Sergeyevich Prokofiev (1891-1953), Constant Lambert (1905-1951) gibi besteciler Romeo ve Juliet üzerine çalışmalar yapmışlardır.
Ünlü koreografar da değişik bestecilerin müziklerini değerlendirerek Romeo ve Juliet baleleri yaratmışlar. 2085 yılında, ilk Romeo ve Juliet balesinin 1785 yılında sahnelenişinin üzerinden 300 yıl geçmiş olacak. Bale, eserin geçtiği Verona yerine Venedik’te 1785 yılında Eusebio Luzzi tarafından Giulietta e Romeo adıyla sahnelenmişti (Sorell 319). Venedik’te Théȃtre Samele’de sahnelenen beş perdelik balenin müziği Luigi Marescalchi'ye (1745-1812) aitti (Charles 3). Bu tarihten sonra birçok ünlü koreograf değişik Romeo ve Juliet ler yaratmışlar.
20. Yüzyılın başlarında sahnelenen iki Romeo ve Juliet balesinin ilginç öyküleri vardır. Bunlardan ilki Serge Pavlovich Diaghilev’in (1872-1929) girişimiyle ortaya çıkar. Diaghilev, İngiliz besteci Constant Lambert’ten bir Romeo ve Juliet balesi için beste yapmasını ister. Eserin dekorları için de “Gerçeküstücülük Akımı” sanatçılarından Joan Mirό’nun (1893-1983) ve Max Ernst’in (1891-1976) çalışmalarını seçince Constant Lambert bu duruma çok içerler. Diaghilev, Lambert’in içerlemelerini ve itirazlarını hiçe sayar ve balenin koreografisini Bronislava Nijinska’nın (1891-1972) yapmasını ister.
Tamara Karsavina (Juliet) ve Serge Lifar (Romeo)
Romeo ve Juliet 1926 Kaynak: Library of Congress Collection
1926 yılında sahnelenen bu Romeo ve Juliet bayağı değişiktir. Juliet’i Tamara Karsavina (1885-1978), Romeo’yu Serge Lifar (1905-1986) canlandırırlar. Bu ilginç çalışmada dansçılar boş bir sahnede (bir stüdyo) günlük kıyafetleriyle bir prova yapmaktadırlar. Juliet provaya geç kalır. Romeo ise bir uçak pilotu olarak içeriye gelir. Juliet ile Romeo arasındaki aşk bir “pas de deux” ile görüntüye getirilir ve çift bir uçakla prova stüdyosundan kaçarlar. Karsavina ve Lifar ikilisinin dansları dışında bale başarılı olmaz (Charles 5). Bu bale Paris’e getirilince “Gerçeküstücülük Akımı” nın öncüleri böyle bir balede Mirό ve Ernst’in eserlerinin kullanılmasına içerleyip balenin açılışında olay çıkarırlar. Ayaklanan göstericileri ancak polis yatıştırır. İlginç olan durum da, böyle bir skandaldan dolayı balenin gişe başarısının yüksek olmasıdır (Charles 5).
Diğer Romeo ve Juliet balesi ise 1938 yılında o zamanki Çekoslovakya’da Brno da sahnelenir. Prokofiev bestesinin ilk defa kullanıldığı bu balenin koreografisini Ivo Váña Psota (1908-1952) yapar. Romeo rolünde de kendisi dans eder (Koegler 428). Bu balede Juliet rolünde Zora Semberová (1913-2013) dans etmiş ve bale tarihinde bir bakıma ilk Juliet olarak yerini almıştır (Sykes 1). Semberová, 1946-1968 yılları arasında Prag Konservatuvarı’nın dans bölümünde eğitimci olarak çalışır ve aralarında ünlü koreograf Jiřί Kylián’ın (1947- ) da olduğu birçok koreografın yetişmesini sağlar. Ancak, 1968 yılının Çekoslovakya çalkantıları nedeniyle Avustralya’da Adelaide’e yerleşir ve 2011 yılında Avustralya Balesi Graeme Murphy’nin (1950- ) Romeo ve Juliet balesini Adelaide’e getirdiği zaman Semberová da şeref misafiri olarak onurlandırılır (Sykes 1).
Mark Morris’n Romeo ve Juliet balesinden bir sahne
Foto: Gene Schiavone
21.Yüzyılda da iki Romeo ve Juliet balesinin ilginç öyküleri vardır. Bunlardan birisi, 2008 yılında Mark Morris Dans Topluluğu’nun sahnelediği çarpıcı Romeo ve Juliet balesidir. 4 Temmuz 2008 tarihinde ilk defa Bard Summerscape Festivali’nde (New York dışında) sahnelenen Romeo ve Juliet’in koreografı Mark Morris’in kullandığı Prokofiev müziğinin de bir öyküsü var (Jones 1,2).
2003 yılında, Princeton Üniversitesi’nde müzikolog olarak çalışan Simon Morrison The People’s Artist: Prokofiev’s Soviet Years (Bir Halk Sanatçısı: Prokofiev’in Sovyet Yılları) adlı kitabı için araştırmalar yapmak üzere Moskova’ya gider. Bu araştırmaları sırasında besteci Prokofiev’e ait yeni bilgiler edinir. 20 li 30 lu yıllarda Prokofiev Avrupa’dadır. 30 lu yılların ortalarında Sovyetler Birliği’ne geri dönmesi istenir ve 1935 yılında Romeo ve Juliet için ilk bestesini yapar. Ancak bu beste beğenilmez. Prokofiev bir türlü genç aşıkların ölmesini istemez ve Shakespeare oyununun trajik sonunu mutlu sona çevirmek ister. Morrison işte bu mutlu sonlu besteyi Rus Devlet Edebiyat ve Sanat Arşivi’nde sararmış bir klasörde bulur ve bu bestenin bilinen 1940 Romeo ve Juliet bestesinden farklı olduğunu görür. Morrison’un incelemelerinde 1940 bestesi yeniden harmonize edilmiş, yeniden ritmikleştirilmiştir (Acocella 3-4).
Simon Morrison bu bulduklarını koreograf Mark Morris ile paylaşır ve Mark Morris’ten bu özgün besteyi değerlendirmesini ister. Bu bestede Romeo ve Juliet ölmeyip ilginç bir hayata ve mekana doğru yol alırlar. Morris’in koreograf olarak ele alışı da değişiktir. Tybalt ve Merculto karakterlerini kadın dansçılar canlandırırlar. Bu yorumda ebeveyn olarak Capuletler de oldukça genç bir çifttir (Jennings, The Guardian, 2008, 1-3). Bu durumda, Shakespeare’in Romeo’su ve Juliet’i de başka bir yaklaşımla izleyicilere sunulmuş olur.
Mats Ek’in Juliet ve Romeo balesinden bir sahne (Mats Ek baleye Juliet ve Romeo adını vermiş)
Foto: Gert Weigelt
Diğer ikinci Romeo ve Juliet balesi ise 2013 yılındaki Mats Ek’in (1945- ), Tchaikovsky müziği kullanarak yarattığı iki perdelik Romeo ve Juliet. Bu çalışmada da değişik bir yaklaşım görülür. Mats Ek’in 24 Mayıs 2013 tarihinde sahnelediği bale İsveç Kraliyet Balesi içindir. Bu balede, Friar Laurence yoktur. Mats Ek balede, eserdeki psikolojik gerçekleri yansıtmak istemiştir. Daha önceleri sahnelediği Giselle, Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel gibi balelerde de psikolojik gerçekleri ortaya çıkararak eserleri ele almıştı. Mats Ek’in Verona’sı Hamlet oynunun geçtiği Elsinore’u andırır. Baledeki en sempatik karakter Dadı’dır. Ayrıca, Mats Ek esere Juliet ve Romeo adını vermiştir (Jennings, The Guardian 2014, 1-2).
Mats Ek’in Juliet ve Romeo balesinden bir sahne
Foto: Gert Weigelt
Tchaikovsky de, Romeo ve Juliet bestesini yaratırken çok rahat bırakılmamış. Shakespeare’in eserleri arasında Fırtına, Hamlet ve de Romeo ve Juliet oyunları Tchaikovsky’i çok etkilediği için bu eserlere ait besteleri vardır. Her ne kadar bu çalışmalar bale eseri olarak bestelenmemişse de, Tchaikovsky bu oyunlar için “Fantazi Uvertür” ler yaratmıştır. Shakespeare oyunlarından etkilenmiş 19.yüzyıl Rus bestecileri arasında diğer bestecilerin eserlerine de devamlı karışan Mily Alexeievich Balakirev (1837-1910), Tcahikovsky’i de uğraştırmıştır. Shakespeare’in Kral Lear oyunu için bir müzik bestelemiş olan Balakirev, Tchaikovsky’nin de Romeo ve Juliet bestesi yapmasını ister (Sear 79). 1869 larda Tchaikovsky Romeo ve Juliet bestesi üzerinde çalışırken, Balakirev besteye hem destek verir hem de kırıcı eleştiriler getirir. Yine de, Tchaikovsky zaman zaman ümitsizliğe kapılsa da, bazı değişiklikler yaparak besteyi 1880 yılında tamamlar (Garden 189-91, 94, 97).
Romeo ve Juliet bestecileri arasında hem Tchaikovsky hem Prokofiev müziklerini yaratırlarken çeşitli zorlamalarla karşılaşmışlar, istedikleri gibi bağımsız olamamışlar ama yine de her iki bestecinin de müzikleri koreograflar tarafından değerlendirilmiş ve değişik yaklaşımlarla baleler ortaya çıkmıştır.
Bu arada Shakeapeare’in ünlü trajedisi Romeo ve Juliet de müzik ve bale diliyle görüntüye gelerek yeni boyutuyla izleyicilerle buluşmuştur.
Doç.Dr. Necla Çıkıgil
2 Nisan 2019, Ankara
KAYNAKLAR
Acocella, Joan,
“Romeo, Romeo”, The New Yorker, 7 Temmuz 2008, 1-11
(https://www.newyorker.com/magazine/2008/07/07/romeo-romeo) (Kullanım tarihi: 04.03.2019).
Charles, Gerard,
“Romeo and Juliet”, BalletMet Columbus , Nisan 1998, 1-10
(http://www.balletmet.org/notes/ROMEOAND:HTM) (Kullanım tarihi: 13.05.2002).
Garden, Edward,
“The Influence of Balakirev on Tchaikovsky”, Proceedings of the Royal Musical
Association, 107 (1980-1981), 86-100
(https://www.jstor.org/stable/766117) (Kullanım tarihi: 21.03.2019).
Jennings, Luke,
“Stalin’s star-crossed lovers: Romeo and Juliet, On Motifs of Shakespeare”,
The Guardian, 9 Kasım 2008, 1-3
(https://www.theguardian.com/stage/2008/nov/09/markmorris-ballet) (Kullanım tarihi: 04.03.2019).
Jennnings, Luke,
“Juliet and Romeo Review: Mats’Ek’s vivid spin on Shakespeare”,
The Guardian, 28 Eylül 2014, 1-4.
(https://www.theguardian.com/stage/2014/sep/28/juliet-romeo-mats-ek-royal-swedish-
ballet-vivid-spin-shakespeare) (Kullanım tarihi: 13.03.2019).
Jones, Alice,
“The dictator’s cut: Prokofiev’s Romeo and Juliet”, Independent, 2 Temmuz 2008, 1-7
(https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/theatre-dance/features/the-dictators-
Cut-prokofievs-romeo-and-juliet-858191.html) (Kullanım tarihi: 04.03.2019).
Koegler, Horst,
The Concise Oxford Dicitonary of Ballet, London: Oxford University Press, 1977.
Sear, H.G.,
“Russian Music and Shakespeare”, The Musical Times, Vol.85, No.1213 (Mart 1944), 78- 93 (https://www.jstor.org/stable/921569) (Kullanım tarihi: 19.03.2019).
Sorell, Walter,
The Dancer’s Image, New York and London: Columbia University press, 1971.
Sykes, Jill,
“First Juliet as a historical figure in dance”, The Sydney Morning Herald, 19 Şubat 2013, 1 (http://www.smh.com.au/action/print/Article?id=4042623) (Kullanım tarihi: 10.12.2015).