Hans Christian Andersen (1805-1875) Kibritçi Kız masalını 19. Yüzyılın ikinci yarısında yazdığı zaman her halde bu soğuk kış günü karlar altında (üstelik Noel zamanı) kibrit satmak için donmak üzere olan ve sonunda da donmuş olarak karlar üzerine yığılan küçük kızın opera ve bale eserlerine konu olacağını hiç düşünmemiştir. Yenilikçi (avant-garde) Alman besteci Helmut Lachenmann (1935-) 1990- 96 yılları arasında Das Mädchen mit den Schwefelhölzern (Kibritçi Kız) adlı bir opera besteler ve eser 26 Ocak 1997 de Hamburg Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenir (Das Mädchen mit den Schwefelhölzern, Ballett Zürich Program Kitapçığı 1-68). Helmut Lachenmann, Andersen’in masalının politik bir eser olduğunu ve acıtıcı konulara değindiğini düşünür ve bestesinin de alışılmış opera müzikleri gibi olmadığının ve dinleyicilerden değişik tepkiler göreceğinin farkındadır. Eğitmeni yenilikçi Luigi Nano (1924-1990) ve aykırı besteciler John Cage (1912-1992), Christian Wolff (1934- ), Earle Brown (1926- 2002) müziğe olan değişik yaklaşımlarıyla Lachenmann’ı etkilemişlerdir (Ryan 20-21).
Lachenmann, Kibritçi Kız operasında seslerden oluşan bir kompozisyon yaratmış, hem çalgı aletlerinden alışılmışın dışında tınılar hem de opera sanatçılarından değişik ses düzenlemeleri çıkacak şekilde çalışmalar yapmıştır. Andersen’in masalı gibi Lachenmann’ın müziği de acıtıcıdır. İnsanların (yalnızca küçük kızların değil) yalnızlığı, yaşamlarındaki zorluklar, çaresizlikler, oraya buraya savruluşları, ötekileştirilmeleri, Lachenmann’ın bestesi aracılığıyla yansıtmak istediği kenara atılmak istenen konulardır. Lachenmann, acımasız dünyayı bütün duyuları dürten müzik tiyatrosuyla sunar. İnsanların bencilliği, vurdum duymazlığı, fırsatçılığı, çıkarcılığı; melodisiz, atonal ses birikimlerinden oluşan parçalarla dinleyicileri acıtarak, ürküterek, şaşırtarak sunulur.
Zürich Balesi’nin Sanat Yönetmeni ve Koreografı Christian Spuck (1969- ) 2019 yılında aynı acıtıcı durumların devam edişini Lachenmann’ın bestesini kullanarak yaptığı koreografik çalışmayla görüntüye getiriyor.
12 Ekim 2019 tarihinde, Das Mädchen mit den Schwefelhölzern Lachenmann’ın müzik tiyatrosu ve Spuck’un koreografisiyle bu sefer yeni bir boyut kazanmış olarak izleyicilerle buluştu. Eser, arasız 2 saate yakın bir sürede Andersen masalının acıtıcı yanını Zürich Opera Binası’nın salonunun tümünün bir ses mekanı haline dönüştürülmüş şekliyle sunuldu. Salonun sahneye yakın olan bazı localarında müzisyenler ve opera sanatçıları yer almışlardı. Bestecinin kendisi de Leonardo da Vinci’nin (1452-1519) Etna Yanardağı üzerine yazdığı yazılardan parçalar okumak üzere sahneye çıktı. Ancak Lachenmann metni parçacıklara ayırarak, seslendirilmiş hece kümeleri şeklinde sundu (Batschelet 4). Bir ara Helmut Lachenmann’ın çocukluğunda yakından tanıdığı Gudrun Ensslin (1940-1977) de sahnede canlandırılıyor. Azılı bir Alman terörist olan Gudrun Ensslin 1968 yılında Frankfurt şehrinde bir alış-veriş merkezini ateşe vererek, bir yanda savaşların devam ettiği bir yanda vurdumduymaz insanların savurganlığının tükenmediği dünyada politik bir mesaj vermek istemiştir. Lachenmann Kibirtçi Kız’ın yaktığı kibritlerle Ensslin’in yarattığı yangın arasında bir bağ kurarak Andersen öykusünün politik bir öykü olduğunu vurgulamak istemiştir (Spahn 12).
Lachenmann’ın ses tiyatrosuyla dansçıların uyum sağlaması çok güç olduğu için salonun sahneye yakın localarının ön kısımlarında (izleyiciler tarafından fark edilmeyecek şekilde) sayıları gösteren ışıklı küçük panolar yerleştirilmişti. Bu ses tiyatrosu, “gözlerin duyduğu kulakların gördüğü” bir sahne çalışması yaratmıştı. Spuck’un koreografisi ile müzik (ses kümeleri), dans, tiyatro kaynaşarak yeni boyutlu bir sahne sanatı ortaya çıkmıştı.
Spuck, Kibritçi Kız’ın soğukta titreyerek geçirdiği aşamaları yansıtmak amacıyla 5 kibritçi kız kullanmış. Eserin sonuna doğru 2 kibritçi kız kalıyor. Bu yeni boyutlu sahne sanatı kısa kısa bölümlerden oluşmuş. Kısa bölümlerdeki danslar, özellikle ikili danslar dikkati çeken bir denge sergiliyorlar. Bazı bale hareketlerinin (yana développé, écarté, arabesque) çok tekrarlandığı görülüyor. Erkek dansçılar kıvrak, esnek, bol enerji dolu. Sahne zemini yağan karla kaplı. Zaman zaman dansçıların kostümlerine yerde yaptıkları hareketlerden dolayı beyaz kar taneleri bulaşıyor. Eserin sonunda kibritçi kız donmuş halde bulununca, soğuk-beyaz ışıklı kocaman balonlarla ve uzun beyaz tül eteklikler giymiş dansçılar bir cenaze törenini canlandırıyorlar. Sahnede hareket eden panolar dekor amaçlı kullanılmış. Zaman zaman panoların üzerine dansçılar tebeşirle bazı sloganlar yazıyorlar. Ara sıra video-projeksiyon da kullanılıyor.
Bestecinin “ses tiyatrosu” çalgı aletlerinin ve opera sanatçılarının değişik sesleriyle soğuk, dondurucu kış gününü gözlerde ve kulaklarda canlandırıyorlar. Üstelik bu kış günu Noel zamanına ait. Herkesin sevdikleriyle, aileleriyle birlikte olduğu sıcacık evlerde, yiyeceklerle donatılmış masalarda keyfettikleri bir zaman; ama kibritçi kız bu acımasız dünyada yalnız ve donmak üzere. Zaman zaman sahneye gelen üst-sınıf bireyleri kızın satmak istediği kibritleri almadıkları gibi ona yokmuş gibi davranıp onu ezip geçiyorlar. Bir ara sahnede koşuşan gençler kızı iyice hırpalıyorlar. Spuck abartılı makyaj ve kostümleriyle palyaço görünümlü karakterleri de sahneye getirerek bu bir yanda varlıklı insanlarla öte yanda ötelenmiş insanların zıtlıklarını acıtıcı güldürü ögeleriyle vurguluyor ve bu palyaçolar sahne ortasında açılan bir boşlukta kayboluyorlar.
Andersen bu masalı 19. Yüzyılın ikinci yarısında yazmış. Lachenmann bastesini 20. Yüzyılda yapmış. Spuck 21. Yüzyılda ele alınan konuların değişmediğini vurgularcasına çözüm getirilmemiş insanlık sorunlarını dans diliyle görüntüye getiriyor. 1946 da kurulmuş olan Unicef’e rağmen aç, kimsesiz, terk edilmiş, şiddet gören çocuklar gelişmiş ülkelerde bile var. Bencil, fırsatçı, acımasız, savurgan, tüketim çılgınlığına kendilerini kaptırmış insanlar da yaşamlarını sürdürmekteler.
Spuck’tan önce 2013 yılında başka bir genç koreograf Arthur Pita (1972- ) DanceEast için bu Andersen masalını baleleştirmiş. Frank Moon’un (? ) müziği kullanılarak yaratılmış olan bu bale hayali bir İtalyan şehrinde geçiyor ve öykünün acıtıcı durumları görüntüye getiriliyor. Eserin sonunda küçük kızı Cennet’e götürecek olan anneanne bu yorumda onu Ay’a götürüyor. Balede İtalyanca şarkılar, konuşmalar da dikkati çekiyorlar (Mead 1-2).
Kibritçi Kız, Ankara’da da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Gençdes” Projesi kapsamında ADOB Sanatçıları Kadir Okurer ve Uluç Aytan tarafından tek perdelik bir eser olarak 2017 yılında izelyicilerle buluştu. Bu yorumda acıklı öykü yumuşatılarak ele alınmış, neşeli bir uyarlama yapılmış (Kılıç 2).
Değişik dönemlerde, masallar yazılıyor, operalar besteleniyor, baleler yaratılıyor. Odak noktası “insan” olunca, insanlık trajedisi en acıtıcı noktalarıyla görüntüye getirilmeye devam ediyor.
Doç.Dr. Necla Çıkıgil
30 Ekim 2019, Ankara
KAYNAKLAR
Batschelet, Sarah,
“Down with bourgeoise indifference: a new ballet in Zürich”,
Bachtrack, 14 Ekim 2019, 1-6
(https://bachtrack.com/review-little-match-girl-lachenmann-spuck-ballet-zurich-october-
2019) (Kullanım Tarihi: 17.10.2019).
“Das Mädchen mit den Schwefelhölzern”, Ballet Zürich Program Kitapçığı, 2019-2020 Sezonu, Zurich: Fineprint AG, 2019, 1-68.
Kılıç, Haşim,
“Kibritçi Kız Bale Sahnesinde”, Hürriyet, “Ankara”, 28 eylül 2017, 1-2.
Mead, David,
“Arthur Pita: The Little Match Girl”, Critical Dance, 29 Kasım 2014, 1-2
(https://criticaldance.org/arthur-pita--the-little-match-girl)
(Kullanım Tarihi: 17. 10. 2019).
Ryan, David,
“Composer in Interview: Helmut Lachenmann”, Tempo, New Series, Sayı: 210
(Ekim 1999), 20-24
(https://www.jstor.org/satble/946811)
(Kullanım Tarihi: 16.05.2019).
Spahn, Klaus,
“Hellwah mit allen Sinnen”, Mag, 72 (2019), 11-14.