Başlığa bakıp, "Hoppala, bu da nereden çıktı" diye düşüneceğinizi biliyorum. Anlatayım...
Adaşım, İdil Biret'in eşi Şefik Büyükyüksel geçenlerde aradı, "İdil'in adını ders kitaplarından çıkartmışlar haberin var mı?" diye sordu. Hürriyet'te bir haber çıkmış, sonra da arayıp İdil'in ne düşündüğünü sormuşlar.
Sadece İstanbul baskısında çıktığından olsa gerek, gazetedeki iki haberi de yaz çalışmalarımı sürdürdüğüm yerde görmemiştim. Kupürler elime ulaşınca adaşıma "İyice araştırmadan kulaktan dolma bilgi veremem" deyip, başladım araştırmaya...
Bu konulardaki ciddiyetine güvendiğim kurumlardan MÜZED'in başkanı Refik Saydam'a da sordum, "Ayrıntılı inceleme yapıyoruz, sonuçlanınca bir duyuru yapacağız kamuoyuna" yanıtını aldım. Nitekim çok ciddî saptamalar içeren bu araştırmanın sonuçları kamuoyuna duyuruldu:
Hem hukuk, hem müzik, hem de siyaset dünyasının üzerinde durması gereken bu ciddî saptamaları hepinizin okumasını tavsiye ederim. Gelelim şu ölü müzisyen meselesine.
12. Sınıf Müzik Dersi müfredatında deniliyor ki:
12.D.4. Ülkemizdeki Batı müziği yorumcularına örnekler verir. Ülkemizdeki Batı müziği yorumcularından Leyla Gencer, Ayhan Baran, Suna Korad, Vedat Kosal gibi önemli sanatçıların konserleri, posterleri, fotoğrafları ses ve görüntü kayıtlarına ait kaynaklardan yararlanılarak tanıtılır.
Önceki müfredatta yer alan üç isim, İdil Biret, Suna Kan ve Cihat Aşkın, "örnek"ler arasında bu kez zikredilmiyor, yani isimleri çıkarılmış. Bu üç değerli sanatçımız da sağ.
Verilen dört örnek ise yaşamıyor. Bu dört örnekten üçü, şancılardan seçilmiş doğru örneklerdir, biri ise piyanistti.
Bu isimler "Batı müziği yorumcusu" diye nitelendirilmiş. Yanlış bir genelleme. Var mıydı Ayhan Baran gibi halk türkülerimizi söyleyen? Var mı Cihat Aşkın gibi TSM ve THM kökenli şarkıları, türküleri düzenleyip, çokseslendirip sunan?
Gelelim şeflere:
Aynı sınıf müfredatında deniliyor ki:
12.D.7. Önde gelen orkestra-koro şefleri ve çalışmaları ile ilgili örnekler sergiler. Önde gelen Türk ve yabancı orkestra-koro şeflerinden Rıza Rit, Mesut Cemil, Muzaffer Sarısözen, Yücel Paşmakçı, Adnan Ataman, Hikmet Şimşek, Gustavo Dudamel, Claudio Abbado, Herbert Von Karajan, Leonard Bernstein, Zubin Mehta ve diğer belli başlı şeflerin yönettikleri orkestraların görüntü ve ses kayıtlarından yararlanılarak tanıtılır.
Yukarda yazılı Türklerden, rahmetli Hikmet Şimşek dışında örnek verilecek isim yokmuş! Nerede Rengim Gökmen, Gürer Aykal, Burak Tüzün, Naci Özgüç ve diğerleri? Örnek olarak verilen öteki TSM ve THM'den isimlerden bildiğim kadarıyla bir tek Yücel Paşmakçı hayatta. Yoksa onu da ölü mü zannedip örnek listesine koydular?
Eski Amerikan filmlerindeki "En iyi kızılderili, ölü olandır" yaklaşımını anımsatıyor bu durum! İşte bu yaklaşım, müzik müfredatının hangi anlayışla düzenlendiğinin güzel bir örneği. Ancak "örnek" diye gösterilen isimler, gösterilmeyenlerden bahsedilmeyeceği anlamına gelmez. Bu üniteyi işleyen müzik öğretmeni, müfredatta adı örnek gösterilmeyen rahmetli Verda Erman ile İdil Biret, Suna Kan, Cihat Aşkın, Fazıl Say, Hüseyin Sermet, Murat Karahan gibi yaşayan ve başarılı etkinliklerini uluslararası sahnelerde ve Türkiye'de sürdüren sanatçılarımızdan da söz edebilirler, örnek gösterebilirler. Ve bunu da yapmalıdırlar.
Müzik Dersi İlköğretim ve Ortaöğretim Müfredatı üzerine söylenecek sözün çoğununu MÜZED söylemiş durumda. Ama kimse kulağının üzerine yatmamalı, oradaki saptamalarla ilgili açıklamalar MEB tarafından yapılmalı, gerekli denge sağlanmalı, soruların cevapları verilmeli ve bu müfredat Anayasa, yasa ve öteki mevzuatla uyumlu hale getirilmelidir.
Örneğin, müfredata hangi uzmanların müdahale ettiğini, çelişkili metni kimlerin hazırladığını doğrusu ben de pek merak ediyorum. Umarım "gelenek"te olduğu üzere açıklarlar, "karanlık"ta bırakmazlar.
Şefik KAHRAMANKAPTAN