Gazeteci-Yazar-Ressam-Fotoğraf Sanatçısı Fikret Otyam Türk ve dünya sanatının en özgün adlarındandır. İnsanımız, dostları, yakınları Fikret Otyam’ı öncelikle sıcak, dost, alçakgönüllü, sevecen kişiliğiyle, güzel sohbetiyle bilir, tanır. Giderek, bu niteliğinin çalıştığı her alandaki yapıtlarına da yansıdığı söylenebilir.
Başta Güneydoğu ve Doğu bölgelerimizin deyim yerindeyse katı insan gerçeğini tüm açıklığıyla, o insanlarla birlikte yaşayarak, doğrudan yaptığı özgün röportajlarıyla ortaya koydu. (Burada kitaplarının adlarını sıralamak gereksiz; dileyen, onlarca yapıtını öğrenebilir.) Otyam, sözkonusu etkili röportajlarıyla tanındı, bilindi.
Güzel Sanatlar Akademisi’nde önce İbrahim Çallı’nın öğrencisiyken, kendi isteğiyle, ne yapıp edip Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi olur. Gerçekten de ilk bakışta bile sanat anlayışlarının da koşut olduğu görülür. Bu döneme ilişkin anıları da çok ilginçtir.
Son dönemlerinde özellikle resme yoğunlaştı. Birbirinden güzel resimler yaptı. Anadolu’nun kara gözlü köylü kadınları, keçileri, karlı dağları, gizemci derinliği tuvallerine yansıdı.
Onlarca kitabı, resimleri, fotoğrafları bize, gelecek kuşaklara Fikret Otyam’ı, dostluğu, Anadolu’nun uygarlıklarının, ekinlerinin insancı bildirisini iletecek, anlatacak.
Fikret Otyam, Alevi gizemciliğini en iyi açıklayan, evrensel boyutuyla vurgulayan aydınımızdı aynı zamanda. (Bunca özünden saptırıldığı günümüzde Otyam’ın Aleviliği doğru yerine konumlandıran yaklaşımı çok değerlidir, yol göstericidir. Onyıllar önce yayımlanan “Hü Dost” adlı yapıtını anımsatmadan geçmemeli.) Ve şu gerçeği de vurgulamalı ki Anadolu-Türk ekininin ortadireği olan “anaerkilliği” yüceltmesi Fikret Otyam’ın yine belirgin niteliklerindendir.
Ankara’da sergi açtığında Fikret Otyam ile eşi Sevgili Filiz Otyam ustalarımı görmeye giderdim, özlem giderirdik. Otyamlar sevilmez mi sohbetleri özlenmez mi…
Şunu belirtmeliyim ki dostluğunu kazanmam da Fikret Otyam sayesindedir. Onun eşsiz alçakgönüllülüğü, çalışmalarımla hemen ilgilenişi, içtenlikli kişiliği sayesindedir. Zaten sanat dediğimiz, güzelliği özgünce, insancı bakışla yaratmak, büyütmek, geliştirmek değil midir? Fikret Otyam bu niteliği tam anlamıyla taşıyan, içselleştiren bir usta sanatçıydı. Neredeyse son soluğuna değin yazdı, yazdı, yazdı.
Resimlerindeki o uygarlık boyalarından bize sürekli seslenecek. İnsanımızın kutup yıldızlarından biriydi Fikret Otyam; hep doğru yönü gösteren…