CRR Konser Salonunda 31 Ocak Cuma akşamı maestro Lior Shambadal (d.1950) yönetiminde gerçekten izlemeye değer ve kaçırdığınız için üzüleceğiniz bir İDSO vardı sahnede. İçinde iki farklı dönem ve formu temsil eden Bach ve Bruckner barındıran sıradışı bir program ile müzikseverleri adeta kucakladılar. Kucakladılar diyorum çünkü orkestra özellikle "Bach'ın 1. Orkestra Süiti"nin sıcaklığı ve içten icrası ile seyirciyi sarıp sarmaladı.
Orkestra bu eserde uzun zamandır ilk defa sadece "Barok Formu"nda ve ayakta sahnede yerini aldı. Bu dizilimde en göze çarpan ise orkestranın şefin sağında ve solunda iki obua ve ortada fagot etrafına konumlanmalarıydı. Onların öncülüğünde son derece keyifli bir etkinlik sergilediler. Özellikle obuda Simla Efe (d.1984) & Sezai Kocabıyık (d.1973) performansın bu kadar keyifli olmasında büyük paya sahip eserin yıldızlarıydı.
1. Orkestra Süiti, Bach'ın dini tema dışında yazdığı ilk eseri olarak kabul edilir. Eserin tam olarak ne zaman yazıldığı bilinmemektedir. Ayrıca bu eserin orijinal el yazmaları asla bulunamamıştır. Bestecinin yazdığı 4 adet orkestra süiti 18. yüzyılda çok yaygın "sanat ile eğlence" arasında dolanan belirsiz bir müzikal forma sahiptir. Bu tür, genellikle "Fransız Opera ve Bale"sinden alıntılarla türetildiği düşünülen "üvertür" olarak da adlandırılır. Barındırdığı konçerto nitelikleri sayesinde, Fransız üvertür tarzının İtalyan konçerto lezzetleriyle harmanlandığı, izleyiciyi çok fazla beklenti içine sokmadan dinlemesi kolay ve keyif veren "yazlık " olarak tabir edilen bir eserdir.
Şef Shambadal yönetimindeki İDSO, Bach'ın en zoru olmasa da eğlenceli ve heyecan verici bu eserinde zorlu notaları sanki kolaymış gibi çalarak, barındırdığı farklı formları harika bir şekilde icra ederek tüm seyircilerden büyük bir alkış aldı. Bu 25 dakikalık Bach müzik ziyafeti seyircilere yetmedi desek yanlış olmaz.
İDSO konserin ikinci yarısında tam kadrosu ile Anton Bruckner'in baş yapıtlarından biri olan 60 dakikalık 2 numaralı Senfonisini icra etmek için sahneye çıktı. "Duraklamaların Senfonisi"olarak bilinen bu eser, gerçekte bestecinin 1872'de tamamladığı 4. senfonisidir. Besteci eseri hayranı olduğu Liszt'e ithaf etmek istemiş, lakin Liszt'in notaları otel odasında unutmasına içerleyerek bundan hemen vazgeçmiştir. Eserin prömiyeri 26 Ekim 1873'te Bruckner'in yönetiminde Viyana Filarmoni Orkestrası tarafından yapılmıştır.
Vurgulu, coşkulu, gümbür gümbür bir eser dinledik. Eser uzun olmasına rağmen nasıl başlayıp bittiğini anlamadık. Bireysel birkaç küçük hata, kadro eksikliği ve olması gerektiği kadar büyük bir kadro ile çıkamamış olmalarına rağmen başarılı bir performans oldu.
Seslendirmenin yıldızı ise, hem müzisyenliği hem de kişiliği ile tam bir sanatçı olan timpanist Müşfik Galip Uzun'du (d. 1984). Bruckner'in eserindeki vurgu ve coşkuyu seyircinin içinde hissetmesinde en büyük başarı ve pay ona aitti.
Bu konserdeki harika performansta maestro Lior Shambadal'ın çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Shambadal Türkiye'ye sürekli gelen şefler arasında en değerli olanı. Yeterli ve düzeyli fiziksel vücut dili ve asıl orkestra üzerindeki baskın metafiziksel etkisiyle harika bir yönetim sergiledi. Mükemmeliyetçi yapısı ve efsane orkestralarla çalışmanın getirdiği yüksek standartlarına rağmen, İDSO' yu yakından tanıyan bir şef olarak mevcut şartlarda çıkarılabilecek en iyi performansı ortaya koydu.
İstanbul seyircisi ne şanslı ki 7 Şubat Cuma akşamı şef Lior Shambadal yönetimindeki İDSO'yu bir kez daha canlı dinleme şansına sahip olacaklar. Gecenin solisti ünlü kemancı Rebekka Hartman (d.1981) "Brahms Keman Konçertosu" ile İDSO'nun konuğu olacak. Şimdiden biletiniz almanızı tavsiye derim.
Osman Enfiyecizade
03 Şubat 2020, İstanbul