Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası‘nın başlattığı “Virtüözlerin Müziği“ konser serisi kapsamında 10 Ocak 2022 akşamı Alman çellist Benedict Klöckner ve Yunan asıllı Alman Danae Dörken’ sahneye çıktı. Türkiye’de ilk defa Süreyya Operası’nda sahneye çıkan ikili piyano & viyolonsel literatürünün seçkin örneklerinden derledikleri dikkat çekici programları ile salonu dolduran dinleyicelere muhteşem bir konser gecesi yaşattılar.
“ Nostalji ve Devrim Arasında” temalı bu konserde ikili 2019 yılında bir CD olarak kaydettikleri eserleri icra ettiler. Bu konserde dinleyiciler Schumann'ın yenilikçi ruhuyla, onun geçmişin özellikle de Johann Sebastian Bach’ın müziğine olan tutkusunun 20. yüzyıl kompozisyonlarıyla nasıl birleştiğine şahit oldular. Dinleyiciler Schumann’ın müziğinde, Bach gibi üstatların ortaya koyduğu en yüksek sanatsal standarttın yanı sıra , aynı zamanda Schumann'ın halkın anlayabileceği basitlikteki “halk tarzı”nı duyacakları tezatlığın yarattığı dehayı dinleme şansına sahip oldular.
Programda eserleri çalınan Dmitri Shostakovich ve Bohuslav Martiniu içinde vazgeçilmez olan şiirsellik, duyarlılık ve samimiyetin Schumann'ın müziğiye ilişkisini duyabilmek İstanbullu müzik severler için benzersiz bir deneyim oldu. Benedict Kloeckner ve Danae Dörken programlarını “her zamankinden daha yoğun, daha güzel, daha özverili ve devrimci bir ruhla” çaldıklarını ifade ettiler. Salgının yükselişe geçtiği bu dönemde bile klasik müzikseverler böyle bir konserde salonu neredeyse dörtte üç oranında doldurdular. Ve daha güzel olan Süreyya Operasının değişen daha genç ve bilinçli dinleyici kitlesi, iki solistin de dikkatini çekti ve böyle bir kitleye çalmış olmaktan dolayı mutluluklarını dile getirdiler.
Benedict ve Danae seyircilerin eser sonlarında çoşkulu alkışlarından ve onları kucaklayan tezahüratlarından çok etkilendiklerini son dönemde verdikleri en keyif aldıkları konserlerden biri olduğunu belirttiler. İki virtüöz bu içten çoşkuya konser sonunda tüm virtüözitelerini sergiledikleri Çek besteci David Popper’ın “Macar Rapsodisi Op. 68” eserini bis olarak çalarak teşekkürlerini ifade ettiler.Bu konser gecesini dair önemli bir detay ise Benedict Klöckener’in bu konserde kendi çellosunu çalmak yerine bir “Türk Luthier”in ellerinden çıkmış bir çelloyu çalmasıydı. Benedict’in , uzun yıllardır mesleğini Almanya’da sürdüren Luthier Erşen Aycan’ın hocaların hocası duayen çello sanatçımız Reşit Erzin için özel yaptığı çello ile sahneye çıkmış olması da bu konseri daha anlamlı kıldı.
Koleksiyonunda nice birbirinden değerli çelloları bulunan, tüm çellolarına gözünün bebeği gibi bakan ve kolay kolay kimseye emanet etmeyen Reşit Erzin hocamız bu çellosunu müstesna çellist Benedict Kloeckner için konser öncesi bizzat kendi hazırlamış.
Süreyya Operası, “Virtüözlerin Müziği“ konser serisinde unutulmaz bir konsere daha imza atarak İstanbullu klasik müzik severlerin bir kez daha gönüllerini fethetti.
Süreyya Operası’nın birbirinden güzel etkinlerini mutlaka takip ediniz.
Sağlıkla ve klasik müzikle kalınız.
Osman Enfiyecizade
11 Ocak 2022, Moda/İstanbul