Dünyanın önde gelen piyanistlerinden, Deutsche Grammophon’un yıldızı piyanist Simon Ghraichy 7 Eylül 2020 Salı akşamı CSO ADA Ana Salon'da 2021-22 sezonu ilk resital konseriyle Ankaralı müzikseverlerle buluştu. “Piyanonun Rock Starı “ lakaplı piyano virtüözü “Institut Français de Turquie” katkılarıyla Ankara’nın ve hatta Türkiye’nin yeni gözde sanat merkezi CSO ADA’nın Eylül ayı etkinlikleri kapsamında sahneye çıktı.
Simon 5 Eylül akşamı Ankara’ya geldi ve Ankara’nın güzel manzarasına sahip odasına yerleşti. Sanatçı 6 Eylül sabahından itibaren Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türki Cumhuriyetler ve Mena Bölgesi temsilciliğini yürüten ve yakın dostları olan KAM MANAGEMENT direktörleri ile CSO ADA yetkilileri rehberliğinde konser vereceği bu muhteşem tesisi gezdi. Özellikle CSO Müzesi'nden etkilenen sanatçı müze yetkilisinden uzun uzun bilgi alarak, tur sonunda CSO’nun geçmişten günümüze tarihte bu kadar önemli bir yere sahip olmasından çok etkilendiğini dile getirdi.
Sanatçı sonrasında merakla bu muazzam yapının içini ve dışını gezdi. Özellikle hem Ana Konser Salonu hem de Mavi Salon’dan çok etkilenen sanatçı her iki salonun da hem mimarisine, hem de akustiğine hayran kaldığını dile getirdi.
Simon bu gezi sonrası duygu ve düşüncelerini kendisiyle yapılan röportajlarda şöyle dile getirdi:
“Bu konser salonu her yönden inanılmaz, muazzam bir yapı. Gerek binanın dış görünümü gerekse konser salonlarına hayran kaldım. Bu konser salonunda ilk resital konseri verecek sanatçı olmam beni hem çok heyecanlandırıyor hem de bu ayrıcalığa sahip olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Bina her şeyi ile yepyeni, her yer yeni kokuyor. Bu yeni hissî ve ilk benim çalacak olmam, âdeta bir çocuğa verilen hediye oyuncağın paketini açtığındaki hissî yaşatıyor. Burada olmaktan dolayı çok ama çok mutluyum. Bunun gerçekleşmesini sağlayan başta Fransız Konsolosluğu ve Fransız Enstitüsü - Türkiye’ye, CSO ADA Ankara yönetimi ve personeline, beni bir dakika bile yalnız bırakmayan KAM MANAGEMENT’a teşekkürlerimi sunarım.”
Simon geçirdiği iki gün boyunca iki uzun prova, hayran kaldığı binanın her köşesinden bol bol fotoğraf, Türkiye’nin önde gelen basın kuruluşları ile röportajlar ve fotoğraf çekimleri gerçekleştirdi. Ve bu etkinliklerden arta kalan zamanlarda Türk Mutfağı’nın doyasıya tadını çıkardı.
Simon kusursuz virtüözlüğü ve dikkat çekici sanatsal zevkiyle her yaştan seyirciye ulaşabilen nâdir sanatçılardan biri. Meksika ve Lübnan asıllı bir Fransız piyanist olması ve farklı köklerinden gelen zengin kültürel çeşitliliğin etkileriyle yoğrulmuş benzersiz kişisel tarzı ve yorumuyla kendini kabul ettirmiş olmasının etkisi çok büyük. Bu yarattığı etkiye istinaden dünya basını tarafından her ne kadar kendisine “Piyanonun Rock Starı” yakıştırması yapılsa ve Simon her ne kadar bu onore edici yakıştırma için teşekkürlerini dile getirse, de bu yakıştırmayı doğru bulmadığı dile getiriyor ve bunu şöyle açıklıyor:
“ Açıkçası kendimi ne böyle görüyorum ne de hissediyorum… Evet çok onore edici yakıştırma lakin işin özünde 200 - 250 sene önce ölmüş bestecilerin eserlerini icra eden bir sanatçıyım. Kendimi sadece sanatını en iyi şekilde icra etmeye adamış, modern bir günümüz insanı sanatçı olarak tanımlayabilirim” .
CSO ADA Eylül ayında 2021-22 sezonuna 7 Eylül “Simon Ghraichy Resital Konseri” ve 10 Eylül’de gerçekleşen muhteşem "CSO & Yury Revich 2021-22 Resmî Sezon Açılış Konseri” ile bomba gibi bir başlangıç yaptı. Bu iki konser için hummalı çalışmalar haftalar öncesinden başlamış. Küresel salgın sebebiyle uzun kapanma süreci sonrası ve iç mekân konserlerin yeni sezonda akibetinin ne olacağı sorusuna cevabı bu konserlerden çok kısa bir süre önce açıklanmış olmasına rağmen CSO ADA yönetimi ve tüm personeli tam anlamıyla 2021-22 sezonuna 4 dörtlük hazırlanmışlardı…
Konsere ilgi, açılış konserinin hemen öncesi olmasına rağmen, yoğundu. Konsere gelenler arasında Fransızların fazlalığı ve gelen dinleyicilerin genç olması dikkat çekiciydi. Konseri dinlemeye gelenler arasında en dikkat çekici isim CSO ADA Ankara’yı her daim destekleyen Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Sayın Özgül Özkan Yavuz’du. Bakan Yardımcısı Yavuz konser sonunda konseri birlikte dinlediği CSO ADA Ankara’nın sanat yönetmeni Cemi’i Can Deliorman eşliğinde bizzat sanatçıyı kulisinde ziyaret ederek onurlandırdı. Konseri dinlemeye gelenler arasında Fransız Büyükelçisi ve bürokratları, Fransız Kültür Enstitüsü- Ankara ofisine daha çok yeni atanan müdiresi Sophie Gauthier de vardı.
CSO ADA ana konser salonunun muazzam atmosferindeki konserde virtüöz piyanist 75 dakikalık bir performans sergiledi. Ghraichy konserinde Franz Liszt’in piyano düzenlemesini yaptığı Bach’ın “Org için La minör Prelüdde & füg“, Louis Moreau Gottschalk’ın Marcha de los Gibaros tarafından piyano düzenlemesi yapılmış “Souvenir de Porto Rico”, Albeniz’in “Iberia eserinden 4. Kitap (Malaga, Jerez, Eritaña), yine Liszt’in Verdi’nin ‘Aida Operası’ndan piyano için düzenlediği “Kutsal Dans & Final Düeti”, Goyescas’ın “ Granados- El Fandango de Candíl La maja y el ruiseñor”u ve son olarak yine Liszt’in piyano için Mozart’ın Don Giovanni operasından düzenlediği “Don Juan’ın Hatıraları” eserlerini tüm virtüözitesini sergileyerek icra etti.
Ülkemizde çok ender rastlanan bu repertuvarla Simon tüm dinleyenleri kendisine hayran bıraktı. Ağırlığı dünyanın en seçkin bestecilerin ellerinden çıkmış eserlerin Liszt düzenlemeleri olan bu repertuvarı bir piyanist için icra etmenin ne kadar zor ve zorlayıcı olduğunu belirtmek isterim. Simon sergilediği performansı ile kendisine layık görülen konumu fazlasıyla hak ettiğini Ankaralı klasik müzikseverlere göstermiş oldu.
Simon bis eser olarak yüzyıllar önce ölmüş bir bestecinin eseri yerine Sibelius Akademisi’nde birlikte eğitim gördüğü ve tanışıklığı 2008 yılına dayanan arkadaşı besteci Fırat Aktav’ın ona armağan ettiği “ Untaken Roads” (Magic Keys, 2. Kitap - 4.parça) eserini seslendirdi.
Genç besteci Fırat Aktav ana eğitimini 2004 yılında mezun olana kadar Ted Ankara Koleji'nde tamamlamış ve sonrasında 2008 yılına kadar Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesinde kompozisyon eğitimi almış. Fırat Aktav, 2008 yılında gösterdiği başarı ile Sibelius Academy'nin kompozisyon bölümüne kabul edilmiş. Lisans ve yüksek lisans eğitimini burada tamamlayan Aktav, Paavo Heininen'le kompozisyon ve Tapio Tuomela'yla orkestrasyon çalışmaları yapmış.
2014 yılında Türkiye'ye dönen ve serbest çalışmalarına burada devam eden Aktav, 2018'den bu yana Kulis Sanat'ın müzik direktörlüğünü yapmakta, 2019'dan bu yana da Platform Sanat'la çalışmalarını sürdürmekte. Son olarak 2021 Halicarnassus Film Festivali’nde En iyi Kısa Belgesel ödülünü kazanan Varlık’ın müziklerini yapan besteci, ilki Haziran 2021, ikincisi de Ağustos 2021'de olmak üzere dijital platformlarda iki EP yayınlamış.
Konseri dinlemeye gelen Ankaralı “ gerçek” klasik müzikseverlerden de bahsetmek isterim. Gelen tüm dinleyiciler son derece bilinçli, kimi, neyi dinlediğini bilerek, yerinde alkışlayarak, performans esnasında çıt bile çıkarmayarak (ne bir öksürük ne de pet şişe çıtırtısı) bence övgüyü hak ediyorlar. Mükemmel akustiğe sahip bu salonda bir çıtın bile çok rahatlıkla koca bir gürültü gibi duyulabildiği bu ortamda bu salona yakışan bir dinleyici kitlesi vardı.
Sağlıkla ve klasik müzikle kalınız.
Osman Enfiyecizade
13 Eylül 2021, Moda / İstanbul
Fotoğraflar: Şenol Kenar