Gelmiş geçmiş en büyük kemancı kabul edilen Yehudi Menuhin (1916-1999) yaşasa ve 3 Şubat 2016 gecesi 2. Bilkent Keman Günleri'nin adına ithaf edilmiş konserini izleseydi, herhalde sahneye çıkan biri Türk, ikisi Koreli keman öğrencisiyle iftihar ederdi. Londra'da kendi adını taşıyan ünlü müzik okulundan, Lutsiga İbragimova'nın sınıfından Ankara'ya bu konser için gelen Berfin Aksu, Elvina Sung-Eun Uah ve Song Ha Choi, son derece parlak bir gece yaşattılar.
Öncelikle fikir güzeldi. Etkinliğin mimarı Muhammedjan Turdiev, bir taşla birkaç kuş vurmayı başarmıştı. Hem Yehudi Menuhin Müzik Okulu'nun önemli hocasını Ankara'ya getirtmiş, hem de eski öğrencisi Berfin Aksu ve iki diğer Menuhin'liyle, büyük kemancının 100. yaşının kutlandığı bir konser düzenlemişti. Konserin başarısında, sonatlardaki eşlikçi Svetlana Kosenko'nun katkısı büyüktü.
Konser, Menuhin hakkında kısa bir film gösterisiyle başladı. Sahneye önce Berfin Aksu geldi ve Kosenko'nun kollayıcı eşliğinde Claude Debussy'nin (1862-1918) Keman-Piyano Sonatı'nı seslendirdi. Berfin bu eseri yeni hazırlamış ve ilk olarak iki ay önce Erimtan Müzesi'nde verdiği resitalde çalmıştı. Bu kez eseri iyice pişirdiğini gördük.
Bilkent Salonu'nun oda müziği için elverişli akustik ortamında Berfin'in iyi icrası çok rahat algılandı. İkinci yarıda da Eugenue Ysaye'nin (1858 –1931) keman sonatlarından sonuncusunu, Mi majör 6. Sonatı duyarlılıkla seslendirdi.
İbragimova sınıfının iki Korelisinden Elvina, Cesar Frank'ın (1822 – 1890) La majör Keman-Piyano sonatını seslendirdi. Yaylı dağarının bu dört bölümlü büyük ve önemli eserinde Elvina, özellikle son iki bölümde sağlam entonasyonu ve tatlı tonuyla dikkati çekti.
İkinci yarıda bu kez Song Ha Choi, sahnedeydi, Heinrich Wilhelm Ernst 'in ( 1812 – 1865) genç kemancılar için etüd niteliği de taşıyan “Yazın son gülü” başlıklı parçasını seslendirdi. Büyük eser olarak da Maurice Ravel'in (1875-1937) Keman ve Piyano için Sol majör Sonat'ını hazırlamıştı. Kosenko'nun görkemli eşliği burada da kendini gösterdi. Song, bir yaş küçük olmasına karşın, ülkedaşından bir karış daha önde icra ve sahne etkinliği sergiledi.
Konseri değerli dost, müzik tarihimizin idol kemancısı Suna Kan'la birlikte dinledim. Berfin Ysaye 6. Sonatı çalınca, “Biz de Paris Konservatuvarı'nda tümünü hazırlayıp çalmıştık. Bu büyük kemancılar, bu tür eserler yazarak kurtlarını dökmüşler” diye anlattı. Kan, vaktiyle kendini Menuhin'e dinletmiş, rahmetli Mithat Fenmen eşliğinde Schumann sonat çalmıştı. Daha sonraki yıllarda karşılaştıklarında Menuhin, sonatın temasını mırıldanarak Kan'a “seni unutmadım” mesajını vermişti.
Kan, küçüklüğünden beri yakından ilgilendiği Berfin'i Ankara konserlerinde mutlaka dinliyor, genç yıldız adayını yüreklendiriyor. Herkes gibi konserden memnun ayrıldı Suna Kan. Berfin'i dinlemek için gelmiş ama Koreli kızları dinlemekten de memnun kalmıştı.
Suna Kan'ı, ustalık sınıfı için Bilkent'te bulunan önemli Bulgar kemancı ve pedagog Mintcho Mintchev de büyük hararetle karşıladı. Folkwang Sanat Üniversitesi'nde en çok talep gören profesörlerin başında gelen Mintchev kısa sohbetimizde, ustalık sınıfından dinlediği Türk öğrencilerin çok yetenekli olduğunu, ortamdan, çocuk kemancıların istekli çalışlarından çok etkilendiğini anlattı. Koridorda Berfin Aksu'yu da özel olarak kutladı.
Aile çevresi, Bilkent'ten eski arkadaşları Berfin'in etrafında tam bir sevgi halesi oluşturmuşlardı.
2. Bilkent Keman Günleri'ne katılan herkes, hocalardan velilere, değişik yaşta öğrencilere herkes mutlu ve umutlu görünüyordu.