Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası, bence adı konulmamış “Ankara Festival Orkestrası” oldu. 30 Nisan gecesi, Orhun Orhon yönetimindeki AGSO, 91 kişilik kadronun toparlanması, salon sağlanmasındaki tuhaf güçlüklerin yenilmesi, yeterli provanın sağlanmasından sonra 32. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nin kapanış konserinde başarılı bir sınav verdi. Bunu “Çalışma, inanç ve dayanışmanın zaferi” olarak nitelendirmekte yarar var.
Şef Orhun Orhon, AGSO'yu 2011 yılında genç müzisyenler arasında iletişimi sağlamak ve birlikte çalışma deneyimini arttırmak amacıyla kurdu. Orkestra kurulduğunda Ankara'daki gençlik orkestraları kendi kadrolarını toplayamaz durumdaydı. Öğrencilerinin kimileri yurtdışında eğitimlerine devam kararı almıştı, kimilerinde zaten yeterli öğrenci yoktu. Orhon, konservatuvarlar arasındaki iletişimsizliği kırdı, Bilkent MSSF, Hacettepe Ü.ADK, Ankara Üniversitesi DK'ndaki çeşitli kademelerdeki öğrencileri bir araya getirip, profesyonel gençlerle de birleştirerek bu orkestrayı oluşturdu. SCAMV'nın gençlere inanması, MÜZGENDER'in kurulmasıyla AGSO, kaynak sağlandığı ve olanak verildiği zaman başarılı konserlere imza atmaya başladı.
Festivalin kapanış konserinde, lisans öğrenimi için yurtdışına gitmiş gençler de gelip ilgili rahlelerdeki yerlerini almışlardı. Orkestra Akademik Başkent'in gençlerinin de katılımıyla ortaya “zımba gibi” bir orkestra çıkmıştı.
Konserin açılış eseri, Onur Türkmen'in bestelemekte olduğu “Dün Bugün Yarın” bale müziğinden hazırladığı “Prelüd ve Aşıkların Dansı”ydı. İnce nüanslar içeren, piyano ve vurma çalgıların da kullanıldığı, yer yer minimalistik özellikler gösteren, üzerinde ilerlediği hat etrafında ezgisel dolaşımlarda bulunan eserin Dünya'da ilk seslendirilişi yapıldı. Dinleyicinin, bu seslendirmeden sonra balenin tamamlanıp sergilenmesi bekleyişi içine girmesi gayet doğal. Eserin başarısında kalabalık yaylı grupların tertemiz icrası yanısıra arpte Bengi Canatan, piyanoda Zeynep Ülbegi, timpanide Ali Can Öztan, öteki perküsif çalgılarda Damla Palavan ve İlayda Özdemir'in önemli katkısı oldu. Şef Orhon'un sahneye çağırdığı besteci Onur Türkmen'in de mutluluk gözlerinden okunuyordu.
Konserin solisti, artık Avrupa'da da genç müzisyenler arasında adından söz ettirmeye başlayan, henüz 17'sini tamamlayıp 18'ini süren Elvin Hoca Ganiyev'di. Bu sezon CSO'da ve daha sonra Berlin'de seslendirdiği Çaykovski konçertoda tam not alan Elvin, bu kez 40 dakika süreli, teknik güçlüklerle dolu ağır bir eser olan Brahms Keman Konçertosu'nu hazırlamıştı. Eserin altından başarıyla kalktı, özellikle eşliksiz çaldığı kadanslarda duyarlı müzikalitesini, virtüoz özelliklerini sergiledi. Belki yarısıyla üç aşağı beş yukarı birlikte büyüdüğü orkestra üyeleri Elvin'e “bravo” haykırışıyla sevgi gösterisinde bulundular.
İkinci yarı için şef Orhon dev bir eser, Dvorak'ın “Yeni Dünyadan” başlıklı 9. Senfoni'sini hazırlamıştı. Orkestra sahneye konuçlandığında, “dayanışma ve özveri”yi gözlerimizle gördük. Başkemancı Özgür Baskın ile yardımcısı Ebru Yerlikaya rolleri değişmişlerdi. Tüm rahlelerde ilk yarıda içerde olanlar, bu kez dışarı oturmuşlardı.
Şef Orhon, 45 dakika süreli bu olağanüstü güzellikteki senfoniyi bellekten yönetti. 31. Festivalde konçerto seslendirmiş ve artık Almanya'da öğrenim gören obuacı Demre Erdem ve fagotçu Tılsım Bufe Muratal gruplarının şefleriydi. Eserin en duyarlı solosu sayılan korangle soloyu da Berçem Kutlay başarıyla seslendirdi. Artık Leipzig Gewandhaus üyesi olan kemancı Kıvanç Tire, Fransa'da okuyan klarnetçi Ömer Berk Taraklı ve trompetçi Tandoruk Yalçın, Avusturya'da okuyan çellist İrem İlayda Canduran ve kornocu Atay Bağcı gruplarının şefleriydi. Köln'de okuyan ve ADK-DER yarışmasında daha geçen hafta ikinciliği elde eden çellist Elif Buğu Ünlüsoy da çello grubunda yerini almıştı.
Çocukların hepsini ve şefleri Orhun Orhon'u, azimli, kararlı, başarılı çalışmalarından, SCAMV'nı bu “festival orkestrası”nın gençlerle oluşabileceğini göstermesinden ötürü kutluyorum.
Fotoğraflar:Şefik Kahramankaptan