Devlet orkestralarımız, yıllık programlarını hazırlarken bazı haftaları, denk gelen anma veya kutlama günlerine adarlar. Bazıları bu işlemde ipin ucunu kaçırır ve neredeyse her konserini uysa da, uymasa da bir konuya tahsis eder. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ise bu konuda son yıllarda dikkatli ve özenli davranıyor. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlara özen gösteriyor, gelenekselleşmiş Atatürk ve İnönü konserlerini de ihmal etmiyor.
14 Mart Tıp Bayramı’dır. CSO’nun bu haftaki programına bakarken, 14 Mart 2025 Cuma akşamı vereceği periyodik konserin adandığı konuyu görünce doğrusu çok memnun oldum. İbare şuydu: Türkiye’de İletişim Eğitiminde 60. Yıl. Afişin üzerinde de Ankara Üniversitesi ile İLEF’in amblemleri vardı. Memnuniyetimin nedeni, hem iletişim etkinliklerinin günümüzdeki öneminin kavranmış olması, hem de bu okulun mezunu bulunmamdır.
Bu okulun kuruluşunda, BM UNESCO örgütünün, Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin büyük katkıları olmuştur. Okul diyorum, çünkü biz kaydolduğumuzda adı Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ydu. Dört yıllık lisans diploması veren bu okul, SBF’nin içinde eğitime başlamıştı. Birinci sınıf ikinci katta, SBF’nin Hariciye Şubesi ile yanyanaydı. Günümüzde aynı yerleşkede bağımsız binası, FM'de yayın yapan radyosu var.
Okulun ders programları, bir gazeteci ya da iletişimcinin bilmesi gereken tüm konuları kapsıyordu. Gazetecilik ve Halkla İlişkiler ile Radyo-Televizyon başlıklı iki bölümü vardı. Uzmanlık konularında, SBF dışından da hocalar derslere geliyordu. Usumda kaldığına göre bunlar arasında Müzik, Resim, Daktilo, Turizm gibi başlıklar bulunuyordu.
Müzik hocalarımız rahmetli İlhan Usmanbaş ve Muammer Sun, resim hocamız Turan Erol’du. Alanlarının önde gelen isimleri…
O dönemde grafik sanatlarla da uğraşıyor, afişler, kitap kapakları tasarımlıyordum, bilgisayar ve grafik programları yoktu! Okulun diplomasını tasarımlamamı da benden rica etmişlerdi ve Türkiye’nin ilk iki katlı diplomasını hazırlamıştım. Kimlik ayrıntıları ve diğer ayrıntılar ikinci katta yer alıyor, çerçeveletilecek ilk kapakta, okulun rahmetli arkadaşımız Mehmet Aktan’ın hazırladığı o dönemki amblemi ve diploma sahibinin adı ve imzalar bulunuyordu.
Bu yüksek okul daha sonra fakülteleştirildi ve şimdiki A.Ü. İletişim Fakültesi oldu. Ders programları da değişti. Artık ne Resim dersi var, ne de Müzik… Sonucunu, bu diplomayı cebine koymuş meslektaşlarımızın çalıştığı gazete ve medya kuruluşlarında, bu konularda yer alan haberlerde yapılan kavramsal, teknik ve anlatım yanlışlarında görüyoruz.
Örnek mi?
Şefler, konseri yönetmez, orkestrayı yönetir.
Solistler orkestraya eşlik etmez, tersine orkestralar soliste eşlik eder.
Solist, programda belirtilen tüm yapıtları seslendirmez, sadece konçertoyu seslendirir.
Ressam solo sergi açmaz, kişisel sergi açar ya da karma sergiye katılır…
Örnekleri çoğaltabiliriz ama benzer hataları aynı medya mensuplarının hukuk, dış politika, siyaset gibi alanlarda da yaptığını görünce “ilerleme” görünümü altında ne denli geriye gittiğimizi görmek, doğrusu üzüntü veriyor.
Bu konseri, sevgili arkadaşımız Süleyman Coşgun sosyal medyada duyurdu. Ben henüz gidip gidemeyeceğimi bilmiyorum ama konuyu ne denli önemsediğimi göstermek için, önceden yazmak gereğini duydum.
CSO’nun Türkiye’de İletişim Eğitiminde 60. Yıl. Konseri 14 Mayıs 2025 Cuma akşamı CSO Ada Ankara Ana Salon’da saat 20.00’de. Biletler biletinial.com sitesinden ve binadaki ana girişte bulunan gişede satışta bulunuyor. Şef Vladimir Fanshil, solist piyanist Andrey Gugnin. Kültür (ve Turizm) Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün tekelci uygulaması nedeniyle midir bilemiyorum ama orkestra program afişlerinde konserde çalınacak yapıtların neler olduğu belirtilmiyor.
Ne büyük bir eksiklik ve iletişim yetersizliği!
Program şöyle: Robert Schumann Piyano Konçertosu La minör Op.54, Sergei Prokofiev Romeo-Juliet Bale Suitleri I-II’den Seçmeler
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
10 Mart 2025, Ankara