Ödüllü edebiyatçı, müzik yazarı ve yayıncısı Ahmet Say'ın (d. 1935) yoğun bakımda olduğu haberini az önce oğlu piyanist-besteci Fazıl Say'ın sosyal medya paylaşımını haberleştiren T24 sitesinden öğrendim. Sürpriz olmadı çünkü kışı hayli iyi geçirmesine rağmen, KOAH'ı olduğu ve bununla başa çıkmak için sürekli ilaç kullandığından her an bir aksilik olabileceğini tahmin ediyordum. Bir başka nedenle gördüğü radyasyon tedavisinden sonra, fizik olarak hayli düzelmişti, arada telefonla görüşüyorduk. Biraz demans belirtileri göstermekle birlikte, morali de düzgündü, iyiydi.
Ancak bu kez talihsizlik üstüste gelmiş. Geçtiğimiz salı günü, evde bulantı, kusma, iştahsızlık gibi şikayetler üzerine, eşi Handan ambulans çağırarak yakındaki bir özel hastaneye kaldırmış. İyi ki hızlı hareket etmiş, çünkü apandisiti iltihaplanmış, patlamak üzereymiş. Tahlilde çok yüksek enfeksiyon saptanmış. Çarşamba günü genel anesteziyle laparoskopik yöntemle cerrahi müdahale yapılmış ve başarılı olmuş. Pazara kadar hastanede bakımı devam etmiş ve pazar öğleyin eve gelmişler. Berberi gelmiş, traşını olmuş. Handan mutfakta yemek hazırlarken, oturduğu koltuktan tuvalete gitmek üzere kalkmış, saniyeler sonra feryadı duyulmuş. Sol tarafına düşmüş.Handan kendi kaldıramayınca kardeşini çağırmış, nafile. Hemen ambulansı çağırırken, Fazıl'ı da haberdar etmiş.
Gelenler Ahmet'i sedyeye alarak ambulansa taşımışlar. Fazıl da gerekli telefonları yaptıktan sonra, hemen Ankara'ya hareket etmiş.
Hastanede yapılan ilk tetkiklerde Ahmet'in sol omzunda ve sol kalçasında kırık olduğu saptanmış. Aynı zamanda nefes güçlüğü iyice arttığı için, iki kez aspirasyon yapılmış. Akciğerindeki enfeksiyona da müdahale edilmiş. Şu anda yoğun bakımda yatıyor, kırıklara henüz müdahale edilemiyor. Durumu toparlandıktan sonra kırıklara gerekli müdahale yapılacak.
Salıdan salıya, bir haftada olup bitenin kısa özeti bu. Umuyorum ve diliyorum ki, Ahmet bu vartayı da atlatır, sağlıklı biçimde yeniden kucaklaşmamız mümkün olabilir.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
22 Eylül 2020, Kaş