Bir Sözde Yarışma Öyküsü: Kapalı Kapılar Ardında Yerleşke
Gezinti hem sağlığa yararlıdır, hem de yeni bilgiler edinmeye! İnternette gezinirken, karşıma ilginç bir haber çıktı: Başlığı şöyleydi:
“Rektör şoförünün ticaret sevdası! Üniversitenin aracıyla 10 günde 900 km yol yaptı!”
Başlığın atıldığı fotoğraftaki binaları gözüm ısırır gibi oldu, meraklandım, haberi okudum. İddia şuydu:
“Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü makam aracını kendisi kullandığı halde bir de rektör şoförü görevlendirildi. Rektör Şoförü S.A. görevli olmadığı halde her gün üniversitenin bir aracını alarak evine gidip geliyor. S.A.’nın kamu taşıtını özel aracı gibi kullanma işini abartarak devletin aracı ile ticaret yaptığı iddia edildi.”
Halkın Habercisi başlıklı site, doğal olarak konuyu uygulanmak istenen tasarruf tedbirleriyle de ilişkilendirmişti, Tarih, yer, saat göstererek Rektör Şöförü’nün hangi plakalı arabayı aldığı, nerelere gittiği, iş ortağını da alarak hangi antika pazarlarında tezgâh açtığı videolarıyla orta konuyordu haberde, yani iddia ispat da ediliyordu! Bu rektör şöförünün, üniversiteye ait araçla, bir rektör yardımcısının çocuğunu da okuluna götürüp getirdiği ayrıca eklenmişti!
https://www.halkinhabercisi.com/rektor-soforunun-ticaret-sevdasi-universitenin-araciyla-10-gunde-900-km-yol-yapti (Bakma tarihi: 12 Mayıs 2024)
Bu haberle ilgili hiçbir yalanlama veya açıklama yapılmamış. Mutlaka Üniversitenin web sitesinde vardır, diye düşünerek siteye girdim, herhangi bir açıklama bulamadım. Tam “sükût ikrardan gelir” diye düşünürken, bir de ne göreyim: Sessiz sedasız bir icra ve beste yarışması düzenlenmiş ve de yapılmış!
Konu doğrudan ilgi alanıma girince başladım web sitesinin içinde dolaşmaya. Aşık Veysel Müzik ve Şiir Yarışması başlığı altında Aşık Veysel Ses, Çalgı ve Beste Yarışması düzenlenmiş.
İcra kategorisi ses ve çalgı olarak ikiye ayrılırken, her biri kendi içlerinde Türk Halk Müziği ve Serbest olarak iki alt kategoriye bölünmüş. Beste Yarışması ise Sözlü Beste ve Çalgısal Beste olarak iki kategoriye ayrılmış.
Beste Kategorisinde şöyle denilmiş: “Katılımcılar solo veya grup olarak yarışmaya katılabilir. Bestecilik kategorisinde de eserler solo veya topluluk için olabilir. Yarışmacılar, son üç (3) yıl içerisinde üretilmiş kendilerine ait özgün bir (1) adet eser ile yarışmaya katılabilir. Başvurular, notaları ve sözleri içeren bir partitur ile birlikte yapılmalıdır. Notasız başvurularda, eserler için katılımcılar video formatında kayıtlar göndermelidir.”
Beste yarışmasında hiç “notasız başvuru” olabilir mi? Demek ki olurmuş, ıslıkla melodi çıkaran birisi kendini videoya çekip gönderebilirmiş bu şartnameye göre!
Serbest Kategoride ise şöyle bir not düşülmüş: “Bu alt kategori, Âşık Veysel'in eserlerini Türk Halk Müziği türünün dışında kalan türlerde icra etmeyi içerir. (Opera, Pop, Rock, Klasik Türk Müziği, Klasik Batı Müziği vd.)”
Bu serbest kategori , yüzyılımızın büyük siyasal icatlarından biri olan “torba yasa” gibi bir şey! Tüm müzik türleri doldurulmuş içine, başlığı serbest ya…
Üstelik, besteler de ister ses, ister çalgısal olsun, isterse ıslıkla melodi olsun, “Bestecilik Tekniği / Özgünlük ve Yaratıcılık/ Aşık Veysel Ruhu” bakımından değerlendirilecek.
İçimden, “Kusura bakmasınlar, Yuf olsun bu üniversitenin bestecilik bölümüne, ben de bunları adam sanırdım” diye geçirdim. Girdim web sitelerinde Bestecilik Bölümü’nde ne yazıyor diye, Amaç şöyle özetlenmişti:
“Bestecilik Lisans Programı, besteciliğin çeşitli alanlarında eser veren ve bu eserleri ile ulusal ve uluslararası önemli sahnelerde yer almış ödüllü öğretim kadrosu tarafından şekillenen “fikri, vicdanı ve irfanı hür” eğitim anlayışı doğrultusunda oluşturduğu özgün yaklaşımı ve yapısıyla; Gelenekten beslenen, özgür fikirleriyle geleceği besleyebilen, Anadolu ve çevresindeki kültürlerin müziklerini derinlemesine bir anlayışla sunan, Avrupa-merkezci değil, Dünya’daki bütün müzik tekniklerine açık ve önyargısız bakan, Yaratıcılık ve icracılığın bütünleştiği ve öncelikli olduğu, Dünya ile sürekli ve etkin biçimde iletişim halinde olan, Öğrenci ve öğretmenin zamanlarının değerini bilerek, en yüksek derecede üretkenliği hedefleyen, Keşfetmeyi, araştırmayı özümsemiş ve vereceği eserlerle Dünya’yı değiştirmeye çalışan, Uluslararası düzeyde önder ve örnek sanatçılar yetiştirmeyi hedeflemektedir.”
Hayli özgün bir yaklaşım: “ Program; üniversite misyon ve vizyonu doğrultusunda oluşturulmuş, kapsayıcı ve çoğulcu bakış açısıyla ülkemiz ve Dünya’da örneksizdir. Bu çerçevede, müziği ve besteciliği kategorize etmeden öğrencilere geniş yelpazede müzik kültürü ve bestecilik eğitimi vermeyi planlamaktadır. Programa aday öğrenciler, entelektüel gelişime açık olmak koşuluyla her türlü müzik eğitimi anlayışından ve her türden müzik bestelemiş olabilirler.”
Mezunların niteliği konusuna gelince, şöyle deniliyor:
“Program mezunları kendisinden her alanda ve türde eser talep edilen profesyonel bestecilik, ulusal ve uluslararası eğitim kurumlarında bestecilik ve ilişkili alanlarda akademisyenlik, resmi ve özel kurumlarda sanatsal yöneticilik yapabilirler.”
Peki buradaki amaçlar ve tanımlar ile düzenlenen yarışmanın beste bölümündeki durum birbiriyle uyuşuyor mu? Uyuştuğu söylenemez. “Müziği ve besteciliği kategorize etmeden” hedefinin tam tersi yapılıyor. Yani Anayasayı tanımamak gibi bir durum!
Bugüne kadar pek çok beste yarışmasının şartnamesini inceledim, kendim de bazı yarışmaların şartnamelerini hazırladım, bunlar besteci ve şeflerin onayından geçti, “Elinize sağlık” denildi, uygulandı, sonuçlandı. Ama AMGSÜ’nün şartnamesi gibisini görmedim doğrusu!
Peki, beste yarışmasının jürisi kimler? Web sitesinde ilan edilmiş, orada duruyor:
Beste jürisini buraya da yazalım:
Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Ulaş Atasoy, | Prof. Naci Özgüç |
Öğr. Gör. Oğuzhan Açıkgöz, | Doç. Önder Özkoç |
Öğr. Gör. Abdullah Kurbani, | Dr. Öğr. Üyesi Ali Alizade |
Arş Gör. Tolgahan Tiktaş | , Dr. Öğretim Üyesi Erberk Eryılmaz |
Arş Gör Durmuş Ali Öztürk | , Öğr. Gör. İlyas Mirzayev |
Her dalda da ayrı ayrı ödüller konulmuş: Birincilik: 15.000 TL , İkincilik: 10.000 TL , Üçüncülük: 7.500 TL , Mansiyon: 2.500 TL , Mansiyon 2.500 TL . Çarpın bunları 6 ile, toplam ödülü bulun.
Yarışmanın destekçileri de şöyle:
Engelli kuruluşlarının desteği, rahmetli Aşık Veysel'in âmâ oluşundan kaynaklanıyor olsa gerek.
Peki kimler kazanmış ödülleri? Web sitesinde önce sadece ön eleme sonuçlarını bulabildim, onlar da rumuz halinde. Sonrasında altında bir başka butondan final sonuçlarını da bulabildim. Tıklayınca pencere açılmıyor, bilgisayarına Pdf olarak indirebiliyorsun. Web sitesi o kadar amatör bir hazır şablon üzerine kurulu ki, aradığını bulmak için üç-beş kez tıklaman gerekiyor!
Neyse sonunda beste yarışması final sonuçlarına ulaşabildim ama kazananların adları yok. İlk üç derecede ödüle değer bir beste bulunamamış sadece iki mansiyon verilmiş. İcra dalında ise tüm ödüller verilmiş ama onların da isimleri yok, sadece rumuzlar ilan edilmiş. Yarışmanın her yaştan amatör ve profesyonel müzisyenlere açık olduğu belirtiliyor şartnamede, ama kazananların kimliklerini öğrenmek için dedektif tutmak gerek! Herhalde “Devlet sırrı”, ya da “Ticari sır”, öyle ya açıklamaktan korkuyorlar!
Instagram'da sonuç konusunda 15 Mart günü yapılan ve kısa süre sonunda silinen paylaşım...
Biraz daha gezinince ve araştırınca , bazı gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Meğer halen (Bakma tarihi: 12 Mayıs 2024) jüri olarak adları web sitesinde bulunan bestecilik bölümü öğreticileriyle başlangıçta görüşülmüş, ancak onların önerilerinin hiçbiri şartnamede dikkate alınmamış. Ardından da bambaşka bir jüri oluşturulmuş icra ve öteki bölümlerden:
Gökhan Ekim - https://www.mgu.edu.tr/personnel/prof-dr-gokhan-ekim/
Elif Nun Gökçe - https://www.mgu.edu.tr/personnel/dr-ogr-uyesi-elif-nun-gokce/
Mehmet Şimşek - https://www.mgu.edu.tr/personnel/dr-ogr-uyesi-mehmet-simsek/
Mehmet Üçer - https://www.mgu.edu.tr/personnel/ogr-gor-mehmet-ucer/
Kibele Kıvılcım Çiftçi https://www.mgu.edu.tr/personnel/doc-dr-kibele-kivilcim-ciftci/
Hepsinin özgeçmişlerini tek tek inceledim, hiç “beste”den, “bestecilikten” bahis yok! Hiçbiri de Üniversite’nin Bestecilik Bölümü mensubu değil, diğer bölümlerden. Yani bu bir bakıma üniversite içi bir yarışma gibi olmuş, kendin pişir kendin ye misali... Bu durumda başlangıçta içimden “Yuf olsun” diye geçirdiklerimden bu kez gene sessizce özür diledim.
Bu nasıl iş? “Finale kalan adayların belirlenmesi”, “Final yarışması” ve “Sonuçların duyurulması” aşamalarında jüri üyeleri olarak ilan edilen Bestecilik Bölümü öğretim elemanlarına hiç bir bilgi verilmiyor, görevlendirilme yapılmıyor ve bu süreçlerin hiç birisine davet edilmiyorlar! Buna düpe düz, “Rektörlük bestecilik bölümünü yok saymış” diyebiliriz.
Sonuçta yok saydıkları, önerilerini dikkate almadıkları Bestecilik Bölümü'nü dikkate almadan, kendi hazırladıkları şartnameyle beste dalında ilk üç dereceye girecek kimseyi bulamamışlar! Doğaldır, öyle şartnameyle kim girer o yarışmaya… Belki kendi icra öğrencilerinden bazıları… (İçlerinde çok iyi icracılar olduğunu biliyorum)
Türkiye’nin “ilk tematik üniversitesi” diye tanıtılan üniversitede düzenlenen ve kendi yerleşkeleri dışında pek kimsenin haberdar edilmediği ( E, canım, herkes web sitesine girip baksaydı, haberdar olsaydı diye düşünmüş olabilirler) yarışmanın açık istihbarat sonucu elde edilen bilgilerle durumu böyle…
Ne demeli, sanki Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi değil, “Kapalı Kapılar Ardında Yerleşke”…
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
13 Mayıs 2024, Ankara