Ülkedeki gidişat, gerçekte kendisi hakkında doğru bilgiye sahip olmayan, sevmeyen, inanmayanların bile Atatürk'e yönelmesine yol açtı. “Sözel Atatürkçü” olarak, ilkelerini uygulamadan lafla durumu geçiştirmeye çalıştıran bir kesimi de görmezden gelmemek lazım. Müzik camiası ise, bir miktar bilgi eksiklikleri olsa da, Atatürk'ü içtenlikle anan, Cumhuriyet'i yürekten kutlayan kesimdir. Çünkü en azından varlıklarını, eğitimlerini, kurumlarını Atatürk'e borçlu olduklarını bilirler.
Atatürk'ü toplum olarak yitirişimizin 81. yıldönümünde, Atatürk haftasında tüm devlet orkestraları O'nu anmak için özel programlarla dinleyici önüne çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da bu görevini bir Ankara prömiyeri ile yaptı. Tolga Taviş'in (d. 1980), Anlatıcı, Koro ve Orksestra İçin “Sensin Atatürk” başlıklı eserini 7 ve 8 Kasım 2019 geceleri dinleyici ile buluşturdu. Biz bu prömiyer konserlerde, 8 Kasım gecesi hazır bulunduk.
Eserin metnini de kendi yazan Tolga Taviş aynı zamanda topluluğu yönetiyordu. İlk rahle de konzertmeisterler Jülide Yalçın ile Menevşe Aydoğdu oturuyordu. Viyolonsel grup şef yardımcısı Yiğit Tan, belki de o gün doğumgünü olduğu için münavebe haftasındaydı, Zeynep Alnıaçık Ulutaş ile Yaz Irmak ilk rahledeydi.
Çiğdem Aytepe'nin hazırladığı H.Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı Opera Anasanat Dalı Korosu, 18 kişilik kadrosuyla, orkestranın tam ortasına V şeklinde konuçlandırmıştı. Bu V'nin en üstünde ise anlatıcı bas bariton Mehmet Yılmaz konuçlandırılmıştı. Orkestra genel sahne ışıkları altında değildi bu kez. Mizansen gereği nota sehpasından ışıklandırma yapılmıştı, kurulan ışık sismiyle de eserin her bölümünde ayrı bir renk kullanılmıştı. Fotoğraf çekmenin hayli zor olduğu bir ışık ortamı vardı. Koro için ses yükseltme kullanılmıştı. Koro üyelerinden gelen tek replikler böylece net biçimde salondan duyuluyordu.
Tolga Taviş, Atatürk'ün en belirgin, bilinmesi ve örnek alınması gereken özelliklerini, erdemlerini gençliğe Anlatacı'nın dramatik seslendirmesiyle sunduğu metinde anlatıyor. Koronun seslendirdikleri ise daha çok eserin dramatik ve müzikal yapısını güçlendirmek amacıyla kaleme alınmış belli ki... Esas iskelet ana metinde. İlk ve sonsuzlerin arasında Atatürk'ün bu muhakkak örnek alınması gereken özelliklerini Taviş, şu başlıklar altında toplamış: Öğrenme Tutkusu, Özgüven, Doğa Sevgisi, Değişime İnanmak, Takım Ruhu, İnsan Sevgisi.
Her başlık için, Anlatıcı Mehmet Yılmaz, yanına gelen bir koro üyesine bir simge sundu. Mimarların kullandığı T cetveli, bayrak, bir kangal ip gibi simgelerdi bunlar. Eserin mizanseni içinde yer alıyordu.
Eserini “senfonik melodram” olarak nitelendiren Taviş, yönettiği orkestraların yanı sıra, dinleyici ve özellikle çocuklarla da iyi iletişim kurma becerisi olan, sahnede “özgüven” sergileyen bir şef. Geçtiğimiz 2018 yazında İzmir DSO'nun siparişi üzerine kısa sürede hazırladığı eser, bu yıl Ankara'nın yanında Bursa ve AntalyaDSO tarafından Atatürk haftasında seslendiriliyor. Önümüzdeki 10 Kasımlarda , İstanbul ve Adana sıraya girer. Tabii, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, bu yıl Bursa'ya Devlet Çoksesli Korosu için yaptığı gibi “Paramız yok, ya kendiniz bulun, ya da eseri değiştirin” demezse! Bursa eseri İzmir ve Bursa Filarmoni Dernekleri desteğiyle Cumhuriyet Bayramı'nda geçen yıl İzmir'de bu konser için oluşturulan Mert Motör Korosu'nu Bursa'da ağırlayarak gerçekleştirebildi.
LÖSEV'LE DAYANIŞMA
Dinleyicinin büyük tezahüratıyla ayakta alkışlanan eserin sonunda bir de sürpriz vardı. Ellerinde Türk bayraklarıyla bir çocuk korosu birinci sırayla sahne arasındaki boşluğa giriş yaptı. Bu LÖSEV Çocuk Korosuydu.
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakf -LÖSEV ı, 1998 yılında pediatrik hematolog, onkolog Dr. Üstün Ezer tarafından Ankara'da kurulan, lösemili çocuklara yardımda bulunan ve birçok ihtiyacını karşılayan bir vakıf. Doğrudan ilgisi bulunmayanlar, bu vakfı TV'lerde Devlet tarafından yayımlatılan tanıtıcı “Kamu spotları”ndan hemen anımsayabilir. 2-8 Kasım aynı zamanda Lösemili Çocuklar Haftası. Kamu spotu olarak LÖSEV'in filmlerini yayımlayan Devlet'in Sağlık Bakanlığı, LÖSEV'in kurduğu muazzam hastanenin ( Lösante) yüzde 80'ine ise hastane ruhsatı vermiyor. Niye? Devlet zaten lösimeyi kendi hastanelerinde parasız tedavi ediyormuş! Bu konuda milletvekili Tekin Bingöl'ün verdiği araştırma önergesi AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi!
İşte yıllardır lösemiyle macadele eden, Türkiye'deki en iyi tedavi olanaklarını sağlayıp çocukların ailelerine de ayrıca destek veren LÖSEV'in Çocuk Korosuyla CSO iki de marş seslendirdi. Hem de başta şef Taviş olmak üzere çoğu orkestra üyesi, adeta lösemili çocukların simgesi haline gelen maskeleri yüzlerine takarak.
Ardından da LÖSEV Başkanı Dr. Üstün Ezer, sahneye gelerek CSO'nun gösterdiği dayanışma nedeniyle orkestra müdürü Altan Kalmukoğlu'na bir plaket sundu.
*
Atatürk ve LÖSEV haftalarında CSO, seslendirdiği, beste dağarına özel günler için mükemmel bir kazanç olan eser ve lösemili çocuklar için gösterdiği dayanışma nedeniyle takdire değer. LÖSEV'in çürümeye terk edilen yataklarının da bir an önce sorun çözümlenerek devreye ayınmasını dilerim.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
9 Kasım 2019, Ankara