Aile ve çevresinin olanaklarıyla mesleklerinde ilerleme sağlamak ve önlerinde yeni kapılar açabilmek amacıyla yurtdışına giden-gönderilen genç müzisyenlerin kimi daha sonra yurda dönüyor, kimileri de gittikleri ülkede çalışıyor, evleniyor ama vatanlarıyla bağlarını koparmıyor. Bir örnek New York’ta yerleşik Beyza Yazgan. “Besteci” sıfatıyla ilk albümü ABD’de yayımlanınca yeniden gündemin ön sıralarına çıktı.
Albüm “Human Cocoon” adını taşıyor ve müzisyen aynı zamanda illustrasyonlar da yaptığına göre, kapağı da kendi elinden çıkma.
Türkçede “İnsan Kozası” başlığı taşıyan albümü dinledim, ama albümden önce Beyza Yazgan kimdir, tanıtmak gerek. Bunun en iyi yolu da sanırım kendi kaleminden çıkma öz geçmişi kullanmak:
“ Bursa doğumlu piyanist ve besteci Beyza Yazgan, piyano eğitimine 9 yaşında başladı. Orta, lisans ve yüksek lisans öğretimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda üstün başarıyla tamamladı. Doktora eğitiminin ilk yılına öğrenci değişimiyle Varşova Chopin Müzik Akademisi'nde başlayarak, MSGSUDK’da Prof. Hülya Tarcan’ın sınıfında bitirdi.
2016’da, Koç Holding bursuyla The New School/Mannes School of Music’te ‘Professional Studies’ diplomasi almak için New York’a yerleşen Beyza, eğitiminin sonunda ‘Josef Fidelman Çağdaş Müzik Performansı Ödülü'ne layık görüldü. Burada Yuri Kim Neubert’dan piyano, Uri Caine’den doğaçlama, Anthony Coleman’dan free jazz ve Michael Bacon’dan film müziği dersleri aldı.
Gary Graffman, Oxana Yablonskaya, Richard Goode, Vladimir Feltzman, Boris Berman ve Solomon Mikowsky gibi dünya çapında tanınmış sanatçılar tarafından düzenlenen ustalık sınıflarında çaldı; ‘Art of Piano’, ‘New York International Keyboard Festival’ ve ‘Forum Musikae’ gibi önemli festivallerde yer aldı. Beyza, Carnegie Hall’deki Weill Recital Hall, Teatro Alfieri gibi geleneksel konser mekanların yanı sıra, Türkiye'deki antik mağaralar gibi değişik mekânlarda da konserler verdi.
8. Metropolitan International Piano Competition’da kazandığı birincilik ödülünden sonra, kendi yapımcılığını üstlendiği ilk albümü To Anatolia: Selections from the Turkish Five, 2021 yılında New York merkezli ‘Bridge Records’ etiketiyle yayımlandı. Gramophone, The WholeNote gibi klasik müzik dergileri albümden övgüyle bahsetti.
Klasik ve çağdaş piyano repertuarından eserler yorumlamanın yanı sıra görsel sanatlarla da ilgilenen Beyza, To Anatolia 'nın CD kitapçığındaki illustrasyonları tasarladı. Şu Yamaçta adlı parçanın müzik videosu için yarattığı animasyon, Canlandıranlar Film Festivali, Short to the Point ve 70th Columbus International Film & Animation Festivali’nde resmi seçki olarak yer aldı.
Son olarak, Temmuz 2024’te kendi bestelerinden oluşan ilk albümü Human Cocoon, plak şirketi ‘Imaginary Animals’ tarafından yayınlandı ve The Guardian gazetesinde ayın en iyi çağdaş müzik albümü seçildi. Halen New York’ta yaşayan Beyza, muzik hayatini piyanist-besteci olarak keşfederken, kendini yeni sanat alanlarında da ifade etmeye tutkuyla devam ediyor.”
Beyza Yazgan'ın kendi bestelerinden oluşan ilk albümü ‘Human Cocoon’da 10 solo piyano parçası yer alıyor. Tümünü dinledikten sonra tek bir nitelendirme yapılması istenirse, “minimalist” denilebilir. Kendisi albümü “günümüz dünyasında insan olmanın nasıl hissettirdiği ve ne anlama geldiğine dair varoluşsal temaları yansıtan kişisel bir portredir”diye tanımlıyor.
On parçanın kiminde makamsallık, kiminde caz, kiminde halk müziği esintileri sezinlense de, tümü de minimalizm sınırları içinde, çoğu ağır tempoda, ama dünyanın değişik köşelerine atıfta bulunuyor. On parçadan biri de albüme ilk adımı sağlayan Kahramanmaraş depreminin hissettirdiklerini yansıtıyor.
Beyza Yazgan, albümdeki on parçayı şöyle anlatıyor:
Question: Gökyüzünde bir yıldıza baktığında şuan gördüğün ışığın, aslında çok uzak bir geçmişe ait olması ne hissettiriyor?
Cool burning: Cool burning Aborjin halklarının topraklarını yenilemek ve korumak için binlerce yıldır uyguladığı kontrollü bir yangın tekniğidir.
Ne garip Dünya: ‘Ne-ga-rip-Dün-ya‘, parçanın en sonunda duyulan melodik motifteki 5 notanın müzikal hecemelesidir.
Güzel güzel: Bu parçayı yazarken, 1930'ların başlarında İstanbul sokaklarında dolaşan zarif bir hanımefendi canlandı gözümde. Düşünceler içinde kaybolmuş ve boğazda güzel bir akşamüstü.
Haiku tune: ‘Soluk ay ışığında/ Mor salkım kokusu/ Uzaklardan gelir’
Yosa Buson (1716-1784) ‘dan Haiku (Tercüme:Beyza)
Bir meditasyon pratiğinden sonra, kayıt cihazını yanıma alarak piyanoda doğaçlama yapmaya başladım ve Haiku tune albümdeki haliyle ortaya çıktı.
Old things & memories: Bestelediğim ilk parça. Geçmişteki kokuları ve duyguları hatırlatıyor.
All gone (02.2023, Türkiye): Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybedenler için ağıt. Arka planda duyulan hayaletvari synth, tutulan yasa ortak olur.
This immortal machine: Kendi yeteneklerimizi yapay zekaya dönüştürdüğümüz bu dönemde insanlık olarak nereye doğru gidiyoruz?
Gnomepedes (in Satie’s garden) : Erik Satie'nin müziğinden esinlenerek yazdığım şaka niyetinde bir parça. Bir şans cücesinin (Gnome) Satie’nin bahçesinde aksayarak yürüdüğünü hayal ettim. Bu parça herkesin içinde olan çocuksu neşeyi ve masumiyeti temsil ediyor.
Pasaj: Yaşadığımız deneyimlerin getirdiği olumlu ve olumsuz tüm yükleri yanımıza alarak, yeni başlangıçlara adım atmak ve kendimizi yeniden inşa etmek üzerine.
Eleştirmen John Lewis, The Guardian'da Beyza’yı “Ortadoğu klasik müziği, Chopin'in Romantizmi, Fransız empresyonizmi ve Amerikan minimalizmi gibi çok farklı dünyaları özümsemiş görünen bir piyanist” olarak nitelendiriyor.
Bence kesin karar vermemek lazım, bunun için çok erken. İlk albümünde “icracı” olarak karşımıza çıkan Beyza Yazgan, ikinci albümünde değişik etkileri minimalist yalınlıkla yorumlayan bir "piyanist-besteci". Sadece “besteci” kimliğiyle ön plana çıkabilmesi için, solo piyanonun ötesinde oda müzikleri, orkestral müzikler de bestelemesi gerek.
Albümün tüm dijital platformlarda izlenebilir durumda olduğunu söyleyelim. Sizler de dinleyin, bakalım neler düşüneceksiniz?
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
3 Ağustos 2024, Ankara