Haberi üzerinden iki ay geçtikten sonra bazı sosyal medya paylaşımları aracılığıyla duyduğumda Yunus Emre'nin dörtlüğü kulağımda çınladı:
Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin
6660 sayılı yasa kapsamında Paris Ulusal Konservatuvarı'nda eğitim görmüş,“hârika çocuk”lardan, Devlet Sanatçısı, CSO emekli Solist Üyesi İsmail Aşan, vefat etmiş.
Vefat haberini, mevcut yönetimin ilgisizliği nedeniyle artık etkinlik göstermeyen Bakırköy Belediyesi Oda Orkestrası'ndan rahle arkadaşı, orkestra şefi, besteci, kemancı Oğuzhan Balcı ile orkestranın şefliğini yapmış olan Elşad Bagirov, kendisini telefonla aramasalar öğrenemeyecektik!
Konu sosyal medyada duyulunca başka arayanlar da olmuş, haberi teyid etmişler ama duyurulması vs gibi konularda son derece ketum davranmışlar.
Hiç şaşırmadım doğrusu. Çünkü içine kapanık bir aileydi, İsmail Aşan da bazı arkadaşları dışında pek kimseyle görüşmez, cep telefonu kullanmazdı. Ataköy'de bir dairede otururlardı.
Emekli olmadan önce de orkestraların ondan uzaklaşmasının ve konser teklifi götürmemesinin nedeni, öteden beri var olan bazı psikolojik sorunları ve “sahne korkusu”ydu.
Türkiye'de bilinen son konserini 2005 yılında ısrarlı talep ve uzun görüşmeler sonunda Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası'yla vermiş, bir Mozart konçerto seslendirmişti.
Bakırköy Belediyesi Oda Orkestrası'nda başkemancı olarak tuttiye önderlik etmek, oturduğu yerden solo çalmak onu rahat ettiriyordu, çünkü sahnede tek başına solist değildi.
Kendisiyle telefonda son kez görüştüğümde Paris'e gidip geldiğini, orada konser de verdiğini söylemişti.
Sahne korkusuna karşın, Paris'ten döndükten sonraki yıllarda CSO ve İstDSO eşliğinde nefis konçertolar seslendirmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü sitesinde bir dönem yer alan şu anda ulaşılamayan biyografisinde konser verdiği ülkeler Fransa, Romanya, Federal Almanya, Sovyetler Birliği, Mısır, Cezayir, Tunus, Fas, İspanya, Arnavutluk, Yugoslavya, Kıbrıs, Finlandiya, Bulgaristan ve İsveç olarak sıralanıyor, doğum tarihi olarak da 1946 veriliyordu ama bu tarih yanlıştı. Doğrusu 1951'dir. Zaten KTB'nin sitesinde devlet sanatçıları linki tıklandığında “Karahantepe” ile ilgili bilgiler çıkıyor günümüzde!
Türkiye'de Adnan Saygun ve Marcel Debot gözetiminde özel programla yetiştirildikten sonra 1963'te 12 yaşındayken Paris'e gönderilen İsmail Aşan, Ulusal Konservatuvar'ın yüksek bölümünde kemanda Gabriel Bouillon, oda müziği alanında ise Jacques Fevrier ile çalıştı. İki yılda her iki bölümde de birincisi seçilerek 14 yaşında diploma aldı. Ardından keman hocası Boillon ile 3 yıl süreyle “mükemmellik” çalışması yaptı. 1969'da CSO'ya solist üye olarak atandı. Sonraki yıllarda (1973-77) Moskova Çaykovski Konservatuvarı'nda da David Oistrakh ile uzmanlık çalışmalarında bulundu.
Aşan, 6660 sayılı yasadan yararlandırılarak yurtdışında daha doğrusu Paris'te eğitime gönderilen üç kemancıdan biriydi. Suna Kan'ı (1936- 2023) da bu yıl yitirdik, Tunç Ünver'e (d.1953) sağlıklı ömür diliyorum.
İsmail Aşan, 6 Temmuz 2023 günü toprağa verildiği İstanbul'daki Topkapı-Çamlık mezarlığında ışıklarda uyusun. Yıllarca hatırlamayanlar da, şimdi ardından gözyaşı döksün!
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
4 Eylül 2023, Kaş