23 Nisan günü, bayramın anlamı gereği çocuk şarkıları günüdür. Cumhuriyet döneminde yazılmış nice güzel çocuk şarkısı ortalığı şenlendirir. Çocuklar için ister şarkı olsun, ister çalgı parçası olsun, beste yapmak ayrı bir özen ister. Onların fiziksel durumlarını, güçlerini, yapabileceklerini dikkate almak gerekir.
Cumhuriyetimizin 100. Yılı'nda BESOM tarafından düzenlenen Piyano İçin Çocuk Parçaları Yarışması'nın geçtiğimiz ay yapılan final konserinde yarışan yedi yapıtı dinlerken, hep bu açıdan değerlendirmeye çalıştım. Yarışmayı, katılımcılar arasında en büyük yaşta olan, gençliğine karşın müzik eğitimciliğinde profesör ünvanını da elde etmiş Hamit Yokuş (d. 1979) kazandı. Parçasının adı “Kuşların Dansı”ydı. Esinini, çalıştığı üniversitenin çevresindeki doğadan, sabah akşam dinlediği seslerden, çeşitli kuşların iletişiminden almıştı.
Kendisine parçasını yazarken neleri dikkate aldığını sorduğumda şu yanıtı aldım:
“Öncelikle süre sınırı dışında kompozisyonda tamamen özgürdük. Bu çerçevede ben öğrencilerin piyano eğitimlerinde ve konserlerde kullanabilecekleri ve onların parmak esnekliklerini geliştirmelerine yardımcı olacak teknik çalışmalara, müzikal açıdan duygusal bağ kurabilecekleri müziksel fikirlere ve düşünsel olarak da onları doğanın güzelliklerine yönelik farkındalık kazandırmayı amaçladım. Doğa eğer konuşuyorsa onun sesi kuşlar olmalıdır düşüncemde. Eğer kuş seslerini duymuyorsanız kendinizi gerçekten doğanın içinde hissedebilir misiniz? Açıkçası “Kuşların Dansı”nın ilham kaynağı, kuş cıvıltılarının gün boyu sürdüğü, sabah gün doğumunda size coşkuyla günaydın diyen, gün batımında ise size adeta iyi akşamlar şarkıları söyleyen yaşadığım yerdeki (Muğla, Karabağlar Yaylası) kuşlardır. Karatavuk kuşları, bülbüller, çavuş kuşları ve diğerleri.”
Bu genel bir nitelendirmeydi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Yokuş'a parçasının ayrıntılarını da sordum:
“Birinci parçada (Mor Taçlı Orman Perisi) ana odağım 2’li aralıklar (diğer taraftan kromatik 2’liler ve 7’lilerin zıtlıkları ve parmak esnekliği çalışmaları, sol elde oktavı aşan pozisyonlarda bilek tekniğini kullanmayı mecbur bırakacak bir figür yapısı vb.) oldu. Müzikal olarak aslında bale gösterisinde yer alan minik kuşları betimlemek istedim. Bu kuşlar da çocukları temsil ediyor diyebiliriz. Sanırım kızımın ilkokul dönemindeki bale gösterilerinin ve onun bu yöndeki performanslarının da etkisi olabilir.
İkinci parçada (Gökkuzgun) 3’lü kromatik yürüyüşlere yer verdim ve icracıları müzikal olarak tonal müziğin sınırlarına doğru sürüklemek istedim. Gökkuzgun kuşunun taklalar atarak uçtuğu sırada çıkarmış olduğu haşin ve tekrarlı “hak hak” şeklindeki sesleri kompozisyonun temasını oluşturdu.
Üçüncü parçada (Mavi Turna) ise 4’lü aralıkların kullanımına dayanan pasajlarla daha fazla esneklik geliştirmeye odaklandım. Bu eserde de masalsı bir müzikal sunuş tercih ettim.
Aslında 2’liden sırasıyla 8’li aralığa kadar esneklik geliştirmeye yönelik olmak üzere yedi bölümlü olarak tasarlamıştım teknik açıdan eseri. Ancak süreyi gözeterek yalnızca 2, 3 ve 4’lü aralıkları konu olarak seçtim. Tabii ki diğer aralıkları da görmekteyiz hatta 9’lu, 10’lu aralıkları da. Ancak ifade ettiğim gibi teknik odak noktasını bu aralıklar oluşturmaktadır.”
Yarışmanın birincilik ödülü 8 bin liraydı ve hemen Prof. Dr. Hamit Yokuş'un hesabına yattı. Ama o ne yaptı? Para ödülünün yarısını depremzede öğrenciler için kullanılmak üzere Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğü'ne, diğer yarısını da böylesine önemli ve değerli bir organizasyonu gerçekleştiren BESOM Derneği’ne öğrencilerin eğitimlerinde ya da yönetim kurulunun uygun gördüğü sanatsal organizasyonlarda kullanılmak üzere bağışladı. “Bu vesileyle tüm sanat severleri, eğitimcileri, gönüllüleri de ülkemizin sanat yaşamına çok değerli katkıları olan BESOM Derneğine destek olmaya davet ediyorum” dedi.
BESOM, yakında yarışmada dereceye giren parçaları, tüm piyano öğrencisi çocukların ve öğretmenlerinin yararlanmaları için yayımlayacak. 23 Nisan'larda umuyoruz, bu parçalar da okullarda, konser salonlarında yankılanacak.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
23 Nisan 2023, Ankara