Endonezyalı Alman vatandaşı şef Adrian Prabava'yı 2013 Aralık ayında İsmet İnönü'yü anma konserinde izlediğimde beğenmiş, “Kurt Masur ve Jorma Panula gibi büyük ustalarla çalışıp Masur ve Bernard Haiting'in asistanlığını yapmış olmak önemli bir referans. CSO'nun önümüzdeki yıllar için yeniden davet edilecek şefler listesinde yer almalı” diye yazmıştım. Prabava'yı 26-27 Şubat 2015 konserlerinde yeniden CSO'nun şef kürsüsünde gördük. Demek ki orkestra da memnun kalmış ve yeniden davet etmişti.
Prabava ilk gelişinde gene bir Alman çellist Johannes Moser'e Şostakoviç'in 1. Viyolonsel Konçertosu'nda orkestrayla birlikte yerli yerinde bir eşlik çıkartmıştı. Bu kez gene bir Alman çellist, Raphael Wallfish solistti ve programda bu kez bir başka Rus bestecinin Sergei Prokofiev'in Senfoni Konçertant'ı vardı. Çok geniş bir konçerto dağarı bulunan Wallfish'in bu viyolonsel partileri fevkalade yoğun 20. yüzyıl eserini seçmesi, bir kısım dinleyici açısından eğitici bir işlev de gördü.
4O dakikalık, viyolonsel solonun yüklülüğünün yanında tuttiye de ağır yük bindiren, yaylı örgüsü üzerinde orkestrada üflemeli çalgıların toplu atakları, kısa sololarıyla zenginleşerek hacim kazanan eser Prabava ile Wallfish'in birbirlerini dikkatle kollamalarıyla başarılı biçimde icra edildi.
Konserin ikinci yarısında ise Prokofiev'in adaşı ve dönemdaşı sayılabilecek Rahmaninov'un, ilk eserle aynı tonalitedeki Mi minör 2. Senfonisi vardı. Rus müziğinin görkemli, parlak örneklerinden biri olan senfonide şef Prabava ve CSO eserin güzelliğine yaraşır bir seslendirme çıkardı. Üçüncü bölümdeki klarnet solosuyla grup şefi emektar Bülent Civelek özel alkışı hak etti.
Yaşadığımız ağır kış koşullarından sonra hava düzeldi ama galiba dinleyici üzerinde kışın etkisi devam ediyor! Böylesine görkemli bir programda, her iki günde de salonun tam dolmayışı doğrusu şaşırtıcı oldu.